English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Odum

Odum traducir turco

152 traducción paralela
It's a pleasure to meet you, Jim.
Çok memnun odum, Jim.
Pleased to meet you.
Tanıştığımıza memnun odum.
I'm just trying to tell you I like your music.
Sadece sarkılarını sevdigimi anlatıodum.
- All right.
Görüştüğümüze memnun odum.
I can't help it, I fell in love with you.
Sana aşık odum ; buna engel olamıyorum.
- Nice meeting you.
- Memnun odum.
Scared the crap out of me.
Odum koptu!
I joke around - this is my head shot.
şaka yapıodum - şimdi kafama dank etti.
There is no Martin Odum.
Martin Odum diye biri yok.
Insofar as you can shut off Martin Odum, you can...
Uzakta olunca Martin Odum'u kendinden ayırabiliyors- -
- Agent Rice. Martin Odum. I, uh, I work upstairs in DCO.
Yukarı katta, Gizli Görevlerde çalışıyorum.
McCOMBS : You really think you're Martin Odum?
Gerçekten Martin Odum olduğunu mu sanıyorsun?
That Martin Odum is just a legend.
Martin Odum'un sadece bir efsane olduğunu.
I've got eyewitness video of Agent Odum standing over the victim and then fleeing the scene.
Ajan Odum'un maktulün yanında durduğunu ve sonrasında olay yerinden kaçtığını gösteren video var elimde.
Martin Odum.
Martin Odum.
- There is no martin odum. - He's a legend.
- Martin Odum diye biri yok, o bir efsane.
Yes, martin odum is our best asset, No question, when he's healthy.
Evet, şüphesiz Martin Odum elimizde en kıymetli ajan, ama sağlıklıyken.
Martin odum.
- Martin Odum. - Neden?
Why? Odum came to see me and asked me about a homicide.
Odum geçen gün yanıma gelip bana bir cinayeti sordu.
That's odum? Hard to tell.
- Söylemesi zor.
And I thought it was kind of suspicious that Odum never told me he was on that subway platform.
Odum'un bana o platformda olduğunu söylememesi oldukça şüpheli geldi.
So I'd like to talk to mr. Odum And see why he misrepresented his involvement.
Yani Bay Odum'la konuşup olayla ilgisini neden doğru anlatmadığını sormak isterim.
Well, when mr. Odum becomes available Let him know I'd like to talk to him.
Pekâlâ, Bay Odum müsait olunca onunla konuşmak istediğimi söylersiniz.
See, I got video of odum Kneeling over the victim as the crime occurred.
Elimde Odum'un olay yerinde kurbanın yanında çökerken görüntüleri var.
I got odum lying to me About being there in the first place.
Ayrıca ilk başta Odum orada olmadığına dair yalan söyledi.
Martin odum, sir.
- Martin Odum, efendim.
Odum?
- Odum mu? Bu kadar erken mi?
What do you think about odum?
- Siz Odum hakkında ne düşünüyorsunuz? - Çok kısa sürede bize çok sağlam...
Odum is the only agent I trust with a case
Odum bu büyüklükte bir dosyada güvenebileceğim tek adam.
See, martin odum is a material witness to a brutal homicide In which he lied To an investigating agent.
Bakın, Martin Odum soruşturma görevlisine yalan söylediği,... hunharca işlenmiş cinayetin görgü tanığı.
Until I know why odum was on that subway platform.
Bence sen de pek emin değilsin.
Think martin odum is a material witness.
Bence Martin Odum vahşi bir cinayetin baş tanığı.
british arms dealer. Odum has been in legend a week,
- Odum bir haftadır o efsaneyi oynuyor.
Telling me to lay off martin odum.
Martin Odum davasını bırakmamı söyledi.
Agent odom's proposed a covert sting,
Ajan Odum, gizli bir plan önerdi.
Well, technically, he would be in the custody. Of agent odom, albeit undercover.
Teknik olarak, gizli görevde de olsa Ajan Odum'un gözetiminde olacak.
Special agent martin odom, sir.
Ben özel Ajan Odum, efendim.
You got evidence that ties martin odum to the murder? Well, that case has developed.
Martin'i cinayetle ilişkilendiren kanıtın var mı?
I no longer believe that odum killed mccombs.
Dava hakkında yeni şeyler öğrendik. Artık McCombs'u öldürenin Odum olduğunu düşünmüyorum.
And I don't believe that odum is a suspect, But he's right in the middle of it.
Artık Odum'un şüpheli olduğunu düşünmüyorum ama olayın tam ortasında bulunuyor.
Is that odum is involved In something that's already killed two people.
- Gerçek de Odum'un daha şimdiden iki kişinin ölümüne yol açmış bir olayın içinde olduğu.
But I'm bureau, just like he is.
Ben de FBI'danım, aynı Odum gibi.
My name is martin odum...
Adım Martin Odum.
His name is either len barlow or martin odum.
Adı ya Len Barlow ya da Martin Odum.
May I speak with agent odum, please?
Ajan Odum'la görüşebilir miyim, lütfen?
The one who said you're not martin odum?
Sana Martin Odum olmadığını söyleyen adam hani?
Odum is not the most Talkative person, if you know what I mean.
Odum çok konuşkan biri değil, demek istediğimi anladıysan.
To anybody.
Ben Martin Odum.
That's him, right?
Diğeri o değil mi, Martin Odum?
Back off.
- Martin Odum o platformda ne yapıyordu öğrenmeden vazgeçmeyeceğim. - Vazgeç.
What about odum?
Peki ya Odum?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]