Nassim traducir turco
66 traducción paralela
( Nassim ) The girl is helm's partner.
Bu kız, Helm'in ortağı.
( Nassim ) I found her nearby with this gun.
Onu buralarda, elinde bu silahla buldum.
I owe you a debt of gratitude, senor. Nassim.
- Size borçlandım Señor...
Francesca, nassim, you will be shown To my guest quarters where you may freshen up.
Francesca ve Nassim, siz dinlenmek için misafir odalarına götürüleceksiniz.
( Nassim ) Thank you.
Teşekkürler.
Nassim?
- Nassim?
Nassim... I'd like him to do... He can go far.
Nassim'in, ilerleyebileceği en uç noktaya kadar gitmesini çok istiyorum.
Thank you, Nassim.
Teşekkürler, Nassim.
I've come up to reply to Nassim
Buraya Nassim'e cevap vermek için çıktım.
Nassim Nicholas Taleb recently wrote a book in which he uses the term "black swan" to define any event that occurs outside the realm of expectations.
Nassim Nicholas Taleb geçenlerde bir kitap yazdı beklentiler diyarı dışında oluşan herhangi bir olayı "kara kuğu" terimiyle tanımlıyor.
I'm a friend of Nassim's.
Nassim'in bir arkadaşıyım.
Hi, Nassim.
- Selam, Nassim.
Coffee, Nassim?
Kahve ister misin, Nassim?
Hey, Nassim.
Selam, Nassim.
Isn't a name.
Abu Nassim bir isim değil.
Nassim!
Nassim!
Listen, Nassim.
Dinle, Nasim.
You all know Nassim, old Flintlock's son.
Hepiniz Nasim'i tanırsınız, ihtiyar Filinta'nın oğlu.
Nassim!
Nasim!
Look at me in the eye, Nassim.
Gözlerimin içine bak, Nasim.
Nassim, come help your brother.
Nassim, gel kardeşine yardım et.
Nassim, I told you nude.
Nassim,... ben ten rengi demiştim.
Nassim, I requested the number 24, not 17!
Nassim, senden 24 numara istedim, 17 değil!
Nassim?
Nassim?
Nassim, darling.
Nassim, tatlım?
Nassim, my heart.
Nassim, aşkım?
He was shot.
Nassim vuruldu.
If you were asked, Nassim is sick.
Soran olursa, Nassim hasta.
This is the hat of Nassim.
O Nassim'in şapkası!
Hamoudi is present apologized to Nassim and give him his cap.
Hammoudi Nassim'den özür dileyip şapkasını vermeye geldi.
Nassim is tired.
Nassim hasta.
For Nassim, do not worry.
Nassim için endişelenme.
Saydeh said Nassim has already had mumps.
Saydeh Nassim'in daha önce kabakulak geçirdiğini söylüyor.
It is where, Nassim?
Nassim nerede?
Where is Naseem?
Nassim nerede?
Nassim where it is? Look at me.
Nassim nerede?
Where is Naseem?
Bana bak. Nassim nerede?
Aida, which is Nassim?
Aida, Nassim nerede?
What is he?
Nassim yaralı mı?
Fortunately, they do not know that Nassim's death.
Neyse ki Nassim olduğunu bilmiyorlar.
Nassim has decoded the Osirian symbol in three dimensions.
Nassim bu Osiris sembolünü üç boyutlu olarak çözdü.
But then, Nassim showed me, that this geometry of 64, is encoded time and again in cultures across the centuries and from all over the world.
Sonra Nassim bana, bu 64'lü şeklin zamanı kodladığını, ve yüzyıllar boyunca dünya çapındaki kültürlerde olduğunu gösterdi.
But Nassim is impressive evidence to back up his theories and I could see no other rational way, advanced math and physics concepts, would have been recorded over 3000 years ago.
Nassim'in kendi teorilerini destekleyici etkileyici kanıtları, ve benim başka mantıklı yol göremememle, 3000 yıl önce kaydedilmişti, ileri matematik ve fizik kavramlarına yöneldik.
You know Nassim?
Nassim'i tanıyor musun?
Nassim is a friend.
Nassim, arkadaşım olur.
Nassim asked me to call you.
Nassim, sizi aramamı istedi.
What was I doing here visiting this fucking branch instead of heading straight to Nassim's?
Tam da şu anda, Nassim'in kollarına koşmak varken mna koduğumun dallamalarını niye ziyaret ediyorum ki?
Nassim.
- Nassim.
Abu nassim, the old warhorse.
Abu Nassim. Emekli, tecrübeli asker.
Abu nassim
- Elbette var.
Nassim?
Alo, Nasim?