English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Nonstop

Nonstop traducir turco

559 traducción paralela
When we match them up with other ghosts that they don't really like they come to see me at night and torment me nonstop.
Onları getirdiğim kişiyi beğenmediklerinde gece gelip beni rahatsız ediyorlar.
It's nonstop action over there.
Hiç durmadan aksiyon yaşıyoruz.
We've been cleared by radio, nonstop Washington.
Radyo ile yolumuza devam etmemiz söylendi, hiç durmadan Washington'a kadar.
Those planes making the nonstop to Mexico are reported lost.
Meksika'ya uçan uçakların kaybolduğu rapor edilmiş.
I know what you're getting at, and I tell you, it won't be long before an airplane will fly nonstop across both oceans.
Nereye varmaya çalıştığınızı anladım, ve diyebilirim ki bir uçak iki okyanusu da durmaksızın aşabilir.
Doing it now and then is one thing, but this is nonstop.
Arada bir olsa neyse de... - Sürekli böyle.
Ever since we got married, it's been nonstop.
Evlendiğimizden beri bir devamlılık vardı.
You can't expect these machines to fly 62 miles nonstop!
Bu makinaların hiç durmaksızın 62 milden fazla uçmasını bekleyemezsiniz!
We've been running nonstop for a day to rush back.
Çabucak geri dönmek için, bir gündür durmadan koşuyoruz.
She was eating nonstop.
Durmadan yiyordu.
I've been practising nonstop for this.
Senelerdir üzerinde çalışıyorum!
He said I was a rose bleeding nonstop in his life.
Kendisini aradığım için çok mutlu olmuş, teşekkür etti.
Alitalia announces the immediate departure... of flight AZ-611 nonstop New York to Rome.
Alitalia'nın AZ 611 sayılı New york - Roma uçağı hareket etmek üzeredir.
Mr Atkinson, I've been at these since Saturday, just about nonstop, because I had to get them into some sort of shape for you to see because I think they're an improvement, and you've got to think so too.
Bay Atkinson, cumartesiden beri durmaksızın bununla uğraşıyorum. Sizin değerlendirebileceğiniz bir şekle sokmaya çalışıyordum da. Belli bir aşama kaydettiğimi düşünüyorum ve sizin de aynı şekilde düşüneceğinizi sanıyorum.
Continental Airlines, Flight 231, the GoldenJet... nonstop for El Paso, ready for immediate departure —
Continental Hava Yolları. Uçuş No 241, Altın Jet aktarmasız El Paso yolcuları, hemen ayrılmaya hazır olun.
- Yeah, nonstop :
- Evet, hiç durmaksızın.
is there a nonstop train from here to Brussels?
Buradan Brüksel'e aktarmasız tren var mı?
I was jumping out of airplanes and at S.H.A.P.E. It was like nonstop chaos.
Uçaktan atlıyordum ve S.H.A.P.E. ve her zaman bir kaos vardı.
It flew nonstop from San Francisco to Australia in 77 hours and made a perfect landing there.
San Francisco'dan Avustralya'ya, dur durak bilmeksizin 77 saatte uçmuş ve oraya kusursuz bir iniş yapmıştı.
It's capable of flying from Germany to Japan, nonstop.
Almanya'dan Japonya'ya hiç durmadan uçabilecek yetenekte.
When I came out of Findhorn, I was hallucinating nonstop.
Findhorn'a geldiğimde devamlı halüsinasyonlar görüyordum.
Winner of five Distinguished Flying Crosses... and holder of the coast-to-coast, nonstop, supersonic flight record... from the U.S. Marine Corps...
Beş Üstün Uçuş Madalyası kazanmış... ve kıyıdan kıyıya durmadan süpersonik hızla uçuş rekorunu elinde tutan... Birleşik Devletler Donanmasından...
You've been listening to an hour of nonstop power rock'n'roll, on HollyPower 92.
HollyPower 92'de Bir saat boyunca aralıksız Rock'n Roll dinleyeceksiniz.
Zelig, who had never flown before in his life... not only escapes the German pilots... but sets a record for flying nonstop across the Atlantic... upside down.
Alman pilotlardan kaçmakla kalmaz... bir de Atlantik'i mola vermeden baştan sona geçme... rekorunu kırar.
I refuse to believe that two hours of witty conversation... and nonstop charm, have been terminated... because you decided to play Dudley Do-Right.
İki saatlik neşeli konuşmanın ve aralıksız cazibenin... sırf sen Doğrucu Davut'u oynamaya karar verdiğin için... sona erdiğine inanmabilmeyi ben hiç istemiyorum.
Working undercover, nonstop, ever since we've been married.
Evlendiğimizden beri durmadan gizli görevde çalışıyor.
Welcome to China Blue Airlines flight 69, nonstop service to paradise.
Cennete kadar kesintisiz hizmetiyle Chine Blue havayollarının 69 nolu uçuşuna hoş geldiniz.
Royal Airlines Flight 904, nonstop service to Budapest... is now ready for immediate departure... gate seven, concourse "A".
Kraliyet Havayolları, Uçuş 904 A terminali, 7 numaralı kapıdan Budapeşte'ye gitmek üzere kalkış için hazırdır.
Nonstop excitement in this dorm.
Bu yurtta kesintisiz heyecan vardır.
Oh, God. Final boarding call for Flight 302, nonstop to New York.
- Oh, Tanrım. " 302 numaralı uçuş için son çağrı.
Since he's gotten out of school he's been workin'nonstop.
Okuldan bittiğinden beridir hiç durmadan çalışıyor.
Boarding flight 17, nonstop service to Miami, gate 32.
17 numaralı Miami uçağı, 32 nolu kapıdan yolcu alımına başlamıştır.
Eastern Airlines flight 17, nonstop to Miami, is now boarding at gate 1 for rows 1 through 5.
Eastern Havayollarının 17 numaralı Miami uçağı 1 numaralı kapıdan 5 sıra halinde yolcu alımına başlamıştır.
- nonstop service to Zurich.
-... uçuşuna hoş geldiniz.
He's crying nonstop.
Adam durmadan bağırıyor.
THERE'S A 4 : 00 NONSTOP OUT OF HERE.
Buradan saat 4'de doğrudan araç var.
American Airlines flight 601, nonstop to Detroit, now boarding through gate 2.
Aktarmasız Detroit'e uçacak olan 601 sayılı American Airlines uçağı 2 numaralı kapıdan yolcularını almaya başlamıştır.
American Airlines announces the final boarding call for flight 601, nonstop service to Detroit Metropolitan Airport, now boarding through gate two.
American Airlines'tan tüm yolcularına son çağrı. Detroit Havalimanı'na yapılacak 601 sefer sayılı aktarmasız uçuş 2 numaralı kapıdan yolcularını almaktadır.
As soon as I go inside, boom We go at it, nonstop.
İçeri girer girmez, güm! Hiç durmadan yaptık.
Some mariachis came to serenade, and a dog barked nonstop.
Birkaç mariyaçi serenat yapıyordu ve bir köpek durmadan havlıyordu.
McBain was a nonstop roller coaster of chills, thrills, spills and kills.
McBain soğuk kanlılığın, heycanın ve ölümün durmadığı bir luna park gibiydi.
Welcome aboard American Airlines flight 1 76 nonstop to New York...
Amerikan Havayollarının 176 nolu New York uçağına hoşgeldiniz.
The next flight out of here goes nonstop to... Auckland, New Zealand.
Buradan ilk giden uçak durmadan Yeni Zelanda Oakland'a gidiyor.
She's trying to deal with this by keeping busy, and she just keeps going and going nonstop.
Bunlarla uğraşarak meşgul olmaya çalışıyor, ve devam ediyor hem de ara vermeden.
I once played forty-eight hours nonstop.
Bir kere durmaksızın 48 saat oynamıştım.
We've been drinking nonstop for weeks.
Haftalardır durmadan içiyoruz.
Yet working day and night nonstop makes you drink.
Gece gündüz demeden, durmadan çalışmak içmeni getiriyor.
Even criminals do take breaks in jail after committing crimes, but... we work like deadbeats for 30 years nonstop.
Suçlular bile suç işledikten sonra hapiste mola verirler. 30 yıldır hiç durmadan çalışyoruz.
Right to the top, nonstop. Let go, Chance.
- Bu değişir.
United Airlines flight 16 nonstop to New York now departing Gate 75. All aboard, please. I'm out of breath.
Soluğum kesildi...
- Nonstop.
Durmadan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]