Of whom traducir turco
2,375 traducción paralela
Speaking of whom, Detective Sanchez? Mario Gomez.
Adam neyin nesidir, Dedektif Sanchez?
Of whom, of Santa Claus?
Kimden, Noel Baba'dan mı?
Some of whom... have children, I assume.
Bazılarının çocuğu vardır sanırım.
I was thinking of Miss Lizzie Siddal, who Hunt used before me and of whom...
Daha önce Hunt'ın kullandığı Bayan Lizzie Siddal'ı düşünüyordum.
Go but apart, make choice of whom your wisest friends you will.
Git en akıllı dostlarını getir, dinlesinler bizi, hakem olsunlar.
- She's really cute... college grad, lots of respectable-looking friends, all of whom say very nice things about her.
- Çok tatlı ama. Üniversite diploması, güvenilir görünen bir sürü arkadaşı ve hepsi de onun hakkında çok güzel şeyler söylüyorlar.
Looks like a single perp rolled up and dropped four men, two of whom were armed.
Görünüşe göre tek bir suçlu çıkageldi ve ikisi silahlı dört adamı öldürdü.
One of whom is not even capable of pointing the road on the map
Zaten onlardan biri de, haritada Rotamızı bile gösteremiyor.
Tommy, that Jack Scola, the man of whom you spoke.
Tommy, bu Jack Scola sana bahsettiğim kişi.
Yeah, one of whom is about to become an ice sculpture if we don't figure this out.
Bunu çözemezsek, içlerinden biri buz heykeline dönüşmek üzere.
Fifteen people in an untenable situation, none of whom drank themselves into it.
Her biri kötü durumda olan 15 insan. Hiçbiri kendisini bu duruma içerek getirmedi.
The head surgeon had four rotating assistants, One of whom just administered fluids.
Baş cerrahın dört tane nöbetleşe çalışan asistanı varmış bir tanesinin görevi sadece sıvı tüketimini dengelemekmiş.
Most of whom are well under the age of 70.
Çoğunluğu 70 yaşın bayağı bir altındadır.
None of whom seem to please you and all of whom you ran off?
Hiçbiri seni memnun etmeyen, hepsini kaçırmayı başardığın uzmanlar.
One of whom... Just happens to be- -
Onlardan biriyle şey oldu...
The plane contained 211 passengers and six crew members, all of whom are assumed to be dead.
Uçak 221 yolcu taşıyordu ve altı mürettebat vardı ki hepsinin ölmüş olduğu düşünülüyor.
Our investigators, led by Detectives Mac Taylor and Stella Bonasera, lead to the arrest of two homicide suspects, one of whom will be charged with the murder of three individuals.
Araştırmacılarımız Dedektif Mac Taylor ve Dedektif Stella Bonasera tarafından yürütülen çalışmalar sonucu iki cinayet şüphelisi yakalandı, bunlardan biri üç ayrı cinayetin sorumlusu olarak suçlanmaktadır.
But Merlin wouldn't be half the magician he is today without 23-year-old Colin Morgan, a man of whom it could be said was also destined for great things.
Ama Merlin bugün büyücü olmak yerine, 23 yaşında Colin Morgan olur, harika işler yapmak alın yazısı olduğunu söylenebiliriz.
Mr. Jianu, of whom's case you are in charge with, is unsatisfied with some information and he considers this suspicious.
Bay Jianu, kimi durumlarda suçlamak için,... bazı bilgiler yetersiz olur ve şüpheli olarak değerlendirilir.
We lost three men on that mission, all of whom were from my barracks.
O görevde üç adamımızı kaybettik. Hepsi de benim kışlamdan adamlardı.
Some of whom you know.
Bazılarını da tanıyorsunuz.
The team was led by 28 officers, all of whom are suspects
Hepsi de şüpheli.
Who's taking care of whom, does it matter?
Kimin kime baktığı fark eder mi?
Of whom?
Kimin?
I wouldn't know, sir, of whom it is that you speak.
Ben bahsettiğiniz işverenlerinizi tanımıyorum efendim.
Of whom am I afraid?
Kimden korkarım?
... awaiting execution in California prisons, 140 of whom no longer even have lawyers to represent them.
... Kaliforniya hapishanelerinde idamı bekliyor. Bunlardan 140'ının avukatı bile yok.
- Some of whom are friends.
- Bazıları arkadaşım.
Instead of whom?
Yerine kimse?
The General asked of whom the portrait is.
General, resimdeki kişinin kim olduğunu soruyor.
- Of whom?
- Hayır neden?
Harriet Smith is the natural daughter of nobody knows whom.
Harriet Smith'in kimin kızı olduğunu Tanrı bilir.
OF WHAT TO WHOM?
Kim olduğunu bilmiyoruz. Gözden geçirildi.
Carry messages to a woman who has done everything you have asked of her, yet whom you still reject.
Ondan istediğin her şeyi yapan ama yine de reddettiğin o kadına artık mesajlarını taşımayacağım.
Good gentlemen, he hath much talk'd of you, and sure I am two men there are not living to whom he more adheres.
Baylar, sizleri sık sık anardı Hamlet. Sizin kadar bağlı olduğu başka bir insan yoktur, bilirim.
You mean the piece of land that my grandmother left to my thieving father to whom I am now the closest living relative?
Büyük annemin hırsız babama bıraktığı yerden mi bahsediyorsun? Ki babamın yaşayan en yakın akrabası benim.
The Lord is my rock and my fortress, my deliverer, my God in whom I trust, my shield and the horn of my salvation, my stronghold. "
"Tanrı benim kayam, kalem, kurtarıcımdır, güvendiğim Tanrı'm, benim kalkanım, kurtuluşum ve sığınağımdır."
He had a wife whom he was very fond of, she was very fond of him, they had a young son.
Çok sevdiği bir karısı vardı, karısı da onu çok seviyordu, bir de erkek çocukları vardı.
If our fathers can't help us, I doubt Cyrus Rose, whom I've never heard of, can.
Eğer babalarımız bize yardım edemezse eminim Cyrus Rose da, ki ismini hiç duymadım, edemez.
Dear Emma, do you think that you perfectly understand the degree of acquaintance between the gentleman and the lady with whom you shared this joke?
Sevgili Emma, bu şakayı paylaştığın hanımefendi ve beyefendi arasındaki yakınlığın derecesini kesin olarak biliyor musun sence?
My mom started drinking... these cocktails called "Horny Colombians"... with some of Gloria's uncles, whom apparently the drink was named after.
Annem ismi "Azgın Kolombiyalılar" olan kokteyli kokteylin isim babasıyla yani Gloria'nın amcalarından biriyle içmeye başladı.
"Whom?" and from now on, whenever a television is on in the background of a sheinhardtuniversal soap opera, you will be on it.
Ve bundan sonra ne zaman bir Sheinhardt Universal pembe dizisinde arka planda açık bir televizyon olursa... -... onda olacaksın.
But on the island of Little Tobago in the Caribbean... lives a bird for whom aerial agility is of paramount importance.
Fakat Karayipler'deki Küçük Tobago adasında havadaki çevikliği fevkalade önemli olan bir kuş yaşar.
Especially with the great ape... with whom we share almost 99 % of our genes,
Özellikle de genlerimizin neredeyse yüzde 99'u aynı olan büyük maymunlarla,
The only person with whom I felt kinship died 300 years before the birth of Christ.
Kendime çok yakın hissettiğim tek kişi İsa'dan 300 yıl önce öldü..
AbigaiI is with child, but to whom, out of fear or shame, she would not say.
Abigal gebe, ama kimden, korku ya da utanç olmasa bunu söylemez.
Miss, uh, Canvenini, provided me with the address of a Mr. Blandish, who lived in sheen and owned a good Alsatian named max whom he was willing to lend.
Bayan Canvenini, Sheen'de oturan ve Max adında iyi huylu bir Alman çoban köpeği olan Bay Blandish'in adını verdi.
I used to think that the ideal friend... whom I no longer wanted, perhaps never wanted... would have had the mind of my Tulip, always at one's service through the devotion of a faithful and uncritical beast.
... Tulip'in ruhuna sahip olması gerektiğini fark ettim. Her zaman emrimde, sadık ve eleştiri bilmeyen bir yaratık.
Timmy, which is the name of her stillborn son, and a lodger, whom she invented recently, a kind of romantic fantasy, and also to complete the self-delusion that she was not the person imitating Jack the Ripper
Timmy, ölü doğan oğlunun adı ve bir kiracı, onu yeni icat etmiş. Bir tür romantik fantezi. Ayrıca kendi hayal dünyasında
Until now, I regarded you as one of those rare mortals with whom one could disagree and yet feel no shade of animosity.
Şimdiye kadar, seni henüz bazı şeylere anlayamayan içinde düşmanlık olmayan bir ölümlü olarak adlandırdım.
We pray for your strength, that she will come to accept that her earthly loss is the beginning of life ever after for John, whom she loved.
Ona, dünyevi kaybının, çok sevdiği John'un sonsuz hayatının başlangıcı olduğunu kabullenmesi için dayanma gücü ver, Tanrım.