None of this is your fault traducir turco
92 traducción paralela
None of this is your fault.
Hiçbir şey senin hatan değil.
None of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin suçun değil.
I suppose none of this is your fault, is it? I didn't say that.
- Sanırım bunların hiçbiri senin hatan değil, değil mi?
" None of this is your fault.
" Bunların senin hatan olmadığını bilmeni istiyorum.
None of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin hatan değil.
None of this is your fault.
Hiçbiri senin hatan değildi.
Listen, I... I realize none of this is your fault.
Dinle, bunların hiçbirisinin hatan olmadığının farkındayım.
None of this is your fault.
Bunların hiç biri senin hatan değil.
None of this is your fault.
Hiç biri senin suçun değil.
- None of this is your fault.
- Bunlar senin suçun değil.
And none of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin hatan değil.
None of this is your fault.
Özür dilemene gerek yok.
Marine, none of this is your fault.
Hiçbiri senin suçun değildi denizci.
John... None of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin hatan değil.
It's a natural thing to do when you're grieving. So then none of this is your fault?
bir kaygı içindeyken yapılması çok doğal bir şeydir yani bunların hiçbiri senin suçun değildi?
But no matter how hard tngs get, none of this is your fault.
Larkin'in, herkesin yanında. Ama işler ne kadar zorlaşsa da, bunda senin suçun yok.
None of this is your fault, none of it.
Olanların hiçbiri senin hatandan kaynaklanmadı.
And that none of this is your fault.
Ve bunların hiçbiri senin suçun değil.
None of this is your fault.
Hiçbiri senin suçun değil.
Because... you can stand there as if you're listening to what I'm saying and still believe that none of this is your fault.
Çünkü... Karşımda neler söylediğimi dinliyormuş gibi dikilip hâlen bunların hiçbirinin senin hatan olduğuna inanmadığın için.
None of this is your fault, lana.
Buna ben sebep oldum. Hiçbiri senin hatan değildi, Lana.
Ella, none of this is your fault.
Ella, bunların hiçbiri senin suçun değil.
Luc, none of this is your fault.
Luc, bunların hiçbiri senin suçun değil.
He's like a cat leaving dead birds at my feet. Mick, none of this is your fault, okay?
Mick bunların hiçbiri senin hatan değil, tamam mı?
None of this is your fault.
Bunlar senin suçun değil.
Because according to you, we were both set up, so none of this is your fault, in which case, we should confiscate the weapons and return the gems to their rightful owners.
Çünkü sana göre ikimiz de kandırıldık, yani bunların hiçbiri sizin suçunuz değil. Bu durumda tüm silahlara el koyup elmasları haklı sahiplerine ulaştırmalıyız.
You know, Ryan, none of this is your fault.
Ryan, bunların hiçbiri senin suçun değil.
None of this is your fault.
Senin bir suçun yok.
None of this is your fault, Claudia.
Hiçbir şey senin hatan değil, Claudia.
Hey. You know none of this is your fault, right?
Bunların hiçbiri senin hatan değil tamam mı?
Listen, none of this is your fault, okay?
Bunların hiç biri senin suçun değil, tamam mı?
I mean, none of this is your fault.
Hiçbiri senin hatan değil.
- Baby, none of this is your fault.
Tatlım, bunların hiçbiri senin suçun değil.
None of this is your fault -
Bunların hiçbiri senin suçun değil.
None of this is your fault.
Bunların hiçbiri sizin suçunuz değil.
Look, none of this is your fault, okay?
Bak olanların hiçbiri senin suçun değil, tamam mı?
None of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin suçun değildi.
None of this is your fault. Do you understand that?
Bunların hiçbiri senin suçun değil, bunu anlıyorsun değil mi?
I know none of this is your fault, and all of it's mine.
Bunda ne senin ne de benim bir kusurum olduğunu, iyi biliyorum.
none of this is your fault. You hear me?
Olanların hiçbiri senin hatan değil.
But you know none of this is your fault.
Ama bunların hiçbiri senin hatan değil, biliyorsun.
None of this is your fault, Em.
Hiçbiri senin hatan değil, Emma.
Emma, none of this is your fault.
Hiçbiri senin hatan değil.
None of this is your fault. You don't need to do this.
Bunda senin hiçbir suçun yok, bunu yapmak zorunda değilsin.
Linda, none of this is your fault.
Linda, bunların hiçbiri senin suçun değil.
None of this is your fault.
Bunların hiçbiri senin yüzünden olmadı.
None of this is your fault.
Benim büyük bir hayal kırıklığı olduğumu fark etmeni beklemek.
You need to call your boyfriend back because he's going to be worried about you and because none of this is his fault, and you need to start by getting the hell out of bed.
Erkek arkadaşını da aramalısın, çünkü bunların hiçbiri onun suçu değil. Önce yataktan kalkmakla işe başlamalısın.
It's not your fault, Wyatt. None of this is.
Sanki senin suçun değil, Wyatt.
None of this is your fault.
Hiçbiri senin hatan değil.
If this is about what happened with your teacher, you have to understand none of it was your fault.
Konu öğretmeninle aranda geçenlerse, bunların senin suçun olmadığını anlamalısın.