One of my best friends traducir turco
199 traducción paralela
'Cause one of my best friends is in the navy.
En yakın arkadaşlarımdan biri donanmada.
I hear they killed one of my best friends, Johnny Madden.
Dostum Johnny Madden'ı öldürdüklerini duydum.
He's one of my best friends.
En iyi arkadaşlarımdandır.
An enemy had saved my life by the violent murder of one of my best friends.
Bir düsman beni en yakin arkadasimin vahsi saldirisindan kurtarmisti,
Your uncle was one of my best friends.
Amcanız en yakın dostlarımdan biriydi.
One of my best friends is gay.
En iyi arkadaşlarımdan biri eşcinsel.
One of my best friends went to Australia.
En iyi arkadaşlarımdan biri Avustralya'ya gitti.
Waxer was one of my best friends.
Cilacı en iyi arkadaşlarımdan biriydi.
I probably lost one of my best friends because of you.
Belki de senin yüzünden en iyi arkadaşlarımdan birini kaybettim.
Vivian Baker is one of my best friends.
Vivian Baker benim en iyi dostlarımdan biri.
I had to drag one of my best friends downtown to bail me out and then had to explain the whole thing.
En iyi arkadaşımı kefaletimi ödemesi için sürüklemek zorunda kaldım ve her şeyi açıklamaya mecbur bırakıldım.
Katie's one of my best friends.
Katie en iyi arkadaşlarımdan biridir.
This is Boyce, one of my best friends.
Bu da Boyce, en iyi arkadaşlarımdan biri.
Harry is one of my best friends and you are one of my best friends.
Harry de, sen de benim en iyi arkadaşlarımsınız.
ONE OF MY BEST FRIENDS MAKES HIS LIVING
En iyi arkadaşlarımdan biri tamamen
He's one of my best friends.
O en iyi arkadaşlarımdan biri.
I just saw one of my best friends die.
En iyi arkadaşlarımdan birinin ölümünü seyrettim.
You're one of my best friends in Cicely, and we've never even had dinner together. "
Benim Cicely'deki en iyi arkadaşlarımdan birisin ve hiç beraber akşam yemeği yemedik. "
Raheem was one of my best friends.
Raheem en iyi arkadaşımdı.
You know, you're one of my best friends. And I do not have friends that are girls.
Sen en iyi arkadaşlarımdan birisin ve benim hiç kız arkadaşım olmadı.
- She's one of my best friends.
- En iyi dostlarımdan biri.
As I sat watching the intimate and highly personal video stolen only hours earlier from one of my best friends, I realised that something important was missing from my life.
Oturmuş, en yakın arkadaşımın birinden birkaç saat önce çalınmış fazlaca samimiyet ve yakınlık içeren bir filmi izlerken hayatımda önemli bir eksikliğin olduğunu fark ettim.
My wife left me for one of my best friends, who she used to hate.
Karım beni, nefret ettiği yakın dostlarımdan biri için terk etti.
Xander, you're one of my best friends.
Xander, sen arkadaşlarımdan birisin.
Bobby's one of my best friends.
Bobby en iyi arkadaşlarımdan biri.
Mii is one of my best friends.
Mii benim en iyi arkadaşlarımdan biri.
I either keep my wife and lose one of my best friends or I get divorced for the second time before I'm 30.
Ya karımı seçip en iyi arkadaşlarımdan birini kaybedeceğim ya da arkadaşımı seçip 30'umdan önce ikinci kez boşanacağım.
He's one of my best friends in the whole wide world, and I don't want him to die.
O tüm dünyadaki en iyi arkadaşlarımdan biri, ve ölmesini istemiyorum. — Ne harika bir hikâye, her şey var!
Patrick is one of my best friends but yet, at one point in time in that series, I was ready to go to blows with him. Yeah!
Patrick en iyi arkadaşlarımdan biridir... ancak bu seri içinde gerektiğinde... onunla savaşmaya hazırdım.
My wife, one of my best friends.
Karım... En iyi arkadaşlarımdan biri...
I mean, Susie is one of my best friends.
Susie benim en iyi arkadaşlarımdan biri.
This is one of my best friends.
Bu en iyi arkadaşlarımdan biri.
One of my best friends is male.
En iyi arkadaşlarımdan biri erkek.
She's one of my best friends.
En iyi arkadaşlarımdan biri o, Richard.
HE'S ONE OF MY BEST FRIENDS. I CAN'T LET HIS 30th BIRTHDAY GO BY WITHOUT GETTING HIM SOMETHING CHEAP AND DEMEANING.
En iyi arkadaşlarımdan birisi 30. doğumgünün, ona ufak ve ucuz birşey hediye etmeden geçmesine müsade edemem.
Shawn is one of my best friends.
Shawn en iyi arkadaşlarımdan biri.
He is, like, one of my best friends.
O benim en iyi dostlarımdan biri.
One of my best friends. - Nice to meet you.
- En iyi arkadaşlarımdan biri.
And then you went and slept with one of my best friends.
Sen ise gittin, en iyi arkadaşlarımdan biriyle birlikte oldun.
Yo, luke, man, you know you're one of my best friends, right?
Yo, luke, adamım, benim en iyi arkadaşlarımdan birisin biliyosun, dimi?
And you, supposedly, are one of my best friends!
Ve sen de sözde en iyi dostlarımdansın!
Ted's one of my best friends but... it's like I hardly knew him at all.
Ted en iyi arkadaşlarımdan biri ama sanki artık onu tanımıyormuşum gibi.
Not when I'm worried about one of my best friends.
En iyi dostlarımdan biri için endişeleniyorsam pek değil.
He just shot one of my best friends.
Biraz evvel en iyi arkadaşlarımdan birine ateş ettin.
Um, he's one of my best friends.
En iyi arkadaşlarımdan biriydi.
Do you want me to go through life remembering that I ran out... on one of my two best friends?
Hayatımı, en iyi iki dostumdan birini yüz üstü bıraktığımı... hatırlayarak sürdürmemi ister misin?
Sir Guy was one of my father's very best friends, Tarzan.
Sir Guy, babamın en iyi dostlarından biridir Tarzan.
Susie, JJ happens to be one of my very best friends.
Susie, JJ benim en iyi dostlarımdan biridir.
It seems that one of my wife's best friends suddenly lost her husband.
Karımın arkadaşlarından biri aniden kocasını kaybetti.
Will, I didn't just conjure up one of my best friends from a test tube.
Bir deney tüpünden en iyi arkadaşımın ruhunu çağırmadım ya.
One of my very very best friends has just gone.
Az önce çok çok değerli dostlarımdan birini yitirdim.