Oncology traducir turco
192 traducción paralela
Oncology and child are highly specialized, without the humane treatment has nothing to do.
İşlerinde uzmandırlar. İnsanlara insan muamelesi yaparak tedavi ederler, hasta değil.
- I spoke to Pereira in Surgical Oncology.
- Onkoloji'de Pereira'yla konuştum.
Oncology found a small polyp.
Onkoloji bir polip buldu.
Oncology?
Onkoloji?
I've written orders for Oncology to continue to rehydrate him.
Ona sıvı verilmeye devam edilmesi için onkolojiden yazılı emir aldım.
- What will Oncology say?
- Onkoloji ne diyecek?
Maybe Oncology can help you.
Belki onkoloji sana yardım edebilir.
Get a Radiation Oncology fellow down here right away.
Hemen bir Radyasyon Onkoloji uzmanı çağır.
I paged Oncology.
Onkoloji'ye çağrı yaptım.
Don't you think Oncology would be better at that?
Onkoloji'den biri söylese daha iyi olmaz mı?
You told him to follow up with Oncology?
Onkoloji'ye gitmesini söyledin mi?
I'm Dr. Posner, clinical Fellow at the medical oncology branch working with Dr. Kelekian.
Ben Dr. Posner, tıbbi onkoloji bölümünde asistanım. Dr. Kelekian ile çalışıyorum.
A meeting of the chief of oncology, pathologists and specialists who work together to reach a consensus.
Onkoloji liderlerinin toplantısı. Patolog ve uzmanlar ortak karar almak için toplanır.
From her colleagues at the university... to her young patients here... in Chicago Memorial's pediatric oncology ward... she will be sorely missed.
Üniversitedeki çalışma arkadaşlarından... Chicago Memorial hastanesi pediatrik onkoloji kliniğindeki genç hastalarına kadar... herkes tarafından özlenecektir.
- I promised Emily I'd look in on her kids... on the oncology ward while she was gone- - I never did.
- Emily'ye çocuklarına bakacağıma dair söz verdim... Onkoloji kliniğindekilere, ama gittiğinden beri- - yapmadım.
On oncology?
Onkolojide?
And the pediatric oncology ward... was the perfect laboratory to study it- - the near-death experience.
Ve pediatrik onkoloji kliniği... ölüme yakın olma deneyimleri üzerine çalışmak için, mükemmel bir yerdi.
I talked to the Pedes Oncology fellow.
Pediyatrideki onkoloji uzmanıyla konuştum. Ona bakmaya gelecek.
I got called down from Oncology, so the nurse is here with my vincristine.
Onkolojiden çağırıyorlar. Hemşirem Vincristine'i getirmiş.
I almost had to call an Oncology staff meeting.
Az kalsın onkolojide tolantı yapacaktım.
Page Pedes, Oncology.
Çocuk onkolojisini ara.
I'm waiting on a parent to transfer a girl to Oncology.
Bir kızın onkolojiye nakledilmesi için ebeveynini bekliyorum.
- Oncology has it.
- Onkolojide.
- Oncology?
- Onkoloji mi?
Turk, oncology, cardiology and paediatrics all need consults.
Turk, onkoloji, kardiyoloji and pediyatri'nin görüşlerine ihtiyaçları var.
He's having their chief of oncology call you tomorrow.
Onkoloji başkanını tanıyor. Yarın arayacak.
It's her first time in an oncology unit.
İlk kez onkoloji biriminde çalışıyor.
If you want, I can get you a key to the oncology lounge.
Sadece gazı varmış. - İstersen onkoloji bölümünün anahtarını verebilirim.
Radiation therapist to Oncology.
Radyasyon terapisti onkolojiye lütfen.
Hello, Mr. Kinney, this is dr. Rabinowitz from the Johns Hopkins oncology center.
Merhaba Kinney, ben Johns Hopkins Onkoloji Merkezi'nden Dr. Rabinowitz.
He first came to our attention through the pediatric oncology unit at Children's Hospital in Philadelphia.
Kendisi dikkatimizi ilk kez Philadelphia'daki çocuk hastanesinin, çocuk hastalıkları bölümü onkoloji biriminde çekti.
Did oncology see him yet?
Onkoloji ona baktı mı?
Bittersweet thing about being head of the Oncology Department, I get cc'd on all the biopsy results.
Onkoloji Bölümünün başında olmanın faydası tüm biyopsilere kanser tanısı koyabiliyorsun.
Brown from oncology voted no.
Onkolojiden Brown "hayır" dedi.
There's this kid in oncology, she's got a picture of Jeff above her bed.
Onkolojide bir çocuk yatıyor. Yatağının yanı başında Jeff'in resmi var.
Clean him up and let oncology have him.
Onu temizleyin, ve onkolojiye götürün.
I have to go to that oncology thing, the seminar. Oh.
Kusura bakma, onkoloji seminerine katılacağım.
Oncology seminar.
- Onkoloji semineri.
I've got the oncology thing. I-
Onkoloji olayı var.
Uh, no, I- - I was gonna go to the oncology dinner.
Onkoloji yemeğine gidecektim- -
Dr. Baylan Mahal is the head of oncology.
Onkoloji şefi Dr. Baylan Mahal.
The only reason I got that oncology rotation is I let Dr. Morgan take me to his brother's wedding.
Onkoloji rotasyonuna dâhil olmamın tek sebebi, Dr. Morgan'ın kardeşinin düğününe giderken yanında beni götürmesi. Ricky Morgan mı?
It is well, that instrument was requested 9 days ago for the Dr. Julian Sloan,... Director of Oncology of the Institute National of the Health.
Bu aleti dokuz gün önce, Ulusal Sağlık Merkezi'nin onkoloji şefi Dr. Julian Sloan sipariş etmiş.
Half the doctors who specialize in oncology turn into burned-out cases.
Kanser uzmanı doktorların yarısı vakaları için yanıp tutuşur.
- Through Oncology, everybody okay?
- Gizlice onkolojiden girdim. - Herkes iyi mi?
Up to oncology about a half hour ago.
Yarım saat kadar önce onkolojiye gitti.
What should my specialty be, oncology or radiology?
Uzmanlığım ne olmalı? Onkoloji mi radyoloji mi?
No, I'm oncology, actually.
Aslında ben onkoloji bölümündenim.
I am this close to putting a new lab in Oncology.
Onkolojide yeni bir laboratuvara bu kadar yakınım.
I spoke with Oncology.
Onkolojiyle konuştum.
[Woman on PA] Dr, Frank to Oncology, OK.
Tamam.