O'conner traducir turco
99 traducción paralela
No, that's Connor MacLeod!
- Hayır. O Conner MacLeod.
- O'Connor, leave him alone. I'll manage him.
- O'Conner, bırak. Ben hallederim.
That's all right, O'Connor.
Sorun değil O'Conner.
This guy, O'Connor, head of the 608 Union?
Bu herif, O'Conner, 608 birliğinin başkanı mıydı?
[Albert] And so there he is, Arthur O'Conner, all seven stone of the man, paddling madly towards us through a sea of horse guards, waving something that looks vaguely like a pen!
Arthur O'Connor gözünü karartmış, koşa koşa muhafızların arasından üzerimize doğru geliyor. Uzaktan kaleme benzeyen bir şey sallıyor.
The O'Conners, however, came up with the ingenious solution..... of making the theme of their daughter Alice's debutante party "Asphyxiation".
Fakat O'Conner'lar zekice bir çözüm buldular ve kızları Alice'in sosyeteye giriş partisinin temasını "Boğdurum" yaptılar.
Alexandra Kimberly O'Conner.
Alexandra Kimberly O'Conner.
In a city where cynicism is as prevalent as pashmina, there is nothing more hopeful than the getting ready for the first date routine.
Olumsuzculuğun günlük hayatın büyük bir parçası olduğu bir şehirde "ilk randevu havası" na girmekten daha iyi gelen bir şey yoktur. Adı Will O'Conner'dı.
is this the kind of intelligence I can expect from you, O'Conner?
Senden beklediğim istihbarat bu muydu O'Conner?
- This is Officer Brian O'Conner.
- Ben memur Brian O'Conner.
Yeah, this is Officer Brian O'Conner.
Evet, ben memur Brian O'Conner.
Have any of you seen Una O'Conner?
Una O'Conner'ı gören var mı?
Mr. O'Conner, I think you should leave.
Bay O'Conner, Sanırım gitseniz daha iyi olur.
Una O'Conner has decided to give herself to the convent.
Una O'Conner kendisini rahibe manastırına vermeye karar verdi.
We know you're Brian O'Conner, formerly of the LAPD.
Brian O'Conner olduğunu biliyoruz, eskiden Los Angeles'ta polistin.
How you doing, O'Conner?
Nasılsın, O'Conner?
All right, O'Conner.
Pekala, O'Conner.
Brian O'Conner, Roman Pearce, meet Monica Fuentes.
Brian O'Conner, Roman Pearce, bu Monica Fuentes.
That's the Brian O'Conner school of driving, baby!
Bu, Brian O'Conner sürücü okulundandı, bebek!
What do you think, O'Conner?
Ne dersin, O'Conner?
- Your pal O'Conner didn't tell you?
- Arkadaşın O'Conner anlatmadı mı?
Mr. O'Conner, it worked!
İşe yaradı, Bay O'Conner.
Nice working with you, O'Conner.
Seninle çalışmak güzeldi.
O'Conner : Oh, great!
Harika.
I'm Detective O'Conner.
Ben Dedektif O'Conner.
O'Conner : Lacks a feminine touch.
Kadın eli değmemiş.
Harker : Yo, O'Conner?
Hey, O'Conner?
I feel for you, O'Conner.
Çektiklerini anlıyorum O'Conner.
O'Conner : So Jack, what do you have for us?
Evet Jack, neler buldun?
You're Detective O'Conner?
- Dedektif O'Conner sen misin?
O'Conner : Vicky, how many times have I told you to keep the door locked?
Vicky, kapıyı kilitli tutmanı daha kaç kere söylemeliyim?
O'Conner : Frye.
Frye...
What have you done with the real Carson O'Conner?
Pekala gerçek Carson O'Conner'e ne oldu?
O'Conner : Harker!
Harker!
O'Conner : I pick that one.
Şunu seçiyorum.
O'Conner : Do you think he turned to religion as some kind of solace?
Sence teselli bulmak için dine mi döndü?
O'Conner : Kathleen!
Kathleen!
This Detective, Carson O'Conner...
Şu Dedektif, Carson O'Conner.
ID'd as Martin Conner.
O kim? Adının Martin Conner olduğu belirlendi.
He fucking lives with me, Conner.
O benimle yaşıyor, Conner.
Conner, you never even saw that movie.
Conner, o filmi sen hiç izlemedin.
17-year-old girl, Allison O'Conner.
17 yaşında bir kız. Allison O'Conner.
Oh, Conner honey don't eat those brownies.
O tatlım o brownileri yeme.
Complaints keep rolling in after your little downtown Olympics, O'Conner.
Şu küçük şehir koşundan sonra şikayetler oluk oluk akıyor, O'Conner.
You here to take me in, O'Conner?
Buraya beni almaya mı geldin, O'Conner?
O'Conner!
O'Conner!
You're through, O'Conner!
- Sen bittin, O'Conner!
O'Conner, do you know the difference between a cop and a criminal?
O'Conner, bir polisle suçlu arasındaki farkı biliyor musun?
O'Conner, you're up.
O'Conner, senin sıran.
Slow it down, O'Conner.
Yavaşla, O'Conner.
O'Conner's on line five.
O'Conner's 5. hatta.