Obie traducir turco
18 traducción paralela
I mean... obie deebie doobie.
Yani -
O as in Obie.
- Obie'nin O'su.
Obie...
Obie...
Obie, what's the fever?
Obie, humma ne?
That kid Obie follows them down the road.
Obie yola kadar peşlerinden gidiyor.
- Tony. - Obie, what are you doing up?
Obie, neden hala uyanıksın?
Obie, I just don't want a body count to be our only legacy.
Tek eserimiz ölü sayısı olsun istemiyorum.
- That's it, Obie.
- Unut bunu.
Good night, Obie.
İyi geceler, Obie.
John won the OBI E. I won the OBI E. The play won the OBI E.
John OBIE ödülünü kazandı. Ben de kazandım.
And it became that long-time relationship.
Oyun da OBIE'yi kazandı. Ve uzun bir arkadaşlık başladı.
And when you give Jess her little bag of goodies, you ask her if she knows old Obie.
Ve Jess'e çanta dolusu güzellikler vereceğin zaman ona Obie'yi bilip bilmediğini sor.
How's that? Well, seeing how a number of years back, old Obie Cornish spent many a day busting his ass for peanuts up and around that old mountain you're on.
- Nasıl olacak görelim, bir kaç yıl önce Eski Obie Cornish fıstık gibi kıç avı için dağda zaman geçiriyordu.
Found that in Obie's hotel room.
Obie'nin otelinde buldum bunu.
It transferred to New York, where I won an Obie, and then I got a MacArthur Genius Grant.
New York'a gönderildi ve Obie ödülünü kazandım. Daha sonra da MacArthur Dahi Bursunu kazandım.
You know, I may never have gotten my obie or my Tony or my Oscar.
Biliyor musun, ben asla obie getirmemiş olabilirim Ya da benim Tony ya da Oscar'ım.
- Um, Tess, according to your computer records, you've already asked Dr. Obie and Dr. Rosenthal up at Mount Sinai to examine you.
- Tess, bilgisayardaki kaydına göre Mount Sinai'de, Dr. Obie ve Dr. Rosenthal'dan da... -... seni muayene etmesini istemişsin.
Let's see if we can find another one. They got Obie.
Obie'yi kaybettik.