English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Mutters

Mutters traducir turco

195 traducción paralela
( Mutters )
Bir sürü adam beceremedi. Ben hemen duruma el koydum.
( Mutters )
Dinle dostum, gerçekten de çok başarılıydım.
( Mutters )
Meydanda direk dikmeye çalışıyorlardı.
( Mutters )
Olacak şey değil!
( Mutters ) Right.
Nasıl, eğleniyor musun?
( Mutters )
Saçma sapan konuşma.
( Mutters )
Ne? Yo hayır!
( Mutters )
Bu taraftan mı gitmem gerekiyordu?
( Slurs ) Americans... ( Mutters )
Amerikalılar! Amerikalılar!
( Mutters ) English!
Sen de İngiltere'ye git.
( Mutters ) I can't put up with this.
Ben yine de işime devam edeceğim.
( Mutters ) S'pass ze sorcery soz.
( Anlaşılmayan bir şekilde ) S'pass ze bana ver.
( Mutters ) I got...
( Garip bir lisanla ) Buldu...
( Mutters )
( Mırıldanır )
( Mutters ) It won't work.
İşe yaramayacak
[Mutters] All right
Pekala.
He mutters! Let's take him to the ship and examine.
- Gemiye götürüp kendisini inceleyelim.
Hey, baby, how you doing? ( MUTTERS )
Selam bebek, nasılsın?
What happened to you, man? ( MUTTERS )
Abi, neyin var?
You want Chinese or Italian? ( MUTTERS )
Çinliden mi, İtalyandan mı yiyelim?
Can I get you something from inside? [Mutters]
Sana içeriden bir şeyler getirebilir miyim?
( Greg mutters ) Bottom line.
İş nedir?
[Mutters] Yeah.
Tabii.
[Clicks Tongue ] I would be most obliged... [ Mutters] If you would sign it and help our cause be heard.
Eğer burayı imzalarsanız ve davamızı desteklerseniz, çok minnettar kalırım.
Of course, Mr. Malloy. [Mutters]
Tabii ki Bay Malloy.
[Mutters Negatively] NO, IT'S OKAY.
Hayır, sorun yok.
[Mutters] OH, MY KID THE GENIUS.
SADIE HAWKINS günü değildir!
Take it. [Mutters] Now, the tables have turned, haven't they?
Şimdi, durumlar değişti, öyle değil mi?
- [Mutters] Do you, Charles Montgomery Burns... take this woman to be your lawfully wedded wife?
Charles Montgomery Burns, bu bayanı karınız olarak kabul edyor musunuz?
[Mutters] Walker.
Sen çok kötü, zararlı bir adamsın Walker.
[Mutters] Fine.
İyi.
[Mutters] How much you got?
Sende ne kadar var?
Someone mutters
Biri fısıldıyor
♪ Someone mutters
Biri fısıldıyor
let me see what I can do. [Mutters]
Neler yapabileceğime bakayım.
[Mutters] Huh? What the -
Ha n'oluyor bura -
- I'm done. - [Marge Mutters]
Ben kaçar.
... behold the sting of sin, and the price of vice the just end of those who would bar the door to the wandering stranger, who comes asking for so little... ( mutters )
Günaha ve ahlak bozukluğuna dikkat edin. Kapıdan içeri usulca giren gezgin bir yabancı gibi...
... behold the sting of sin, and the price of vice the just end of those who would bar the door to the wandering stranger, who comes asking for so little... ( mutters )
Size günahın ipini ve cezasını tutun diyorum. Kapınıza gelen ve az bir şey isteyen bu yabancıya kapınızı açıp hak vermenizi istiyorum.
[Morrie Mutters]
Teşekkür ederim.
[Mutters] Unfortunately.
Ne yazık ki.
[Mutters]
Anahtarların nerede?
- [Grunting ] - [ Buzzing ] [ Mutters] You monster!
Canavar!
Another Tigger? That- - [Mutters]
Diğer Tigger?
( Mutters )
Zaten az önce bir de direk dikmek zorunda kaldım.
( Mutters )
Bir o tarafa dönerim.
( MUTTERS ) Like about Eddie Grant.
Ne gibi?
( Mutters ] Go ahead.
Durma.
[Sighs, Mutters]
Bakma.
- Yes. - Brian? - ( Mutters )
Koridorda el ele tutuşmamız gerekiyor mu hala?
, [Mutters] Glavin,
Bu filmde çılgın bilim adamı olacak mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]