Nika traducir turco
118 traducción paralela
Nika's got a new fella!
Görünen o ki bodur Monika kendine yeni birini bulmuş.
That half-man half-horse monstrosity stole my daughter, Nika.
Bu yarı insan, Yarı at, Canavar, kızım Nika'yı çaldı.
My wife, Leone...,... died bringing Nika into the world.
Eşim, Leone. Nika'yı dünyaya getirirken öldü.
- Where's Nika?
- Nika nerede?
Nika, come!
Nika, gel!
This is my Nika.
Bu Nika.
Any time, right, Nika?
Her an gelebilir değil mi Nika?
Nika...
Nika...
You have to stay calm, Nika.
Sakin olmalısın, Nika.
Ok, Nika...
Tamam, Nika
Nika?
Nika.
He's beautiful, Nika.
O harika, Nika.
Get Nika and the baby and get outta here!
Nika ve bebeği buradan uzaklaştır!
Nika, we have to go.
Nika, gitmeliyiz.
- Nika!
- Nika!
- Nika, get away from him!
- Nika, ondan uzak dur!
Forgive me, Nika.
Affet beni, Nika.
Nika.
Nika'yı.
- It's Nika.
Nika.
- Nika.
- Nika.
Tell me, Nika, how's your husband feel about you working here?
Söyle bakim Nika, kocan burada çalisman hakkinda ne düsünüyor?
Look, Nika, I promise you...
Bak, Nika, söz veriyorum...
Nika, I want to do whatever I can to help Michael.
Nika, Michael'a yardım etmek için yapabileceğim herşeyi yaparım.
Nika and I have come too far together.
Nika ve ben pek çok şey paylaştık.
- Nika.
- Nika...
Thanks again, Nika.
Tekrar teşekkürler, Nika.
- Nika, stop talking or I'll put you back in the trunk.
- Nika, konuşmayı kes yoksa seni yine bagaja koyarım.
Nika, ask for the check.
- Nika, hesabı iste.
- Nika, you're drunk.
- Nika, sen sarhoşsun.
And Nika, was that a mistake?
Peki ya Nika, o da mı hataydı?
Nika!
Nika!
My God, Nika!
Tanrım, neredesin?
Nika...
Nika!
- Thank you. Hurry up Niki.
Çabuk ol Nika.
Wife of a cavalry captain born in Cracow in 1910, daughter Nika.
Bak hele! Bir süvari yüzbaşısının karısı. 1910'da Krakow'da doğmuş, kızının adı Nika.
I'll watch over Nika.
Sen git, ben Nika'ya göz kulak olurum.
Bring me the bag, Nika.
Nika, çantamı getirir misin?
- Father's coming. - No.
Nika hayır, yine hayal ediyorsun.
Yeah, Nika.
Evet, Nika.
One is Nika Petros, second in command to the Greek ambassador.
Biri Nika Petros, Yunanistan Büyükelçisinin Yardımcısı.
There's the connection - Nika Petros.
Nika Petros... ile bir bağlantısı var.
Nika Marx...
Nika Marx...
Nika, how are you?
Nika, Nasılsın?
- My wife nika.
- Eşim Nika.
Nika Marx calling my cell phone and not yours.
Nika Marx beni cep telefonumdan arıyor, seni değil.
Eric, it's Nika.
Eric, ben Nika.
Yes, Nika?
Evet Nika?
- Tubby-chubby Nika! - Shut up, brats!
Sizi aptal şeyler!
Where are you? !
Nika!
- I'll be right back.
Teşekkür ederim, peder. - Grzes, bisikleti istasyona götür ve orada bırakıp gel, tamam mı? - Nika, merak etme, hemen dönerim.
- Quiet, Nika.
- Ses çıkarma, Nika.