No one knows for sure traducir turco
53 traducción paralela
No one knows for sure that they are guerrillas...
Onların gerilla olduğundan kimse emin değil.
No one knows for sure, but I'm afraid it'll be a formal declaration of war against Zeon. Their Final Solution.
Korkarım Zeon'a karşı bir savaş resmi olarak ilan edilecek.
Some claim it was the devil, but no one knows for sure.
Bazıları iblis olduğunu iddia etse de,.. ... kimse tam olarak gerçeği bilmiyor.
Maybe she's Calogero's mistress now, but no one knows for sure.
Belki de şu anda Calogero'nun metresi, ama hiç kimse bilmez.
No one knows for sure.
Kimse kesin bir şey bilmiyor.
No one knows for sure.
Aslında kimsenin doğru düzgün bir şey bildiği yok.
No one knows for sure what they are.
Kimse kesin olarak ne olduklarını bilmiyor.
Well, no one knows for sure.
Aslında, kendileri de neyin ne olduğunu bilmiyorlar artık..
No one knows for sure what it is, except that death is said to follow it.
Kimse tam olarak ne olduğundan emin değil ama ölümün onu takip ettiği söylenir.
No one knows for sure because no one who has seen them has lived.
Bundan kimse emin değil, çünkü kimse onları görmemiş.
I think. I mean, no one knows for sure.
Yani, bundan kimse emin olamaz.
No one knows for sure where the water ends up when it disappears into the moulins, but Konnie believes it flows straight to the base of the glacier.
Moulinlerin içinde kaybolduktan sonra suyun nereye gittiğini kimse tam olarak bilmiyor. Ancak Konnie suların, doğrudan buzulun tabanına aktığını düşünüyor.
- No one knows for sure.
- Bundan kimse emin değil.
No one knows for sure.
Gerçekten kimse tam olarak bilmiyor.
No one knows for sure which number paid... in the early days of the solar system... when Neptune captured Triton.
Kimse hangi sayının kazandığından emin değil güneş sisteminin daha başlarında Neptün, Triton'u yakaladığında.
After a big win he takes off in his truck, climbs mountains, swims oceans. No one knows for sure.
Büyük zaferlerden sonra, aracına atlar ve dağlara tırmanır, okyanuslarda yüzer, kimse kesin olarak bilemez.
I mean, no one knows for sure, right?
Yani, kimse emin olamaz, değil mi?
I mean, no one knows for sure, right?
Yani, kimse tam olarak bilmiyor, değil mi?
No one knows for sure how many people are inside.
Kimse içeride kaç kişinin olduğunu bilmiyor.
They say there are other lands behind those mountains, but no one knows for sure. There is no way to get out of the Valley of Darkness...
Bu dağların ardında başka topraklar olduğu da söyleniyor ama kimse bundan emin değil.
But no one knows for sure the actual number
Ama hiç kimse kesin rakamı bilmiyor.
They may have harems of up to five females, although the little reds are so little studied, no one knows for sure.
Haremlerindeki dişi sayısı beşe kadar çıkabilir. Ama uçan tilkiler hakkında çok az araştırma yapıldığından kimse bu sayıdan emin değil.
- No one knows for sure.
- Kimse bilmiyor.
No one knows for sure, but I've heard rumors that it's great.
Kimse tam olarak bilmiyor ama çok güzel bir yer olduğunu duymuştum.
No one knows for sure.
Kimse bilmiyor.
No one knows for sure.
Kimse emin değil.
- No one knows for sure. Heat may cause. On that day the air heat up to 100 degrees.
Kimse bilmiyor aslında.. o gün çok sıcaktı
No one knows for sure, since they mostly stay in their bunker or whatever they call it.
Kimse sığınaklarında kalmaya karar verdiklerinden beri tam bilmiyor.
No one knows for sure why they form, but scientists know that they contain a high concentration of bacteria, the building blocks of life.
Neden şekiller oluşturduklarını kimse tam olarak bilmiyor. Ancak bilim adamları hayatın yapı taşı olan bakterilerin yüksek bir bileşimini ihtiva ettiklerini biliyorlar.
Well, no one knows for sure, but we think it was some sort of home invasion.
Kimse emin değil fakat haneye tecavüz diye düşünüyoruz. Tanrım.
No one knows for sure.
Kimse emin olamadı.
It appears that they are, but no one knows for sure.
It, bunlar görünür Ama hiç kimse emin bilir. Tahribatın hala erken.
She's still not kicked out because of that kid. But no one knows for sure how it will turn out later on.
Oğlu sayesinde henüz dışarı atılmadı, fakat ne olacağı hiç belli olmaz.
No one knows for sure why they gather in such numbers, but some certainly come to these oases in search of food.
Neden bu kadar çok sayıda toplandıklarını kimse tam manasıyla bilmiyor ama bazısı bu vahalara kesinlikle yiyecek aramak için geliyor.
About 2,000 books written about it, and no one knows for sure what happened.
Konu hakkında yaklaşık 2000 kitap yazıldı ve ne olduğunu tam olarak bilen yok.
- No one knows for sure.
- Kimse kesin olarak bilmiyor.
No one knows for sure.
Kimse kesin olarak bilmiyor.
It's happening in the middle of the night and no one knows what it means for sure.
Bu olay gecenin köründe gerçekleşiyor..... ve kimse bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyor.
Speaking for Cheryl and myself, no one knows what the future will bring us, but I'm sure it's going to be filled with lots of joy and happiness.
Cheryl ve kendim adına konuşursam kimse geleceğin bize ne getireceğini bilemez lakin mutluluk ve eselinlikle dolu günler getireceğine eminim.
No one really knows for sure.
Kimse bu konuda tam olarak emin değil.
No one even knows for sure who the brothers are.
Üyelerinin bile kimler olduğu bilinmiyor.
Well, no one really knows for sure, but I like to think the first thing that happens in heaven is that you get to watch your whole life on TV.
Aslına bakarsan kimse emin değil ama benim cennette olacak şeylerin başında en çok seveceğim şey bütün hayatım boyunca televizyon izleyecek olmamdır.
No one knows its make-up for sure.
Kimse nelerden oluştuğunu kesin olarak bilmiyor.
There's something I haven't really said out there to the other kids, but... no one knows where the girls purchased the drugs that they got for sure.
Diğer öğrencilere gerçekten söylemediğim bir şey var. Ama... Kimse kızların uyuşturucuyu nereden satın aldığını bilmiyor tabi ki.
No one really knows his name for sure.
Kimse onun ismini bilmez.
As far as, like, knowing it For sure, no one ever really knows anything about love, but you just gotta go with what feels right.
Hiç kimse aşkın ne olduğunu gerçekten bilemez. Fakat hislerine güvenmelisin.
Legend says that if you look at it, you turn to stone, but nobody knows for sure that, because no one escaped with life.
Efsane der ki, ona bir kez bakan taşa dönüşür ama kimse bilmiyor çünkü kimse önünden canlı geçemedi.
No-one knows for sure, but Laius has a wandering eye.
Kimse kesin olarak bilmiyor ama Laius kaba birisi.
You're just a pure white terrorist who's going to jail for a long, long time, and I'm gonna make sure that no one ever knows your name.
Sen uzun süre hapiste kalacak bir beyaz teröristsin ve kimsenin adını bilmemesini sağlayacağım.
No one knows anything for sure.
- Kimse bir şey bilmiyor.
I have to hurry to prepare for tomorrow authorization, but be sure to check and that no one at the hotel knows we're here.
yarın için bir şeyler düzenleyin. bekçi tur ziyaret edin. Hiç kimse burada olduğunu bilecek.