Naj traducir turco
73 traducción paralela
Frasier, you are forgetting about my problem with Noge.
Naj'la olan sorunumu unutuyorsun Frasier.
My appointment with Noge could not have gone better.
Naj'la randevum daha iyi gidemezdi.
That was the naj- - the dream before dying.
Bu naj - - ölmeden önceki rüya.
Well, normally I'd agree with you, but Naj Gil has been with me the whole time.
Pekala, normalde sana katılırdım, ama Naj Gil tüm zaman boyunca benimleydi.
I will not imprison Naj Gil.
Naj Gili ben hapsetmeyeceğim.
Naj Gil has been shot!
Naj Gil vuruldu!
I-I... I mean, Naj Gil.
Demek istediğim, Naj Gil.
- Orrhn must have shot Naj Gil.
- Orrhn, Naj Gil'i vurmuş olmalı.
A Derevko operative named Mohammed Naj lives and works out of the fourth floor.
Derevko'nun ajanlarından Muhammed Naj dördüncü katta yaşıyor ve çalışıyor.
The blackmail disk is in a safe in Naj's suite on the fourth floor.
Şantaj diski Naj'ın 4. kattaki süitindeki kasada.
I have a 20 on Naj and his bodyguard.
Naj ve korumasını görüyorum.
Dixon, I've got the key to Naj's suite.
Tamam Dixon, Naj'ın süitinin anahtarını aldım,..
Naj and his bodyguard are on their way up.
Naj ve korumaları geliyor.
Just look for the disk. I'll handle Naj.
Sen diski ara, Naj'ı ben hallederim.
Well, let's get Naj Gil outta here before they chaange their minds.
Fikirlerini değiştirmeden gidip Naj Gil'i buradan çıkartalım.
Naj Gil.
Naj Gil.
Naj Gil said they'd check out my eye, and then they're gonna take me home.
Naj Gil gözüme bakabileceklerini ve sonra da beni evime götürebileceklerini söyledi.
- Naj Gil.
- Naj Gil.
Just do as I say, Naj. Please!
Lütfen söylediğimi yap Naj.
Where's Naj?
Naj Nerede?
If I hadn't been so hard on Naj, he'd still be at home and we wouldn't be in this mess.
Eğer Naj'ı bu kadar zorlamasaydım, hala evinde ve bu karışıklığın içinde olmayacaktı.
I'm not leaving without Naj.
Naj olmadan hiçbir yere gitmem.
- Morning, Naj.
Günaydın Naj.
You're a good kid, Naj.
Sen iyi bir çocuksun Naj.
Naj, Greg made a joke!
Naj, Greg espri yaptı!
I'll go and wake Naj.
Gidip Naj'ı uyandırayım.
I got him, Naj!
Yakaladım onu, Naj!
Look at Naj.
Naj'e bak.
OK, Naj, do the honours.
Naj, bu şeref sana ait.
- Thanks, Naj.
- Teşekkürler, Naj.
You finished, Naj?
Bitirdin mi Naj?
It's all right, Naj.
Tamam Naj.
We had to be a bit strict with him, Naj, because I think he thought he was a bit better than the rest of us.
Ona karşı biraz sert olmalıyız, Naj, çünkü o bizden daha iyi olduğunu düşünüyor.
Naj?
Naj?
Naj!
Naj!
I know, Naj, it's just we have to be so careful.
Biliyorum Naj, sadece çok dikkatli olmamız gerekiyor.
I get enough of that from Naj.
Bunu yeteri kadar duydum Naj.
OK, with Naj, that's four to three.
Tamam Naj'la birlikte dörde üç.
Come on, Naj.
Hadi, Naj.
Naj, stop.
Naj, dur.
Naj, get out of the way!
Naj, yoldan çekil!
All right, Naj.
Tamam, Naj.
Naj...
Naj...
Naj, we've looked everywhere.
Naj, her yere baktık.
Naj, you're a liability.
Naj, sen pasifsin.
Naj, I'm a coward.
Naj, Ben bir korkağım.
Maybe you're right, Naj, maybe she's just playing a really long game of hide-and-seek with us.
Belki de haklısın, Naj, Belkide Abby bizimle saklambaç oynuyordur.
Look, Naj, you're old enough to know your own mind, so if you want to stay behind and wait for Abby
Naj, bak, kendi kararlarını verecek kadar yetişkinsin, Geride kalıp Abby'i beklemek istersen sana engel olmam.
It's about my hair.
Öğleden sonra Naj'la randevum var.
I've got an appointment this afternoon with Noge.
- Naj mı?
"Noge?"
Naj mı?