Nothing to be afraid of traducir turco
590 traducción paralela
There's nothing to be afraid of.
Korkacak hiçbir şey yok.
Well, there's nothing to be afraid of.
Korkulacak hiç bir şey yok.
There's nothing to be afraid of.
Korkacak bir şey yok.
- There's nothing to be afraid of.
Gidelim buradan. - Korkacak bir şey yok.
There's absolutely nothing to be afraid of.
Bunda korkacak bir şey yok ki.
- Yes, there's nothing to be afraid of.
- Evet, korkacak bir şey yok ki.
But believe me, darling, there's nothing to be afraid of.
Bana inan sevgilim, korkacak hiçbir şey yok.
She aint nothing to be afraid of.
O, korkulacak biri değil.
- Nothing to be afraid of.
- Korkacak bir şey yok.
There's nothing to be afraid of.
Çekinecek bir şey yok.
There's nothing to be afraid of.
Korkulacak bir şey yok.
We have nothing to be afraid of, doctor, nothing but snoopers.
Korkacak bir şeyimiz yok doktor bey. Gizlice hayatımızı araştıranlar haricinde.
There is nothing to be afraid of.
Korkacak bir şey yok.
In Harper, there's nothing to be afraid of.
Harper'da korkmana gerek yok.
There's nothing to be afraid of.
Korkacak birşey yok.
There's nothing to be afraid of.
- Korkacak bir şey yok.
I've nothing to be afraid of.
Benim korkacak bir şeyim yok.
I'm crazy, or... or upset or that it... there's nothing to be afraid of?
Ya çıldıracağım ya da yada üzüleceğim. Korkacak bir şey yok.
- It's nothing to be afraid of.
- Korkacak bir şey yok.
Nothing to be afraid of.
Korkacak bir şey yok.
But once it's hidden and out of our hands, there's nothing to be afraid of.
Ama onu saklayıp elimizden çıkardığımızda korkacak bir şeyciğimiz kalmayacak.
Nothing to be afraid of there, sir.
Korkacak bir şey yok efendim.
- There's nothing to be afraid of.
- Korkacak bir şey yok.
That's artificial chit-chat, and it's nothing to be afraid of.
Bu havadan sudan konuşmak gibi ve korkulacak bir şey değil.
But I don't care, so I have nothing to be afraid of.
Umurumda değil, Hiçbir şeyden korkum yok.
Well, that's nothing to be afraid of, dear.
Bunda korkacak bir şey yok tatlım.
There's nothing to be afraid of now, Ume.
Artık korkulacak bir şey yok Ume.
There's nothing to be afraid of now.
Artık korkacak bir şey kalmadı.
There's nothing to be afraid of!
Korkacak bir şey yok!
THERE'S NOTHING TO BE AFRAID OF, EDWARD.
Korkacak bir şey yok, Edward.
We got nothing to be afraid of.
Korkacak hiçbir şeyimiz yok.
And there's nothing to be afraid of.
Korkacak bir şey yok.
There's nothing to be afraid of, in fact, I'm just as scared as you are.
- Ellerini kaldır. - Kim, ben mi? - Haydi, kaldır ellerini!
Come on, nothing to be afraid of.
Gel, korkacak bir şey yok.
Tell her not to have nothing to be afraid of as long as she does as she is told.
Ona söyle, ona söylendiği gibi davranırsa hiçbirşeyden korkmasına gerek yok.
There's nothing to be afraid of, only some nasty men throwing some nasty bombs.
Korkacak bir şey yok. Sadece bazı pis adamlar pis bombalarını atıyorlar o kadar.
There's nothing to be afraid of.
Bunda korkulacak bir şey yok.
There is nothing to be afraid of, old man. I told you... I am not alone.
Korkacak hiçbir şey yok, yaşlı adam. Sana söylemiştim... ben yalnız değilim.
my heart can't take it. There is nothing to be afraid of.
Burası lanetli bir yer ve... benim kalbim bunu kaldırmaz.
I've got nothing to be afraid of, I just don't know.
Korkacak hiçbir şeyim yok bilmiyorum dedim ya!
There's nothing to be afraid of, man.
Korkacak bir şey yok dostum.
'There's nothing to be afraid of, my dear.'
Kokacak bir şey yok, canım.
Nothing to be afraid of
Korkacak bir şey yok sadece kedi.
Look, there's nothing to be afraid of.
Bak, korkulacak hiçbir şey yok.
It's nothing to be afraid of.
Korkacak bir şey yok.
Come, Mr. Dvorak, nothing to be afraid of.
Haydi bay Dvorak, korkacak bir şey yok.
Why, there's nothing up there to be afraid of.
Orada korkacak hiçbir şey yok.
There's nothing for you to be afraid of,'cause I'm not going.
Keşke özgür olabilseydim.
I told you there was nothing to be afraid of.
- Korkuyorum işte.
The night. There's nothing to be afraid of.
Korkacak birşey yok ki.
There's nothing to be afraid of.
Korkacak hiçbir şey yok. Yaranı temizledim.