Ocd traducir turco
276 traducción paralela
Tell them about OCD One Cool Dude.
Onlara M. F. A.'yı anlat. Müthiş Fiyakalı Adam.
He claimed OCD, obsessive-compulsive disorder.
Kendisinde Obsesif-kompülsif bozukluk olduğunu iddia etti.
To help bolster his OCD defense, he squeezed butts all over.
Ama bu onun umurunda bile olmadı. Gerçek şu ki ; bozukluğunu inandırıcı kılmak için çevredeki bütün popoları elledi.
To do it in the open, he must have OCD.
Bunu alenen yapabilmesi için mutlaka OKB'si olması gerekiyordu.
I assume he made the OCD thing up.
Unuttun mu? Kendini kontrol edemiyor. Bu bir hastalık.
- Unit 57 to OCD, over.
- 57. birimden nöbetçi doktora.
Agent Ricci, Agent Provano Federal Bureau of Investigation, OCD.
Ajan Ricci. Ajan Provano. FBI, OSD birimi.
Either OCD or a body dysmorphic disorder.
OCD olabilir ya da bir vücut dismorfik bozukluğu.
- It's for OCD.
- OCD içindir.
OCD from engine 35. On scene at 902 Sunnyvale.
35 numaralı araç raporu. 902 Sunnyvale'deyiz.
- And a little OCD.
- Derli toplu olur dedim.
- Have you ever heard of OCD?
- OCD'yi duydun mu hiç?
They can both be linked to OCD.
İkisi de Obsesif-kompulsif bozukluk ile ilgili olabilir.
For that moment, his OCD was more important to him even than his child.
O an için OKB çocuğundan daha.. önemli hale gelmişti.
You think he had a major case of OCD?
Saplantılı zorlanım rahatsızlığı mı vardı dersin?
It's just that you're a doctor with pretty severe OCD.
Sen ileri derece Saplantı-zorlantı bozukluğu olan bir doktorsun. Bu bir sır değil.
You know, I couldn't have survived in medicine if I didn't embrace my OCD.
Eğer hastalığımı benimsememiş olsaydım, doktor olarak bir geleceğim olmazdı.
- Yeah, I've got OCD. - Really?
Evet, bende Saplantı-zorlantı bozukluğu var.
Did you just kiss me nine times because you're OCD?
Hastalığın yüzünden mi beni 9 kez öptün.
OCD, ODD, ADHP... "
OCD, ODD, ADHP... "
Another OCD disorder.
O da başka bir rahatsızlık çeşidi.
That's not making the most of your day, that's some sort of weird OCD thing.
Güne en iyi şekilde olmadığını, garip OKB şey bir tür olduğunu.
- An extreme manifestation of OCD, obsessive compulsive disorder.
- Korkunç derecede SBD, saplantılı bastırılmış düzensizlik.
There's a form of OCD called scrupulosity.
"Vicdanının sesini dinleyen."
If the unsub was OCD, shouldn't they have all been in 3's?
Süje eğer SBD ise, hepsinin 3'lü olması gerekmez mi?
Howard Hughes had it when his OCD worsened.
SBD'si kötüye gidince Howard Huges'de aynı şeyi yaşadı.
OCD?
SBD?
Research suggests OCD involves problems in communication between the frontal of the brain and the orbital cortex.
Araştırmalar SBD'nin beynin ön lobu ile orbital korteks arasındaki bağlantı probleminden kaynaklandığını varsayıyor.
His specializes in treating patients with ocd and other phobias.
OCD ve diğer fobileri tedavi üzerinde uzmandır.
God... she is so OCD, man.
Tanrım... Çok saplantılı biri.
He may have developed what we in the soft sciences... refer to as obsessive-compulsive disorder... - or the OC Disorder. - Don't call it that.
Biz yumuşak bilimler alanında olanların tabiriyle anlatırsak Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu veya kısaca OCD'si olabilir.
You're always turning off burners and irons... and it may be OCD. - Hey, what'd you think of the speech? - You'd do great at Openings.
- Konuşma hakkında ne düşünüyorsun?
I'm just cleaning up after Aunt Lindsay.
OCD? Hayır, ben sadece Lindsay halamın arkasını topluyordum.
Very OCD.
- Obsesif Kompülsif.
He also seems to have a touch of OCD.
Aynı zamanda takıntısı ile ilgilenmeniz gerekiyor.
I've got a 34-year-old male with a blunt head trauma and severe case of OCD.
34 yaşında erkek bir hasta var. Kafa travması ve şiddetli takıntı durumu.
- Any relatives with OCD?
- Takıntıları olan başka akraban var mı?
People with ocd often finish tasks then go back to the beginning and start over.
Bu insanlar genellikle bir görevi bitirdikten sonra tekrar başlar.
She had OCD-related depression, which is very deceiving because the sufferers are high functioning.
Jill'de, obsesyon ve kompulsiyon kaynaklı depresyon vardı. Bu çok yanıltıcı olabilir çünkü, hastalar genelde çok faal kişilerdir,
You do this thing where, it's like an OCD thing, but it's not. It's...
Sanki bu sende bir saplantıya dönüşmüş...
- "Organized" is code for OCD.
- "Düzenli" kelimesi DCD'nin açılımı.
OCD is a...
DCD...
Why don't you control your ocd?
Neden bastirilmis duygularini kontrol etmiyorsun?
Besides my OCD, I'm fit as a fiddle.
Saplantı-Zorlantı bozukluğu ( SZB ) dışında turp gibi sağlamım.
- You have OCD? - Duh.
- Demek SZB'n var.
Coming up with that OCD defense, being so brazen.
Su OKB davasındaki savunması.
OCD.
Titizlik hastalığı.
- That's OCD, right?
Bu Saplantı-zorlantı bozukluğu değil mi?
You're OCD.
Sende takıntı zorlantı bozukluğu var.
OCD?
Biliyor musun, sürekli fırını kapatıp ütünün fişini çekiyorsun ve bu belki de OCD'ye işaret ediyor.
- OCD?
- Obsesif Kompülsif mi?