Necked traducir turco
88 traducción paralela
The Mongols are a hard-necked people, a strong people.
Moğollar sıkı dövüşürler, güçlü insanlardır.
The tradition also insists the Talbots be the stiff-necked, undemonstrative type.
Talbot geleneği inatçılığı ve duygularını göstermemeyi de içerir.
A very stiff-necked and evil child.
Çok dik başlı ve sorunlu bir çocuktu.
Stiff-necked as ever.
Her zamanki gibi dik başlı.
Stiff-necked, obstinate creature like you?
Senin gibi inatçı, boyun eğmez biri?
Did you see that dirty-necked Algerian step on my foot?
Ayağıma basan o suratsız Cezayirliyi gördünüz mü?
I say I got a right to talk to this here bow-necked Major,
haklı olarak, konuşmak istediğimi söylüyorum burada Binbaşı ile...
A stiff-necked, riotous people always on the verge of rebellion.
Her an ayaklanmaya hazır, inatçı, asi bir halk.
He is a stiff-necked infidel.
O sert boyunlu bir kafir.
Have you ever seen Rhakim whip a stiff-necked infidel?
Rhakim'in kırbaçını hiç gördü mü o sert boyunlu kafir?
It was only your stiff-necked pride that made you dream of bringing me to a place that compared with Warbonnet. Dad never understood.
Bu sadece senin yapmacıklı gururundu, bu düşlerinde beni yaşatacağın ve Warbonnet'le kıyaslayacağın bir yer yaratmaktı Babam hiç anlamadı.
It will rise when I have put fear into the stiff-necked Hebrew slaves who build it.
Şehri yapan İbrani kölelere korku saldığımda şehir yükselecek.
The stiff-necked slaves die more willingly - than bend their backs in your service.
Köleler size hizmet etmektense ölmeyi tercih ediyor.
Don't you be so stiff-necked about it.
Bu konuda bu kadar katı davranma.
No, but I once necked with a Stevenson Democrat.
Hayır, ama bir ara bir demokratla çıkmıştım.
We had never really necked so I figured he was gonna try.
Daha önce hiç öpüşmemiştik ben de deneyeceğini sandım.
Besides, you stiff-necked thistlehead, you could have gotten yourself killed. Aye.
Ayrıca, seni kirpi kafalı ve eğri boyunlu ölümüne neden olabilirdin.
You Earth people are a stiff-necked lot.
Siz dünyalılar çok inatçısınız, değil mi?
All ewe-necked, feather-headed, stubborn like Colorado mockingbird.
Kalın ensen ile tıpkı, aptal ve inatçı Colorado alaycı kuşu gibisin.
That stiff-necked fool!
Şu inatçı aptal!
You odious, sanctimonious, stiff-necked little crumb.
Seni tiksinç, kendini beğenmiş, kibirli pislik!
We sat right in that booth over there and we necked all night.
Tam şuradaki bölmede oturduk. Ve tüm gece sarmaş dolaştık.
It's the way it's always gonna be. There's nothing you or your pencil-necked geek friends can do or say about it.
Senin ya da sıska inek arkadaşlarının yapacak bir şeyiniz yok.
There ain't nothin'in the world like a big-eyed girl... to make me act so funny, make me spend my money. Makes me feel real loose, like a long-necked goose.
Dünyada senin kadar büyük gözlü başka kız yok bana çok komik davranan, paramı da harcatan uzun boyunlu kaz gibi beni oynak hissettiren.
Actually, we necked. Definitely necked. Okay, okay.
Evet, kesinlikle oynaştık.
I know she's got a fever now but wait till she feels the relief from a cool, long-necked Bud against her head.
Şu an ateşi olduğunu biliyorum ama serin sarmaş dolaş bir Bud, onu rahatlatınca neler olacak bakalım.
I'm responsible for all those t-shirts... French-cut, v-necked, ribbed, what have you.
Tüm tişörtlerden ben sorumluyum -... bisiklet yaka, V yaka, fitilli, ne varsa.
All that itchy, scratchy, high-necked wool... and he marries a woman that can wave hello with her bellybutton.
Tüm o kaşıntılı, yüksek yakalı yünler.. ve o göbek dansı yapan biri ile evlendi
We kissed, necked.
Sarıldık, öpüştük.
Listen, you pencil-necked geek!
Beni dinle kalem boyunlu inek!
Why would I want a picture of a pitiful, pencil-necked geek?
Neden senin gibi zavallı bir aptalın resmini isteyeyim ki?
I'll be damned if I'm gonna lose it to a bunch of pencil-necked bankers.
Onu birkaç et kafalı bankere kaptırsam kafayı yerdim
- No, but you've necked about 70,000.
- Ama yaklaşık 70,000 kişiyle denedin.
As we took a swig from our pony-necked beers... I remembered another type of twenty-something guy.
Biradan büyük bir yudum daha aldıktan sonra başka bir yirmili yaş erkek tipini hatırladım.
To you, my bubbly, long-necked, beechwood-aged lover.
Sana, köpüklü, uzun boyunlu, eski aşkım.
There are many different types of these gigantic, long-necked creatures.
Çok fazla türleri var, bu devasa, uzun boyunlu yaratıkların.
We practically ran through the exhibit of giraffe-necked babies.
Zürafa boyunlu bebekler müzesini neredeyse koşarak gezdik.
Just wait a moment, my stiff-necked brother.
Biraz bekle, inatçı kardeşim.
All right, listen to me, you long-necked bastard.
Peki, dinle beni uzun boyunlu pislik herif.
- The wife also told Benson that her husband got shaken down by two bull-necked boys in leather jackets.
- Adamın karısı, Benson ve Stabler'a kocasının deri ceketli iki adam tarafından tartaklandığını söyledi.
Watching Jack pretend to be one with the thick-necked brotherhood.
Jack'in ensesi kalın kardeşlikle bir bütün gibi davranmasını izlemek acı.
- "... big, ugly... "... big, ugly, fat - necked...
- "... büyük, çirkin'-... büyük, çirkin, kalın boyunlu...
- "... fat-necked... "
- "... kalın boyunlu...
- Shut your mouth, you big, fat-necked prick.
Kes sesini, seni hayvan herif.
All of them goose-flesh-necked ones understand nothing, stirring people up.
Onların hiçbiri, o ensesi kalınların hiçbiri, hiçbir şeyden anlamıyorlar. İnsanları tahrik edip duruyorlar.
Is that not a pencil necked virigin girl I see before me?
Şu önümüzden giden bakire ineklerden biri değil mi?
You feel feisty, you whiney little turkey-necked bitch?
Kavgacı, mızmız boynu kıvrım kıvrım fahişe.
And in the meantime, I've got a couple of scrawny-necked American turkeys who are gonna peck at anything.
Bu arada bir çift cılız boyunlu Amerikan hindim var ki ne bulurlarsa gagalamaya gelecekler.
An example is this gigantic long-necked plant-eater, known as Seismosaurus.
Bir örnek bu dev uzun bacaklı ot obur, Seismosaurus olarak bilinir.
Goran, you crazy, thick-necked Croatian son of a bitch!
Goran, seni manyak, küçük beyinli Hırvat o.ospu çocuğu!
Blue-necked Shiva, with your third eye!
Mavi boyunlu Shiva, üçüncü göze sahip!