English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Nickie

Nickie traducir turco

145 traducción paralela
Nickie, we must hurry.
Nickie acele etmeliyiz.
Nickie's doing something.
Nickie yine bir şeyler karıştırıyor.
- Nickie.
- Nickie.
But what worries me is what are you and Nickie going to live on?
Beni asıl düşündüren sen ve Nickie ne yapardınız?
- Nickie in there?
- Nickie içeride mi?
- Now, Nickie, this is important.
- Nickie, bu konu önemli, biliyorsun.
Isn't that Nickie crying?
Nickie mi ağlıyor?
Nickie!
Nickie!
Why, Nickie, I believe you care.
Önemsediğini biliyordum Nickie.
- Nickie?
- Nickie?
I just wanted someone to keep an eye on Nickie.
Nickie'ye göz kulak olacak biri lazım.
- Freddie, will you get Nickie?
- Freddie, Nickie'yi alır mısın?
- Where's Nickie?
- Nickie nerede?
Nickie, do something.
Nickie, bir şeyler yap.
- I'll get those, Nickie.
- Ben getiririm Nickie.
Look, Nickie, it's smoking.
Nickie bak. Yanıyor.
- It isn't him, Nickie's gone.
- Hayır. Nickie gitmiş.
Competition for pretty girls will definitely be easier now that Nickie Ferrante, the big dame hunter, is going out of circulation.
Güzel kızlar için olan rekabet artık kesinlikle kolaylaşacak çünkü ünlü kadın avcısı Nickie Ferrante sahadan ayrılıyor.
Nickie Ferrante, il maestro dell'arte dell'amore e la signorina Lois Clarke, un'ereditiera americana dell'immensa ricchezza di 600 milioni di dollari... 600 milioni di dollari!
Usta gönül avcısı Nickie Ferrante 600 milyon dolarlık muazzam bir servetin varisi Amerikalı Lois Clarke ile evliliğe hazırlanıyor. 600 milyon dolar!
Nickie Ferrante sails tonight to enter into matrimony with one of America's industrial nobility.
Nickie Ferrante, Amerika'nın zengin şirketlerinden birinin varisiyle izdivaç yapmak için bu gece gemiyle yola çıkıyor.
Nickie?
Nickie?
Nickie, I...
Nickie, Ben...
We're heading into a rough sea, Nickie.
Fırtına yaklaşıyor, Nickie.
What are you trying to say, Nickie?
Ne söylemeye çalışıyorsun, Nickie?
Nickie, that's just about the nicest...
Nickie, bu duyduğum en hoş...
Nickie, darling!
Nickie, sevgilim!
Nickie, this is Mr. Lewis, who'll interview us.
- Nickie, bu Bay Lewis. Ropörtajı gerçekleştirecek.
In just a moment, we'll meet Miss Clarke and her fiancé, Mr. Nickie Ferrante, and talk to them about their wonderful romance, which has gotten headlines in papers all over the country, a romance which has captured the imagination of the whole world.
Birazdan Bayan Clarke ve nişanlısı Bay Nickie Ferrante ile tanışacağız. Ve onlarla ülkenin dört bir yanındaki gazetelere manşet olan büyük aşklarını konuşacağız. Tüm dünyanın düşlerini süsleyen bir aşk.
I can't wait to see that Nickie Ferrante.
Şu Nickie Ferrante'yi görmeye can atıyorum.
Lois Clarke and Nickie Ferrante were about to come on.
Lois Clarke ve Nickie Ferrante programa çıkmak üzereydi.
- Well, I'm sure Nickie has all kinds of plans.
- Nickie'nin bir sürü planı olduğuna eminim.
You know, Nickie, if you would let me tell people by people, I mean women who painted this, I could sell it and plenty more.
İnsanlar, özellikle de kadınlar bu resmi kimin yaptığını bilirse, onu ve daha birçoğunu satabilirim.
Nickie, help me turn the boat around.
Nickie, gemiyi döndürmeme yardım et.
Oh, Nickie, I need you.
Oh, Nickie, Sana ihtiyacım var.
You haven't wasted your time, Nickie.
Vaktini boşa harcamamışsın, Nickie.
Here, Nickie, you became a painter.
Burada, Nickie, gerçek bir ressam olmuşsun.
Nickie, I've been thinking about you morning, noon and night, and in-between times too.
Nickie, gece gündüz, her daim seni düşünüyordum.
And, Nickie...
Ve Nickie...
Merry Christmas, Nickie, and... auf Wiedersehen.
- Mutlu Noeller, Lois. - Mutlu Noeller, Nickie ve... Hoşça kal. ( Almanca )
Thank you, Nickie.
Sağ ol, Nickie.
How's everything with you, Nickie?
Senin durumun nasıl, Nickie?
Goodbye, Nickie.
Hoşça kal, Nickie.
Nickie.
Nickie.
What was that, Nickie?
Neydi o Nickie?
Because we need you, Nickie.
Çünkü sana ihtiyacımız var Nickie.
Look, Nickie, I'm talking about a good time, here.
Bak Nickie, eğlenmekten söz ediyorum.
- Guys, this is Nickie.
- Bu Nickie.
Nickie, this is the band.
Nickie, bu da grubumuz.
- Hi, Nickie.
- Selam Nickie.
What if half of us change inside, half of us change outside and Nickie changes on the roof.
Yarımız içeride, yarımız dışarıda soyunalım Nickie de çatıda soyunsun.
No, Nickie.
Hayır, Nickie.
nicki 174

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]