My kids traducir turco
7,326 traducción paralela
No,'cause when I have my kids, I'm not gonna freak out about everything all the time.
Hayır, çünkü benim çocuklarım olduğunda, ben hiçbir zaman herşeye sinirlenmeyeceğim.
I have my kids, I have the clubs, and everything we ever wanted can happen now.
Çocuklarım yanımda, kulüplere de sahibim. Ve istediğimiz her şey şu an bizim olabilir.
This is- - I remember my kids'mom,
Çocuklarımın annesini hatırlıyorum da bazı günler...
- And you're not my kids.
- Ayrıca sen benim çocuğum değilsin.
- I don't teach my kids to hate.
- Çocuklarıma nefreti öğretmem.
- I don't teach my kids to hate the police
- Çocuklarıma polisten nefreti öğretmem.
I haven't been away from my kids, not one day, since they lost their mother...
Annelerini kaybetmelerinden bu yana çocuklarımdan bir gün dahi ayrı kalmadım.
But, when I think about my kids, and my grandkids...
Ama çocuklarımı ve torunlarımı düşündüğüm zaman...
The daycare I drop my kids off at doubled their staff so the children can get more individual attention.
Personelleri iki katına çıkarıp çocuklara düşen işi azalttım, böylece kendilerine daha fazla vakit ayırabiliyorlar.
Anything ever happened to one of my kids, I don't know what the fuck I'd do.
Çocuklarım arasında bir sorun çıksa, ben olsam ne yaparım hiç bilmiyorum.
I let my kids go for nothing.
Çocuklarımın heder olmasına izin verdim.
George, you have been a perfect shit in almost every respect, but especially for taking my kids away from me. Because if they had their mother around them more...
George, sen neredeyse herkesin saygı duyabileceği mükemmel bir pisliktin ama özellikle de çocuklarımı benden uzaklara götürdüğün için çünkü anneleri daha fazla yanlarında olsaydı bunların hiçbiri olmayacaktı.
And at the end of the month, I have enough to take my kids to a movie or maybe put a winter coat on layaway.
Ay sonunda çocuklarımı ancak ya bir sinemaya götürebiliyorum ya da ancak taksitle kışlık palto alabiliyorum.
all my kids are great.
Bütün çocuklarım harika benim.
It isn't for my kids.
Benim çocuklarım için öyle değil.
My kids aren't there yet.
- Evet. Çocuklar henüz orada değiller.
My kids, my reputation.
Çocuklarım, itibarım.
You're my kids'doctor.
Sen benim çocuklarımın doktorusun.
None of my kids have shot me.
Hicbir cocugum beni vurmamisti.
When I hug my kids, I see these fucking pictures!
Ne zaman çocuklarıma sarılsam gözümün önüne geliyor!
Rachel Berry and Blaine Anderson, the coaches of the New Directions! and Warblers, that they were egged by my kids the other day on the way to their cars.
Rachel Berry ve Blaine Anderson'dan duyduğum kadarıyla, diğer gün arabalarının yanlarındayken benim öğrencilerim tarafından yumurtalanmışlar.
My kids could break into my garage.
Çocuklarım bile garajıma girebilir.
You were the only one who did it... without mentioning my kids.
Bunu, çocuklarımdan bahsetmeden bir tek sen yapmıştın ama.
I remember, uh, with my kids and the dentist.
Benim çocukların dişçiye gitmesi gerektiği zamanı hatırladım.
I figure I have a couple years before I explain that part to my kids.
Bu kısmı çocuklarıma açıklamak için birkaç senem vardır dedim.
Now I find myself outside my own damn house at night, looking at my kids through glass.
Şimdiyse kendimi, geceleri kendi evimin dışında camdan çocuklara bakarken buluyorum.
I swear on my kids, okay, Cookie?
Çocuklarımın üzerine yemin ederim Cookie.
Don't want them anywhere near my kids.
Çocuklarımın yakınlarında onları istemiyorum.
Then take my kids?
Sonra çocuklarımı almak?
I need to know what's going on with my kids.
Çocuklarım hakkında neler olup bittiğini bilmeliyim.
I don't know if you've felt this way since you got married, but... when I think about my kids and this hurricane...
Evlendikten sonra sen de böyle hissettin mi bilmiyorum, ama... Ben çocuklarımı ve şu kasırgayı düşününce...
You came to my home and you pronounced a death sentence on my kids, on every child in the world, within 50 years, if we didn't do this.
Evime geldin, ve çocuklarımın önünde ölüm cümlesini kurdun, 50 yıl içinde dünyadaki tüm çocuklar için, Eğer bunu yapmasaydık.
So, for the remainder of my speech, this is for the invisible kids.
Konuşmamın kalanı görünmez çocuklar için.
Next thing you know, I'll be hitching my pants up to my armpits and complaining about the awful music the kids are listening to.
Bir bakmışsın pantolonumu koltuk altıma kadar çekmiş çocukların dinledikleri berbat müzikler hakkında söyleniyorum.
And my beautiful wife will be right down the hall, working tirelessly to help kids get into the best arts colleges in the world.
Ve güzel karım da koridorun sonunda çocuklara dünyanın en iyi sanat okullarına girmeleri için yorulmadan yardım ediyor olacak.
My brother's kids.
Yeğenlerim.
I stayed away from kids after my trouble.
Başıma gelenler yüzünden çocuklardan uzak durdum.
I gotta see my kids, man!
- Çocuklarımı görmem lazım!
All my foster kids surf the web more than e-mail or texting.
Bütün üvey çocuklarım e-posta ve mesaj kullanmaktan daha çok internette dolaşır.
She hasn't said anything of course, neither of them ever would, but suddenly my mother is talking about how she wants to see the kids, and how she and Daddy live so far away, and, my favourite, how the arch has put St. Louis on the map, and how nice it would be to live in a city on the map.
Bir şey demedi tabii, ikisi de konuşmaz zaten ama annem birden çocukları ne kadar görmeyi istediğinden babamla ne kadar uzakta yaşadıklarından ve şimdi favorim geliyor Kemer'in haritadaki St. Louis'e nasıl kondurulduğundan ve haritada olan bir şehirde yaşamanın ne kadar iyi olacağından bahsetmeye başladı.
I don't even know why, but hurting kids with a burned-down school is my moral limit!
Nedenini bile bilmiyorum ama yanmış bir okulla bu çocukları incitmek benim ahlak sınırım!
I can't help but see you as my own kids.
Ama tüm bu yıllar boyunca,... sizi, kendi çocuklarımmış gibi görmekten alıkoyamıyorum.
THE HEADMASTER- - THAT WAS MY BIG MISTAKE ACTUALLY BECAUSE WE GOT CAUGHT BY SOME KIDS UNDER THE BLEACHERS AT HOMECOMING.
Müdürle yatmam büyük bir hataydı çünkü mezuniyet balosunda tribünün altında çocuklar bizi bastı.
I wanted to rip my own heart out every time I woke so I couldn't feel what you did to me, that bone-deep hurt knowing that I could not save them kids from you, the woman I loved more than my own life.
Her uyandığım zaman bana yaptıklarını hissetmeyeyim diye kalbimi söküp atmak istedim. O çocukları senden kurtaramamanın verdiği derinden yaralayan acı var ya kendi canımdan çok sevdiğim kadından kurtaramamak...
Let me remind you that he killed my brother... and a few hours later, they killed two kids who I watched being born.
Sana hatırlatmama izin ver, kardeşimi öldüren o... Ve hemen saatler sonrasında doğumunu gördüğüm iki kişiyi öldüren de o.
I'll even jack up my prices this time, and then I could finally leave the Navy and be a good father to the kids.
Bu sefer fiyatları bile artırırım ve sonunda ordudan ayrılıp iyi bir baba olabilirim.
raise two kids all by yourself, while working all day at the pharmacy, then spending all night trying to make a few extra bucks singing "The Time of my Life" to a bunch of drunk bridesmaids?
Yapamayacağın şey şu : tüm gün eczanede çalıştıktan sonra akşamları ekstra para için birkaç sarhoş nedimeye "The Time of my Life" söylerek iki çocuk yetiştirmeye çalışmak.
Gathering the kids is my idea.
Çocukları bir araya getirmek benim fikrim.
Kids, check out my new Justus doll.
Çocuklar, yeni Justus bebeğime bakın!
When we were kids, with my dad...
Çocukken, babamla...
The detail's assigned to my wife and kids.
Koruma eşime ve çocuklarıma tahsis edildi.