Mérida traducir turco
92 traducción paralela
- l have a place in- - - ln Mérida.
- Şeyde bir evim var- - - Merida'da.
Mérida. Anything you want.
Merida, ne isterseniz var.
Look, I'm flying Oaxaca-Mérida - Cancún-Mexico City today.
Bak, bugün Oksaka-Merida - Cancun-Meksika arası uçuyorum.
I just thought we could go to Mérida and plant it there.
Mérida'ya gidip onu oraya dikeriz diye düşündüm.
No, I better leave it here until we go to Mérida.
Hayır, Mérida! ya gidene kadar burada bıraksam daha iyi olur.
About Mérida.
Mérida hakkında.
I just wanted to tell you that I want to go to Mérida, so get up before I get cold feet.
Sadece sana birlikte Mérida'ya gitmek istediğimi söylemek için gelmiştim, bu yüzden vazgeçmeden kalksan iyi olur.
- In Mérida.
- Mérida'da.
- Mérida, Spain?
- Mérida, İspanya mı?
- Mérida, Venezuela.
- Mérida, Venezuela.
There's a Mérida in Spain?
İspanya'da da Mérida mı var?
We are going to Mérida.
Mérida'ya gidiyoruz.
I came to Mérida around fifteen years ago.
Ben Mérida'ya yaklaşık on beş yıl önce geldim.
From here, from Mérida.
Buralısın, Mérida'dan.
Morales is the direct distributor for Heriberto Merida.
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) Morales, Heriberto Merida'nın dağıtımcısı.
Yeah, Morales moves the shipment, but Merida owns the road.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Aynen, Morales işin sevkiyatçısı ama işin patronu Merida
Nothing moves unless he says so.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) Yani Merida yetkiyi vermeden Morales bir adım bile kıpırdayamaz.
Yeah. Why don't we just nail Morales, get him to roll?
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) O zaman neden biz Morales'e, Merida ile birlikte götürmek için pençe takmıyoruz?
So what? The fat guy right there in the middle — That's Heriberto Merida.
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) Ortalarındaki şişko varya işte o Hariberto Merida.
Mm-hmm. According to the D.E.A. Files, she is Heriberto Merida's niece. And get this.
( Çavuş Dedektif Ricardo Tubbs ) Ay-nen. bir şey daha buldum, kanka ;
What is the Merida Trench?
Merida Çukuru nedir?
City of Merida located under Andes is a popular destination.
And Dağlarının yamacındaki Merida kenti gözde bir turizm merkezidir.
Oh, no.
Hey, o Merida'ya gitti.
- Hey.
Merida?
Hey, he went to merida.
Hey, o Merida'ya gitti.
Merida?
Merida?
Inspector Merida, Head Unit, Foreign intelligence.
Müfettiş Merida, Dış İstihbarat Şube Müdürü.
- Anyway, Merida told you everything.
- Her neyse, Merida her şeyi anlatmış.
Merida, come along, sweetheart.
Merida, acele et canım.
Merida, a princess does not place her weapons on the table.
Merida, bir prenses silahını masaya koymaz.
Merida.
Merida.
Honestly, Merida, I don't know why you're reacting this way.
Açıkçası Merida, niye böyle tepki veriyorsun anlamıyorum.
Merida, this is what you've been preparing for your whole life.
Merida, tüm hayatın boyunca buna hazırlanıyordun.
Merida!
Merida! Merida!
It's not just a story, Merida.
Sıradan bir hikaye değil, Merida.
- Merida.
- Merida.
Pretend I'm Merida.
Diyelim ki ben Merida'yım.
Merida, all this work, all the time spent preparing you, schooling you, giving you everything we never had.
Merida. Tüm bu çaba, seni hazırlamak eğitmek ve sana bizim sahip olmadıklarımızı verebilmek içindi.
- Merida?
- Merida?
I am Merida.
Ben Merida.
Merida!
Merida!
Merida, stop this!
Merida, kes şunu!
Merida, I forbid it.
Merida, sana ok atmayı yasaklıyorum.
Merida, you are a princess, - and I expect you to act like one. - Mum!
Merida, sen bir prensessin ve senden öyle davranmanı bekliyorum.
Merida.
Merida!
- Merida, get back!
- Merida, geri dur!
Merida! No!
Merida, hayır!
Merida, Elinor, hurry up.
Merida, Elinor, acele edin.
Lose the bow, Merida.
At o yayı Merida.
I'm Merida.
- Ben Merida.
I'm helping Merida, and then when she's done with the wisp, it'll be my turn.
Merida'ya yardım ediyorum. Yakamozla işi bittiğinde sıra bana gelecek.