English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / No threats

No threats traducir turco

170 traducción paralela
Threats or no threats, the Golden Fleece will set sail again.
Tehdit olsa da, olmasa da, Altın Post tekrar demir alacak.
Unless... another family member who so far has made no threats suddenly discovers this offense to your honor and takes revenge by killing him!
Ancak - Ancak onlarla hiç sorun yaşamamış başka bir aile ferdi aniden namusuna gelen bu lekenin farkına varır ve onu öldürerek intikamını alırsa, o başka.
He made it clear that the US will tolerate no threats to its sovereignty and he accused the Soviets of trying to divert attention from the Middle East
ABD'nın ulusal güvenliğini tehdit eden hiç bir duruma göz yummayacaklarını belirten elçi,... Sovyetleri Orta Doğu üzerindeki dikkatleri dağıtmaya çalışmakla suçladı.
There was no bomb, no threats, no conspiracy.
Ne bomba ne tehdit ne de komplo var.
No threats, no assault and battery, no motive.
Tehdit yok, müessir fiil yok, sebep yok.
No threats have been made.
- Hiç bir tehdit yapılmadı.
No threats of any kind?
Tehdit falan?
No threats, no treachery, will stop it.
Hiçbir tehdit, hiçbir kalleşlik onu engelleyemeyecek.
Please, please no threats.
Lütfen, lütfen tehdit etme.
No threats?
Tehdit etmeyecek misin?
No threats.
Tehdit yok.
There's no threats, no criticism, no fucking comment. This place might as well not exist.
Ne tehdit, ne eleştiri, ne yorum.
No flexing', no threats. Just be like, this a good thing.
Korkutmadan, sanki iyi bir şeymiş gibi.
There have been no threats to witnesses.
Tanıklara yönelik hiçbir tehdit yoktur.
So, you're not seeing anything? No signs of trouble, nobody lurking, no threats? Nothing?
Herkes yerini almış durumda ve kesinlikle bir terslik yok
There were no threats.
Tehdit falan yoktu.
No threats against his family.
Ailesine karşı hiç bir tehdit yok.
There is no terror, Cassius, in your threats, for I am armed so strong in honesty, that they pass by me as the idle wind, which I respect not.
Korkutmaların boşuna Cassius, korkmam. Dürüstlüğüm öyle bir zırh ki benim savurduğun şimşekler yumuşak yeller gibi geçer üstümden, duymam bile.
The planet Earth is no longer racked by wars and threats of annihilation.
Dünya Gezegeni savaşlar tarafından yaralanmış ve tehdit altındaydı.
Getting them to kill for a cause they have no stake in, but which he will force them to espouse by twisting their minds with his lies, his loathsome accusations and his foul threats.
Nedensiz bir kavga için öldürmelerini sağlayıp, yalan, nefret dolu suçlamalar ve pis tehditlerle akıllarına girip, onlara baskı yapmayı başaracaktır.
No, I wasn't scared of their threats.
Hayır, onların tehditlerinden korkmadım.
No, I will not be intimated by these threats, I will continue to campaign.
Hayır, ben bu tehditlerden yılmam, kampanyayı sürdüreceğim.
If terrible threats constitute jokes, no, I'm not with you on this.
Eğer korkunç tehdit şakaları kurmaktan bahsediyorsan seninle aynı fikirde değilim.
No point in threats or pleading voice
Bağırmak ve tehdit boşuna
There is no need for threats.
Tehditlere lüzum yok.
No names, just threats.
İsim yok, sadece tehdit.
No more threats.
Artık tehdit yok.
There is no need to make threats.
Tehdide gerek yok.
Yet when you consider the existence of a law-defying element in our midst... ... and consider the many threats made against the Earps... ... I can attach no criminality to his unwise act.
Ancak aramızda hukuku hiçe sayan unsurların varlığı... ve Earp'lere yönelik birçok tehdit göz önünde bulundurulursa... bu akılsız davranışı suç olarak göremem.
I have no time for threats.
Tehditlere ayıracak vaktim yok.
No more silly threats.
Bırakın şu aptalca tehditleri.
But there are things going on out there that you know nothing about... threats to the human race that no one ever hears about because we stop them.
Ama varlığından bile haberdar olmadığınız oyunlar oynanıyor... İnsanlığa yönelik, durduğumuz için hiç kimsenin bilmediği tehditler var.
There's no need for threats or theatrics.
Tehditlere gerek yok.
Although black has short-term threats... there's no perpetual check, let alone a freak mate.
Siyahın kısa erimli tehditlerine karşın... sıradışı bir mat şöyle dursun, sıradan bir mat bile yok.
We can't simply remove it, and no amount of threats from you is going to change that.
Öyle basit bir şekilde sökemeyiz, ve sizden gelen tehditler bu olguyu değiştirmez.
There's no need for foolish threats!
Aptalca tehditlere gerek yok!
No matter how angry Logan's threats may have seemed, there had to have been a way of dealing with this other than attacking us.
Logan'ın öfkeyle savurduğu tehditler nasıl gözükürse gözüksün.. ... bunun çözümünün bize saldırmaktan başka bir yolu olmalıydı.
No need for threats.
Tehdide gerek yok.
As I said before, threats will do no good.
Söylediğim gibi, tehditlerin hiçbir faydası olmaz.
There's no need for threats.
Tehdit etmene gerek yok.
We have Braca sitting on our front doorstep... issuing threats with one hand and Scarran messages with the other but... no, no, no, I'm sorry, it's not a betrayal.
Önümüzde Braca oturuyor... bir eliyle tehditler savururken diğer eliyle Skarra mesajları gönderiyor, ama... hayır, olur mu, özür dilerim, bu bir ihanet değil.
So you know, threats are a big no-no with alice.
Artık biliyorsun, Alice'i tehdit etmek işe yaramaz.
No more threats.
Tehdit yok!
No, because I sent Chris to suss out if there's any new threats.
Hayır, herhangi bir yeni tehdit varsa dışarı süss Chris gönderdi çünkü.
There's no need for threats.
Tehdite gerek yok.
- There's no cause for threats.
- Tehditlere hiç gerek yok.
You're in no position to make threats, Magonius.
Tehdit edecek durumda değilsin, Magonius.
No more games. No more threats.
Artık oyun yok, tehdit yok.
A new captain is in no position to make threats.
Yeni bir baş komiserin tehdit yapacak durumu yoktur.
You are in no position to make threats.
Tehditler savurabilecek pozisyonda değilsin.
My client so wishes you'd exercised better judgement earlier tonight but you left him no choice in responding to your threats.
Müvekkilim bu gece yaptığınız şeye üzülmüş tehditlerinize karşılık veriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]