Munich traducir turco
699 traducción paralela
We move to Munich in the morning.
Sabah Münih'e hareket edeceğiz.
- Remember when we saw him a year ago in Munich?
- Onu bir yıl önce Münih'te gördüğümüz zamanı hatırlıyor musun?
KirchMedia, Munich ;
KirchMedia, Munich ;
Adolf Wagner, Gauleiter of Munich-Upper Bavaria Adolf Bavarian Interior Minister SA-Obergruppenführer
Adolf Wagner, Münich-Yukarı Bavyera Bölge Sorumlusu, İçişleri Bakanı ve SA-Üstgrup lideri
It is our unshakeable belief in ourselves... that is our hope for the youth... to carry on the work which has been put before them in the stormy years... of the revolt of 1918 in Munich... and which is already part of the entire German nation's history.
Bu bizim size sarsılmaz inancımız... gençliğe olan umudumuz... fırtınalı yıllarda, onlardan önce planlanmış işleri başarmak için.. Münih'teki 1918 isyanının... ve tüm Alman ulusunun bir parçası olarak.
Hitler presents new colors to the assembled Party formations... touching each new flag to the Blutfahne, the "Blood Banner"... carried by SS-Standartenführer Jakob Grimminger... the same man who carried this flag during the abortive Munich putsch of 1923
Hitler bir araya toplanmış Parti oluşumlarına yeni renkleri takdim ediyor... her yeni bayrağa dokunarak... Jakob Grimminger tarafından taşınan Blutfahne, the'Kanlı Bayrak'... bu bayrak, başarısız 1923 Münih isyanı boyunca aynı adam tarafından taşınmıştı.
Gauleiter of Munich and Upper Bavaria and SA-Obergruppenführer Adolf Wagner
Yukarı Bavyera ve Münich Sorumlusu SA-Üstgrup lideri Adolf Wagner
We have just received instructions from headquarters in Munich... that Bomasch is to go there at once by the first train.
Az önce Münih'teki karargâhtan Bomasch'ın derhal trenle oraya gönderilmesi hususunda talimat geldi.
- They're sending you to Munich at once.
- Sizi hemen Münih'e gönderiyorlar.
I'm here to escort Herr Bomasch and Fraulein Bomasch to Munich.
Bay ve Bayan Bomasch'ı Münih'e götürmeye geldim.
- How far are we from Munich?
- Münih'e ne kadar var?
May I phone Munich to notify them of our delay?
Gecikeceğimizi Münih'e bildireyim mi?
A car will be waiting at Munich to take us to headquarters.
Münih'te bizi karargâha götürmek üzere bir araba bekleyecek.
Yes, but Switzerland's a long way from Munich.
Eve ama İsviçre Münih'e çok uzak.
Carry on with Herzoff to Munich.
Herzoff'la Münih'le git.
They're sending an escort to arrest him - when we get to Munich.
Münih'e varınca tutuklanması için birilerini gönderecekler.
I shall need you at Munich, perhaps before.
Münih'te size ihtiyacım olacak, daha önce de olabilir.
We should be in Munich in... 40 minutes.
40 dakika sonra Münih'te oluruz.
- Oh, what... what time do we get to Munich?
- Münih'e ne zaman varırız?
Have you made all arrangements for transport at Munich, Marsen?
Münih'te ulaşım için hazırlıklar tamam mı Marsen?
I overheard him saying they were sending a military escort... to arrest you when you get to Munich.
Seni Münih'te tutuklamaları için asker istediğini duydum.
We reach Munich in a few minutes.
Beş dakika içinde Münih'te olacağız.
An escort will be waiting at Munich to take you in charge.
Birileri sizi tutuklamak için Münih'te bekliyor olacak.
- Gestapo headquarters at Munich. - Oh.
Münih'teki Gestapo Karargâhından.
In Munich, it was.
Münih'teydi.
My mother did once, in Munich.
Annem Münih'te bir keresinde tanıştı.
In Munich, there is a place called Lorber's.
Münih'te Lorber diye bir yer var.
It was in 1938, during the Munich Crisis.
1938 yılında Münih krizi sırasındaydı.
Daladier has just returned by plane from Munich where he, a Frenchman, betrayed France to the enemy.
Daladier bir Fransız olarak Fransa'ya ihanet ettiği Münih'ten az önce uçakla döndü.
We've already lost the first three battles, the Rhineland, Vienna and Munich.
Çoktan üç cepheyi kaybettik. Rhineland, Viyana ve Münih.
I saw her die in the Rhineland and in Munich.
Onun ölüşünü Rhineland'de ve Münih'te gördüm.
His paper was small, but every journalist in Europe admired the fight he put up against appeasement in the Munich sellout.
Gazetesi küçüktü ama Avrupa'daki bütün gazeteciler tavize ve Münih ihanetine karşı verdiği mücadeleye hayran olmuştu.
I didn't leave it until I went to Munich for my exams and to Salzburg for the music
Sınavlar için Münih'e ve müzik için Salzburg'a gidene dek oradan ayrılmadım.
He went to read his poems in München, in Munich
Şiirlerini okumak üzere München'e, yani Münih'e gitti.
Engelborg, from Munich.
Engelborg, Münih'tendir.
Is it true that... that in Munich there are men who drink six or seven liters of beer at once?
Münih'te erkeklerin bir oturuşta 7-8 litre bira içtikleri doğru mu?
To Munich?
Münih?
Make sure she doesn't leave Munich.
Münih'i terk etmediğine emin olun.
You got to Munich.
Münih'i biliyordun ama...
A beer of Munich... and a pig foot!
Ne güzel! Münih birası! Ve Bavyera usulü domuz kızartma!
Beer from Munich! And Bavarian pork roast!
Ve Bavyera usulü domuz kızartma!
" Dear Parents, for the first time in ages, I had the pleasure today to feast on beer from Munich and Bavarian pork roast.
" Sevgili Ebeveynim, Bugün, Münih birası ve domuz kızartmasıyla ziyafet verdik. ... Yıllar var ki bu zevki tatmamıştım.
In Munich the Spartacists robbed passengers on a tram.
Münih'te Spartakistler bir tramvaydaki yolcuları soymuş.
You see, I am on my way to Munich... where my sister is in hospital.
Munich'e doğru gidiyorum ve kız kardeşim de orada bir hastanede kalıyor.
Can't you buy her something in Munich?
Ona Munich'den bir şeyler alamaz mısınız?
But I will have no money in Munich.
Munich'e gittiğimde param olmayacak ki.
I'm on my way to Munich to attend a convention... where we will hear a report on your new polio vaccine.
Munich'e gidiş sebebim, yeni bulduğunuz çocuk felci aşısı hakkında bir şeyler duymuş olmam.
How long will you stay in Munich?
- Munich'te ne kadar kalacaksınız?
I will be very poor in Munich.
Ama Munich'te fazla param olmayacak.
He told me his sister was ill in Munich... and he needed the watch to pay for an operation.
Bana Munich'te hasta bir kız kardeşi olduğunu ve ameliyat parası için saati satacaklarını söyledi.
She's a secretary at our Munich Consulate.
Kız kardeşim Munich Konsolosluğu'nda sekreter.