Obsess traducir turco
257 traducción paralela
If you obsess about your poverty you will never achieve anything!
Yoksulluğu saplantı haline getirirseniz, hiç bir şey elde edemezsiniz!
But if anyone is still thinking of becoming rich, my advice is, don't obsess over money.
Yine de zengin olmayı aklından geçiren biri varsa ona tavsiyem, parayı hiç kafaya takmamasıdır.
and that this moment he had been granted to watch as a child, which had never ceased to obsess him,
Aklından hiç çıkmayan, çocukken kendisine izleme fırsatı bahşedilen o sahne ise,..
And why do you obsess over it?
Neden kafayı çorbama taktınız?
join us as we look back on the inside stories of the O.C's first season and take an exclusive sneak peek at all the romance and excitement that hat lies ahead on...
O C.'nin birinci sezonunda yaşananlara hep birlikte dönüp bakacağız. Bir sonraki sezonda bizi bekleyen aşk ve heyecan dolu bölümlere kısaca göz atacağız. Hepsi Obsess Completely'de.
Obsess Completely when I started out you we - I had no interest in doin television... an I read the script for The O.C and I loved it
Garsonluk yapıyordum. San Diego'da Blockbuster'da çalışıyordum. Bir arkadaşımın dairesinde yerde yaşıyordum.
Obsess Completely continues
O.C.'ye karanlık çöktükten sonra yaşananlara bir bakış. Seni seks için arıyorum. Hayranların en sevdiği sahnelere az kaldı.
- the fundraisers two days away and we still don't have a theme
Hepsi birazdan Obsess Completely'de. Yardım gecesine iki gün kaldı. Hâlâ bir konu belirlemedik.
Obsess Completely so...
Her an yeni bir şeyler oluyor. Osbournes gibi. O.C.'ye verilen "Teens Choice Awards" un arkasındaki gerçekler.
Obsess much?
Dikişlere takmışsın.
Paintings don't obsess me anymore.
Tablolar artık beni etkilemiyor.
Do I have lipstick on my tooth? Honey, every time we come see your parents... you obsess over the way you look.
Hayatım, annenlere her gelişimizde, nasıl göründüğüne çok faza takıyorsun.
And then Xander can find someone else who's not me to obsess about.
Sonra Xander takıntı haline getirecek başka birini bulacak. Ve o ben olmayacağım.
For the next 10 years... one question would obsess 100 worlds :
Gelecek 10 yıl boyunca, herkesin kafasına takılan tek bir soru vardı :
By the way, men don't get their breasts done or obsess over their butt size.
Ve bu arada, erkekler gidip göğüslerini yaptırmaz. Erkekler kıçlarının büyüklüğünü takmaz.
I don't obsess.
ben takıntılı değilim.
"I protect the innocent rain on everyone's parade, obsess about my dad's death and bother people who steal things!"
"Ben bir polisim, masumları korurum herkesin yoluna çıkarım, babamın ölümüne kafayı takmış durumdayım ve bir şeyler çalan insanları rahatsız ederim!"
Your shindig's not high on my list of things to obsess about.
Senin partin listemde saplantı hâline getireceğim şeyler arasında üstte değil.
Not all women sit around and obsess about men. As soon as my relationships are over, I move on.
İlişkilerim biter bitmez hayatıma devam ederim.
I do try to figure out what went wrong. But I don't think that I obsess.
Ben kesinlikle neyin ters gittiğini bulmaya çalışırım ama bunun saplantı olduğunu pek sanmıyorum.
You are Miss Obsess.
Aman Tanrım. sen Bayan Saplantı'sın.
I didn't obsess about Aidan.
Ama Aidan'ı saplantı haline getirmedim.
Maybe we only obsess over relationships that feel unfinished.
Belki de sadece bitmemiş gibi gelen ilişkilerimizi saplantı yapıyoruz.
You obsess over control and power... and you have bad, even abusive relationships with men.
Kontrol ve güce o kadar saplantılısın ki erkeklerle ilişkide bile çok beceriksizsin.
Because to have contact with her is to obsess over her.
Çünkü onunla temas, onu takıntı haline getirmek demekti.
Sometimes, I meet a man that I obsess over a little bit myself.
Bazen karşıma, benim de tutku duyduğum bir adam çıkar.
DO YOU AND YOUR FRIENDS OBSESS ABOUT YOUR BODIES
Vücutlarınıza siz ve arkadaşlarınızın kafa yoruyorsunuz değil mi?
Then we obsess about the casual call.
Sonra da buna kafayı takıyoruz.
Obsess?
Kafayı takmak mı?
- I know. I wish you'd obsess about it.
- Doğru ama benim gibi kafaya takmanı isterdim.
- Why worry when you can obsess?
- İnsan takıntısını dert eder mi?
Been a part of the Buffy obsess...
Bunlar Buffy saplantısının bir parçası.
This is scarcely the time to obsess about how you're addressed.
Şu an sana hitap ediliş tarzına takmak için yanlış zaman.
But, you know Max healed me, like, a year after he healed you so maybe I've just got this cool window of time to obsess about it.
Fakat biliyorsun Max beni, seni iyileştirdikten bir yıl sonra iyileştirdi bu yüzden sanırım benim daha zamanım var.
Go back to Carla. Don't obsess about why she's with you.
Carla'ya gidiyorsun, neden seninle beraber olduğunu takıntı etmiyorsun.
Because I'm not gonna obsess about this.
Çünkü bunu takıntı yapmayacağım.
- Can I obsess for another minute?
Bir dakika daha konuşabilir miyim?
Because I have nothing else to obsess about.
Çünkü kafayı takacak başka bir şeyim yok.
Obsess.
Saplantı.
Don't you guys have anything better to do than obsess about looking perfect in some photo?
Saçmalıyoruz. Bebek sahibi olacak iki insan gibi durmuyoruz.
I used to obsess over Mike's old girlfriends.
Aklım fikrim Mike'ın eski kız arkadaşlarında.
We obsess... over relics.
Bizim zihnimiz sürekli... kutsal emanetlerle meşgul.
Don't obsess.
Tamam, saplantı yapma.
So, you can either obsess and go crazy... or you do what I did, which is, uh, denial.
bu nedenle, bu iki durumda hiç aklınızdan çıkmaz ve delirmeye başlarsınız... yada benim yaptığım gibi yapıp bunu önemsemezsiniz.
It seemed like we had found something else to obsess over, but the fact is that we had given up on the future.
Anlaşılan her ikimiz de saplantı haline getirecek başka şeyler bulduk, Ama aslında ikimiz de gelecekten umudu kesmiştik.
However, must not obsess or fantasise.
Ama, bunu takıntı haline getirmemeli, düş kurmamalıyım.
All right, obsess about it.
Tamam, bunu saplantıya çevir.
So I started to obsess about not wanting him to see me at the point of climax.
Orgazm olurken bana bakmamasını istemeye.. kafayı taktım.
Obsess Completely returns we felt like the first season was like three seasons jammed into one we do move faster on our show then most shows it moves at about a mile a minute and it really just rocks along you brought him home
Birinci sezonda, sanki üç sezon, bir sezona sıkıştırılmış gibi hissettik. Bizim dizimiz, pek çok diziden çok daha hızlı ilerliyor. Dakikada 1,5 km yol alıyoruz ve çok sarsılıyoruz.
Obsess Completely returns
Dizi ekibinin adına Melinda ile ben konuştuk. - Teşekkürler. Çok teşekkür ederiz.
Obsess Completely
Sonlara doğru..... cılız sesler çıkarmaya başladım. Çok iyi olduğum bir an değildi. Berbattım!