Nails traducir turco
3,181 traducción paralela
He taped nails to the exterior of the bomb, specifically to rip open flesh.
Bombanın dışına insanları parçalasın diye çivi yerleştirmiş.
The Howard Hugheses, with the only eating chocolate bars, and the finger nails...
Howard Hugheses, sadece çikolata ve... - Çok garip. ... tırnaklarını yerdi.
So, the same paint you found under Polk's nails.
Aynı boyayı Polk'un tırnak altlarında da bulmuştun.
Kay, my hairdresser, and Ping on nails.
Kay, kuaförüm, ve Ping, tırnaklar için.
Yeah, and... and Ping worked so hard on these nails.
Evet, ve Ping bu tırnaklar üzerinde çok çalıştı.
It's just so comfortable I'm sitting here while I paint my nails.
Sadece oje sürerken oturmak çok rahat.
It's lame, but nothing else really nails it.
Çok ezikçe ama buna uyan başka bir şey yok.
Squeeze all you want, just no nails.
İstediğin gibi sık ama çimdikleme.
Yeah, you know, if you really wanted to scare me, you should have put some of those blue nails on here.
Biliyor musun eğer beni gerçekten korkutmak istiyorsan tırnaklara biraz o mavi tırnaklardan takmalısın.
Do you think I like carving 20 pumpkins and getting squash guts under my nails?
Yirmi bal kabağını oymayı ve pisliğinin, tırnaklarımın arasına girmesini istediğimi mi sanıyorsun?
" Are you tough as nails?
Kaya gibi dayanıklı mısınız?
Secondly, we got acrylic paint under the nails.
İkinci olarak, tırnaklarının altında akrilik boya var.
Homemade bed of nails, dude.
Ev yapımı çivi tahtası.
I found epithelials under her nails.
Tırnaklarının altında epiteller buldum.
Hawkes says the epithelials under our vic's nails were a low-level sample, so he's reamplifying and running it again.
Hawkes, kurbanın tırnaklarındaki epitellerin,.. düşük seviye örnek olduğunu söyledi, o yüzden tekrar genişletip, test edecek.
Hey, Mac, I finished re-amplifying the epithelials from our vic's nails.
Selam, Mac, kurbanın tırnaklarındaki epitelleri tekrar genişletmeyi bitirdim.
Epithelials under her nails or something?
Tırnak altında epitel ya da başka bir şey mi?
This thing is tough as nails.
Bu şey çivi gibi sağlam.
It's like... You're not getting your nails done.
Kendine çiviler gibi değil.
Are you getting your nails painted?
Oje mi sürdürüyorsun?
- Can I paint your nails next?
- Sonra senin tırnaklarını boyayabilir miyim?
Oh, let her paint his nails?
Oh, tırnaklarını boyamasına mı?
You and me, nails, and air conditioning.
Sen ve ben, tırnaklar ve klima.
We found your skin cells under her nails.
Senin deri hücrelerini tırnaklarının arasında bulduk.
Well, Ellie is having a great time with all these hammers and nails, so...
Ee. Ellie bu çekiçleri ve çivileri çok seviyor.
It feels like nails being driven directly into my head.
Sanki kafama çivi çakıyorlar.
Short nails... very sloppy paint job.
Kısa tırnaklar baştan savma boyanmış.
Guess our busy civil servant still finds time to have her nails done.
Sanırım meşgul devlet memurumuz tırnak bakımı için vakit bulabiliyor.
I had the nails and eyebrows done but that's it.
Tırnaklar ve kaşlar içindi, o kadar.
My mom used to make me go with her when I was a kid to get her hair and nails done.
Çocukken, annem saçını ve tırnaklarını yaptırmaya gittiğinde beni de götürürdü.
You could have gone this morning and had your nails redone.
Bu sabah gidip, tırnaklarını yaptırmış olabilirsin.
Should you be using screws instead of nails?
Çivi yerine vida kullansak daha iyi olmaz mı?
America was built with nails, son.
Amerika çivilerle inşa edildi, evlat.
Prepared to paint his sister's nails?
- Ablasinin tirnaklarina oje sürmeye mi?
All right, I will do the nails for you It's been a while since we've done it
Pekâlâ, tırnaklarını yapacağım. Bunu yapmayalı uzun zaman oldu.
My eyes are puffy, my nails are ragged, and I'm not wearing my sharpshooter medal.
Gözlerim şiş, tırnaklarım bakımsız ve keskin nişancı madalyamı takmıyorum.
He keeps checking himself in the mirror. His hair, nails, waistline.
Chaz, aynada sürekli saçını, tırnaklarını, belini kontrol eder.
I never used to bite my nails.
Hiçbir zaman tırnaklarımı yememiştim.
You could string him up by his toe nails and he would still be a wall.
Kanını kurutur insanın, duvara dayar yine konuşmaz o bilmiyor musun?
Before you go. will you paint my nails one last time?
Gitmeden önce, son kez tırnaklarıma oje sürer misin?
Master's lingering regret is that he didn't paint her nails that one last time
Üstad'ın geçmek bilmeyen pişmanlığı ise Son bir kere onun tırnaklarına oje sürmemiş olmaktır
I'm as tough as nails.
Çivi gibiyim.
And inside, she's tough as nails.
İçten, bir çivi kadar sağlam.
- Why not use your nails?
- Pençelerini neden kullanmıyorsun?
- Nails!
- Pençeler!
We'll break the back of 20-penny nails.
20 kuruşluk çivilerin belini kıracağız.
the manicurist canceled on me today because she said i was a bitch, and she didn't want to do my nails, "no mo'."
Manikürcü iptal etti randevumu benim kaltak olduğumu söyledi ve beni istemediğini.
Anyway, one night I wasn't able to do that, and I came home in full regalia... red nails, fur coat, fully made up.
Kısacası bir gece yapamadım eve kırmızı oje ve kürk manto ile döndüm, bütün kılıkla!
Do you have nails?
Tırnakların var mı?
Everyone knows that Wayne's holed up in there with 8-inch nails peeing into Mason jars.
Herkes Wayne'in orada 8 santimlik tırnaklarla turşu kavanozuna işeyip durduğunu biliyor.
Although you don't have the long nails or, heh, the facial scars, sir.
Gerçi uzun tırnaklarınız ve yüzünüzde yara yokmuş efendim.