English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Of yours

Of yours traducir turco

15,952 traducción paralela
I hope you're right about this expedition of yours.
Umarım bu keşif konusunda haklı çıkarsın.
After seeing what those Elfstones of yours can do?
Özellikle sendeki o Elftaşları'nın yapabildiklerini gördükten sonra hem de?
And this, uh, map of yours?
Ve... senin bu haritana gelince...
There was not a single mark of yours in the house, you didn't exist.
Evde sana dair tek iz yoktu, var olmamıştın.
- Friend of yours?
- Senin arkadaşın?
That bus of yours would not get you there.
- Senin otobüs sizi oraya götüremez.
You and two of yours with me and Cully.
Sen ve iki adamın, ben ve Cully.
Big fan of yours.
Büyük hayranın seninkini.
- Yeah. This fucking horse of yours won't come to me.
- Allahın cezası atın bana yanaşmıyor.
He craves the certainty, even if that certainty of yours, right...?
Hatta seninki gibi bir kesinlik olsa bile.
Is he a friend of yours?
- Arkadaşlarından biri miydi?
I'll just take in this gorgeous front door of yours.
Şu an bu görkemli kapıdan giriyorum.
Was the opening act one of yours?
İlk çıkan grup sizinkilerden biri mi?
This smell of yours will drive me crazy.
Bu kokun beni deli ediyor.
You want to put that fine young horse of yours through his paces, huh?
Güzel atını dört nala koşturmak istiyorsun değil mi?
- Yeah. You know, I'm getting pretty sick and tired of that know-it-all mouth of yours, Russell.
Senin şu ukala tavırlarından bıktım usandım artık, Russel.
Well, maybe if you'd kept your trap shut, they wouldn't have knocked that head of yours around so much and you could keep straight the days of the week.
Tamam, belki de eğer sen dilini tutabilseydin, Onlar senin kafanın etrafına çok fazla vurmayacaklardı Ve sen dümdüz devam edebilirsin haftanın günleri boyunca.
We know you'd just do whatever that little girl of yours says.
Biz senin ne yaptığını biliyoruz. O küçük kız ne derse desin.
I need to fuckin'annihilate you and your candy-ass school, and tonight, I'm gonna bury you and those buttoned-up pancake titties of yours out in the end zone.
Yapmam gereken, seni ve o cicili bicili okulunun anasını bellemek. Şimdi bu gece seni ve o ceketinin altındaki meyveli keklerini alacak ve sayı çizgisine gömeceğim.
And he's a friend of yours?
- Arkadaşınız mı?
Lot of people depending on that beautiful little iris of yours.
Pek çok insanın hayatı o güzel irisine bağlı.
Do you handle cash in that hotel of yours? Yeah...
- Otelindeki para işine sen mi bakıyorsun?
What business is it of yours how much he drinks?
Ne kadar içki içtiği seni ne ilgilendiriyor?
What business is that of yours?
- Bu sizi ne ilgilendirir?
Friend of yours, Mr Barghati?
Arkadaşınız mı Bay Barghati?
You're just tryin'to beguile me with those radar eyes of yours.
O radar gibi gözlerinle beni kandırmaya çalışıyorsun.
So he called the Times, and he got my number instead of yours.
Times'ı aramış ve senin yerine benim numaramı almış.
- What? When you found out she was pregnant, you realized you couldn't control her again, so you took her down in that weird little dungeon of yours - and you butchered her.
Hamile olduğunu öğrenince onu bir daha kontrol edemeyeceğini anladın ve onu o küçük, garip zindanına götürüp doğradın.
My dear boy, any friend of yours is welcome here!
Sevgili oğlum, senin arkadaşlarının başımızın üstünde yeri vardır.
'I understand they're old friends of yours,'so I am very much looking forward to meeting them.'
"Anladığım kadarıyla eski arkadaşlarınızmış, onlarla tanışmayı iple çekiyorum."
Buy that gorgeous wife of yours a car.
O taş gibi karına bir araba al.
These Tuesdays of yours.
Sizin bu Salı günleri...
'Cause that brain of yours is chugging along at 1,000 % efficiency.
Çünkü o kafandaki yüzde bin verimlilikle çalışıyor.
Let me see that head of yours.
Bakayım şu kafana.
I'm down to try this, like, art gallery idea of yours.
Sanat galerisi fikrini sevdim.
Yeah, and I got to say, winning raffles, going on cruises- - I like this new church of yours, Mac.
Çekiliş kazanmalar, gemi seyahatlerine çıkmalar bu yeni kiliseni beğendim Mac.
Is she a patient of yours?
Sizin hastanız mı?
I'd like to meet these partners of yours.
Ortaklarınla tanışmak istiyorum.
Nor would I be a ward of yours.
Senin vesaitini de alamam.
I know a friend of yours.
Senin bir dostunu tanıyorum.
Just use that trailer trash charm of yours.
Varoş cazibeni kullan işte.
This doctor, he a friend of yours?
Bu gelen doktor, arkadaşın mı?
Once we're inside, you might be tempted to complain about the odour. Keep in mind my sense of smell is ten times stronger than yours.
İçeri girdiğimizde kokudan şikâyet etme eğilimi gösterebilirsin ama koku alma duyumun senden on kat daha güçlü olduğunu unutma.
As it is said of man and woman... the hunter is ours, the sable weaver is yours.
Erkekler ve kadınlar hakkında dedikleri gibi avcı bizimdir samur dokumacısı sizindir.
Because yours died of old age? He did.
- Seninki yaşını başını alıp tahtalı köye gittiği için mi?
Three crores in the center of the room with the gentleman... we have Shahzia Sikandar's The World is Yours, The World is Mine at three crores.
Beyefendi ile odanın merkezinde üç çekirdek... Elimizde Shahzia Sikandar'ın "Üç Çekirdekte Dünya Senin, Dünya Benim".
Antichrist head game of yours.
Sen sadece şu Deccal oyununa inanmamı istiyorsun.
I'm afraid my way of thinking is very different from yours.
Ne yazık ki benim düşüncelerim sizinkilerden çok farklı.
I have a different view of love from yours and a different experience of it.
Ben aşka senden farklı bakarım, şahsi tecrübem de farklı.
Yet I believe if we were offered the same choice as yours faced, a chance to be made free in the eyes of the law, it would not have been so roundly rejected.
Lakin yine de inanıyorum ki bize karşılaştığınız tercih sunulsaydı kanunun gözünden özgür olma fırsatı böyle şiddetle reddedilmezdi.
In the absence of any better suggestions, yours was worth a try.
Daha iyi bir öneri olmadığı için seninki denemeye değerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]