English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Odegard

Odegard traducir turco

52 traducción paralela
- Governor Odegard...
- Vali Odegard. - Evet.
You are a singularly powerful woman, Hildur Odegard.
Olağanüstü güçlü bir kadınsın Hildur Odegard.
You didn't actually see Eric Odegard put Billy Pettigrew into the police car?
Aslında Eric Odegard'ın Billy Pettigrew'u polis arabasına koyduğunu görmedin mi?
Do the ballistics on Eric Odegard's rifle.
Eric Odegard'ın tüfeğine balistik inceleme yaptırın.
Governor Odegard wanted to say a few words, but she can't make it, so it's going to be me.
Vali Odegard bir şeyler söylemek istiyordu. Ancak yapamayacağı için iş bana kaldı.
And for those of you who are staying on to work on our new venture, you'd better wash off the coal dust. Governor Odegard wants that glacier hotel spotless.
Kalıp yeni yatırımımızda çalışacak olanlarınız da kömür tozunu yıkasanız iyi olur çünkü Vali Odegard buzul otelin tertemiz olmasını istiyor.
( Odegard ) He resisted!
- Karşı koydu!
He reacted. ( Odegard ) Resisted. ( Morton ) He was punched and shoved.
- Defalarca yumruklanıp itilmişti.
( Odegard ) Professor Stoddart was hacked apart.
- Profesör Stoddart paramparça edildi.
( Odegard ) What are you doing?
- Ne yapıyorsun?
( Odegard ) Hey. ( Eric ) Hey.
- Selam. - Selam.
Governor Odegard and DCI Morton have some questions they want to ask you.
Vali Odegard ve Müfettiş Morton'ın sana soracak soruları var.
( Odegard ) She killed a man. Spent seven years in prison for his murder.
Birini öldürmüş ve cinayetten yedi yılını hapiste geçirmiş.
( Odegard ) The blood on the t-shirt is Charlie Stoddart's blood.
- Tişörtteki kan Charlie Stoddart'a mı ait?
( Odegard ) Beyond doubt?
- Şüphe götürmez mi?
( Odegard ) It must be to do with Elena.
- Elena'yla ilgisi olmalı.
( Odegard ) She says she was with Frank at the time of the murder.
Cinayet saatinde Frank'le olduğunu söylüyor.
You're a singularly powerful woman, Hildur odegard.
Olağanüstü güçlü bir kadınsın Hildur Odegard.
I was hoping that we'd meet your husband before we left tomorrow.
- Vali Odegard. - Evet. Yarın ayrılmadan önce kocanızla tanışacağımı umuyordum.
Hi, Kent, it's Hildur Odegard.
Selam Kent, Hildur Odegard ben.
Well, Officer Odegard will be there, so if there's any trouble, you just give him a nod.
Memur Odegard orada olacak herhangi bir sorun olursa yalnızca işaret vermen yeter.
Odegard works for them.
Odegard onlar için çalışıyor.
Cut the Spanish crap, Odegard.
İspanyolca saçmalamayı kes Odegard.
Odegard, how am I supposed to be an effective manager if you insult my intelligence by lying to me?
Odegard, sen bana yalan söyleyip zekâmla alay edersen ben nasıl iyi bir idareci olabilirim?
Odegard?
Odegard?
Morning, Governor Odegard.
Günaydın, Vali Odegard.
It's high time Eric Odegard faced up to his responsibilities.
Eric Odegard'ın sorumluluklarını kabullenmesinin tam vakti.
- He punched Hildur Odegard.
Hildur Odegard'a yumruk atmış.
Isn't that right, Governor Odegard?
Doğru değil mi Vali Odegard?
Unfortunately Governor Odegard speaks no Russian... but luckily Major Potemkin has a little English so he can follow our conversation.
Maalesef Vali Odegard Rusça konuşamıyor ama şansımıza, Binbaşı Potemkin biraz ingilizce biliyor.
Congratulations, Sheriff Odegard!
Tebrikler Şerif Odegard.
I need to find Governor Odegard.
Vali Odegard'ı bulmam gerek.
Hildur Odegard isn't the Governor anymore.
Hildur Odegard artık vali değil.
Bianca was in my choir, Mrs. Odegard.
Bianca kilise koromdaydı Bayan Odegard.
Governor Odegard used to call Kim Hopperstad, he'd bring his digger out and fix it.
Vali Odegard, Kim Hopperstad'ı arardı, o şeyini getirirdi... Kazıp düzeltirdi.
Hello, Mrs. Odegard.
Merhaba Bayan Odegard.
This is Governor Odegard.
Vali Odegard'ı aradınız.
Not jobs or money, not Governor Odegard... just Dan and without him, this place would be condemned to agony at the hands of a monster.
Ne iş, ne para, ne de Vali Odegard. Yalnızca Dan... O olmadan buranın, bir canavarın ellerinde acı çekmeye mahkûm olduğunu söyledi.
Odegard has left us.
Odegard bizi terketti.
He's an outsider. Recently arrived. AH!
Fortitude'daki tek avukat Hildur Odegard'dı.
I want a lawyer. The only lawyer in Fortitude is Hildur Odegard.
Şu an müsait değil.
Mrs. Odegard leaves Michael in the Blue Fox, and she comes here to talk to Eric again.
Bayan Odegard, Michael'dan Blue Fox'ta ayrıldı sonra buraya tekrar Eric'le konuşmak için geldi. - Arabasını getirdi. - Arabasını getirdi.
Tomak, Governor Odegard... Bianca Mankyo, the geologist.
Tomak, Vali Odegard Bianca Mankyo jeolog...
And I mean no disrespect when I say this but I always thought Governor Odegard was a very attractive woman.
Bunu söylerken saygısızlık etmek istemem ama her zaman Vali Odegard'ın çok çekici olduğunu düşünürdüm.
All of us loved Hildur Odegard.
Hepimiz Hildur Odegard'ı sevdik.
Hildur Odegard was murdered.
Hildur Odegard öldürüldü.
From inside that office, Hildur Odegard protected us.
O ofisin içinden, Hildur Odegard bizi korudu.
Erling Munk pushed Hildur Odegard into a hole in the ice.
Erling Munk, Hildur Odegard'ı buzdaki deliğe itti.
He punched Hildur Odegard.
Hildur Odegard'a yumruk atmış.
Mrs. Odegard. She's dead.
Bayan Odegard.
Mrs. Odegard came back from Oslo on the flight Tuesday morning.
Bayan Odegard, salı sabahı uçuşuyla Oslo'dan döndü. Buraya yetişmişti. Ve ben buradaydım, Tomak'ın öldüğünü söyledim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]