Observers traducir turco
271 traducción paralela
The titanium sphere is about two inches thick and inside it sit three people, the pilot and two observers.
Titanyum kubbe yaklaşık 5 cm. Kalınlığında ve içinde iki gözlemci ve bir pilot olmak üzere üç kişi oturabiliyor.
Clear all outside observers.
Dışarıdaki gözlemcileri uzaklaştırın.
- Yes, with the perimeter observers.
Evet efendim, çevre gözlemlerimiz doğruluyor.
Nothing like it has ever been exploded before. We're going to be pretty close, but there are observers in a forward bunker who will be a lot nearer than us.
Daha bunun gücüne yakın hiç bir şey patlatılmadı Biz oldukça yakın olacağız fakat ilerideki siperde sığınan gözlemciler bizden çok daha yakın olacaklar.
Observers lay out to the fantail.
Tüm gözcüler görev yerlerine.
- Are we going as observers?
- Gözlemci mi olacağız?
Officially, we're going as observers, both of us, to watch the embarkation.
Biz değil, ben. Resmi olarak ikimiz de gözlemciyiz. İndirmeyi izleyeceğiz.
Both Carol and I are subject to the same atmospheric disturbances that may have affected other observers but there is a qualitative difference when you're a scientist.
Diğer gözlemcileri etkileyebilecek atmosferik değişimleri hissettik ama bilim adamları için nitel bir fark vardır.
Are we artillery observers or are we playing cards?
Topçu gözlemciliği mi yapacağız yoksa oyun mu oynayacağız?
I am of the association? N of silent observers of flowers California.
Buraya Güney Kaliforniya sessiz çiçek gözlemcileri derneği tarafından özellikle gönderildim.
Observers Society Silent has arrived...
Yol açın! Sessiz Çiçek Gözlemcileri Derneği'nin üyeleri geldi.
They may have observers out here.
Burada gözcüleri olabilir.
And remember, we're only here as observers.
Unutma, biz burada sadece gözlem yapıyoruz.
Come on, observers!
Haydi gözlemciler!
- One of our best observers.
- En iyi gözlemcilerimizden biri.
She's no longer your observer - we have no place for observers of life.
Artık gözlemcin değil. Gözlemciler hayatına asla dahil olmamalıydı.
They do it to confuse the observers.
Bunu gözlemcilerin kafasını karıştırmak için yapıyorlar.
My observers would have told me.
Gözlemcilerim bana haber verirdi.
The deceit of this theory it came the light in 1936, when, without consulting France, the King Leopoldo of Belgium he opted to the neutrality e closed the borders even though to French military observers.
1936'da Belçika kralı Leopold'ün, Fransızlar'ın fikrini dahi almadan tarafsızlık ilan ederek sınırlarını kapatmasıyla bunun ne kadar aptalca bir fikir olduğu da açığa çıktı.
Well noted by observers is the appropriate nature of ticker tape... as a tribute to the high-flying Mr. Moneybags himself.
Konfetilerin, para babasının gözüne girebilmek için... iyi bir yöntem olduğu da ortada.
Article 9 Both delegations agree, to invite the great allied powers to send observers in order to ensure the expression of the genuine will of the people.
Her iki delegasyon da, büyük müttefikleri, normalleşme ve bütünlük açmazını, çözmek konusunda, gözlemci olarak... davet etmekte hemfikir olmuştur. Atina, 12 Şubat, 1945
Observers say that killing the workers... will bring serious consequences.
Gözlemciler işçileri öldürdüklerini söylüyor... bu ciddi sonuçlar doğuracaktır.
Forward observers in a monastery right here.
Orada bir manastırda ileri gözcüleri var.
I want observers from the governments of Tunisia and Egypt to witness any agreements between us.
Tunus ve Mısır hükümet gözlemcilerinin de.. herhangi bir anlaşma olursa tanıklık etmesini istiyorum.
We will come to foreign observers later, uh?
Yabancı temsilciler konusuna sonra gelsek.
However, NATO observers in West Germany have reported increasing build-ups of Warsaw Pact troops and vehicles at points along the central frontier this morning.
Bununla birlikte Batı Almanya'daki NATO gözlemcileri... Varşova paktı birlikleri ile araçlarının... sınır boyunca yığınaklarını arttırdığını bildirdi.
There's growing evidence from scientists and observers in many countries that there have been two nuclear explosions in the Middle East.
25 Mayıs, Çarşamba Birçok ülkeden gözlemci ve bilim adamı Orta Doğu'da iki nükleer patlama... olduğuna dair artan deliller bulunduğunu ifade ediyor.
We'll invite observers
Gözlemciler çağıracağız.
So, given a constant frame of reference within which to experiment... according to Galileo's original principles... and accepting the hypothesis that light always travels... at 186,282.397... miles per second in all directions at once... the main point I've demonstrated... is that all measurements of time and space... are necessarily made relative to a single observer... and are not necessarily the same for two independent observers.
O halde, deney yapmak için bir referans noktası dikkate alındığında Galileo'nun Görelilik Prensibi'ne göre ve ışığın tüm istikametlerde hiç duraksamadan saniyede 299,792 nokta 458 km. hızla gideceği varsayımını kabul edersek örneklerle açıklamaya çalıştığım konu uzay ve zamandaki tüm ölçülerin tek bir gözlemciye göre oluştuğu ve diğer gözlemcilerle aynı olmak zorunda olmadığıdır.
"Only a myth, of course... " but observers well into the 20th Century... " marked how cautiously older Eskimo...
Efsaneden ibaret elbette ama 20. yüzyıldaki gözlemciler daha yaşlı Eskimoların buz üstünde garip şekillere girdiklerini fark etmişler.
I've got observers watching one platoon of VC chew our butt!
Kahvaltıda bizi yemek istediğini söyleyen gözlemciler var, biliyor musun?
Nothing more than interested observers.
Gözlemciden başka bir şey olamazsınız.
- You're just observers.
- Siz sadece gözlemcisiniz.
- Observers.
- Unutmayın, gözlemcisiniz.
Observers.
Sadece gözlemci olarak.
Well, if we should agree to a demonstration with the attendant Japanese observers and that demonstration failed, not only would we be unable to induce the Japanese to surrender, we would face a critical shortage of material.
Tatbikatta karar kılarsak, Japon gözlemcileri de dahil ederek ve tatbikat başarısız olursa, sadece Japonları teslim olmaya ikna edememekle kalmaz, önemli materyal sıkıntısına da düşmüş oluruz.
According to observers, after Nixon resigns, the situation in Vietnam will be worsen.
Gözlemcilere göre Nixon'ın istifasından sonra, Vietnam'daki durum daha da kötü olacak.
Friendly observers, OK?
Dostane gözlemci olarak, tamam mı?
Many observers are expecting a speech from Mr Samuels about the shortcomings of state schools under Mr Earle's ministry.
Birçok gözlemci şundan emin ki ; Samuels, Earle'ün bakanlığına bağlı devlet okullarının eksikleriyle ilgili bir konuşma yapacak.
What's puzzling observers... is why Mr. Sullivan should have driven out of Belfast... in the early hours of the morning to meet a man... who the police say is a terrorist suspect.
İzleyenlerin kafasını karıştıran asıl mesele, neden sabahın erken saatlerinde Bay Sullivan'ın, polislere göre terör şüphelisi olan bir adamla Belfast dışında ne aradığı.
On other worlds, it would not be an issue but here, everything our observers reported indicated that the people of this world would almost certainly react negatively to our arrival.
Başka dünyalarda böyle bir sorun olmayabilirdi ama burada, gözlemcilerimizin raporladığı her şey sizin dünyanızdakilerin, gelişimize neredeyse tamamen olumsuz tepki göstereceklerini işaret ediyordu.
We've agreed that you'll take along a delegation of observers, as a show of good faith.
İyi niyet göstergesi olarak, yanınıza delegelerden bir grup gözlemci almanız konusunda anlaştık.
And once time was already there... we didn't believe it could make us observers one day.
Ve bir kez ortaya çıktıktan sonra... günün birinde bizi izleyici haline getireceğine inanamadık.
And although we were only there as observers, we decided it was our duty to raise the matter with Superintendent Boucher.
Ve yalnızca gözlemci bile olsak, bunu Başkomiser Boucher'ye bildirmenin görevimiz olduğunu düşündük.
Madame de la Fontaine had just rocked the fashion world by taking her husband's symbolically vacant seat in the front row, wearing what fashion observers could only speculate to be a vintage Dior dress, we think.
Madam de la Fontaine kocasının sembolik olarak boşalan yerine oturmuştu. Üzerinde moda takipçilerinin klasik bir Dior diyebilecekleri bir elbise var.
I should mention that I have just received permission by my government to send observers to the colony.
Az önce hükümetimden koloniye gözlemciler gönderilmesi hususunda izin aldığımı belirtmek isterim.
The observers will assess the situation, interview the survivors and put together a full report, including as much as they can find out about how the colony was conquered so quickly.
Gözlemciler, durumu değerlendirecek, sağ kalanlarla konuşacak ve eksiksiz bir rapor oluşturacaklar. Koloninin nasıl bu kadar çabuk düştüğü de araştıracakları şeyler arasında olacak.
And trust me, if those observers do go there they will find out.
Gözlemcilerin, oraya gittiklerinde bunu da mutlaka açıklığa kavuşturacaklarından şüpheniz olmasın.
That would remove the need for observers from Earth.
O zaman Dünya'dan gözlemci gelmesine de gerek kalmaz.
Earth requests the right to send observers to these hearings.
Dünya, duruşmalara gözlemci göndermeyi talep ediyor.
The courtier's, soldier's, scholar's eye tongue, sword the expectancy and rose of the fair state the glass of fashion and the mold of form th'observed of all observers quite, quite down.
Sarayın gözü, ordunun kılıcı, bilimin dili güzel devletin umudu ve gül, kibarlığın aynası ve kusursuzluğun kalıbı bütün gözlerin gözdesi bitmiş, yok olmuş.