One thing is for sure traducir turco
149 traducción paralela
Maybe all this is coincidence, but one thing is for sure, they have a coven and want my baby.
Belki hepsi tesadüf ama bir şey kesin, cadılar meclisi için bebeğimi istiyorlar.
One thing is for sure :
Bir şey çok kesin :
One thing is for sure, a sheep is not a creature of the air.
Bir şey kesin. Koyun uçmaya uygun bir mahluk değil.
But one thing is for sure.
Ama birşeyden eminim.
One thing is for sure, old man.
Kesin olan birşey varsa moruk.
But one thing is for sure.
Ama bir şey kesin.
- One thing is for sure there's no room for her here.
Kesin olan bir şey var. Burada yeri yok.
One thing is for sure, it wasn't him.
Kesin olan bir şey var. O Joe değildi.
One thing is for sure, soon we're going to get a strict but good doctor.
Birşey kesin yakında biz iyi bir doktor alacağız
Now, we're not sure what these hyper-intelligent beings look like, but one thing is for sure, they've never heard of Jesus Christ.
Fakat bildiğimiz bir şey var ki o da onların Yüce İsayı hiç duymamış olmaları.
I tell you what, one thing is for sure...
Beni dinle. Bir şeyden eminim.
One thing is for sure, you don't sell stamps for a living.
Kesin olan şey, yaşamak için pul satmıyorsun.
... but one thing is for sure.
... fakat bir şeyden eminim.
But one thing is for sure.
Fakat bir şey kesindir.
One thing is for sure, the killer is no junkie.
Kesin olan tek şey, katil uyuşturucu bağımlısı değil.
One thing is for sure, she was hauling ass.
Paçaları tutuşmuş.
One thing is for sure!
Kesin olan tek şey var!
One thing is for sure, when the cyanobacteria got this ability, they outcompeted everybody else.
Kesin olan birşey var ki siyanobakteriler bu yeteneği kazandığında üstünlüğü ele geçirdiler.
Do many times I did overtime too. One thing is for sure.
Çoğu zamanda senin için mesaiye kalıyorum bir şey kesin.
One thing is for sure, we will have to meet... ... and there is no need to circulate that.
Şu kesin ki, seninle mutlaka tanışacağız lafı dolandırmanın hiç gereği yok.
.. but one thing is for sure I.'will never hurt anyone again
.. ama emin olduğum birşey var ben bir daha asla kimseyi incitmeyeceğim
Well, whatever it is, one thing is for sure, Arthur's not going to find it.
Her neyse, emin olduğum tek şey Arthur'un onu bulamayacağıdır.
Hangin'murderers is one thing, but to keep guys you don't know for sure did it standin'around sweatin'while you shoot your mouth off, that's another.
Katilleri asmak başka şey bunu yaptıklarından emin olmadığın kişileri alıkoyup onlara ecel teri döktürmek...
- Well... for one thing, you better make damn sure I stay alive.
- Şimdi... Yapacağın en iyi iş, benim hayatta kalmamı sağlamaktır.
Well, there is one thing for sure, you are not trying to get in.
Neyse, şuna kuşku yok, içeri girmekle uğraşmadığın bariz.
One thing's for sure, Zuco's got a hand in it.
Bir iş olduğu kesin, içinde Zuco'nun parmağı olan bir iş.
But one thing I do know for sure is no flower peddler would be using it.
Fakat bildiğim birşey varsa kesinlikle çicek satıcının bunu kullanamayacağı.
One thing you can be sure of, Daryl, is that, somewhere, somebody is looking for you and we'll hear from them.
Bir şeyden emin olabilirsin Daryl. Bir yerlerde, birileri seni arıyor. Ve onlardan haber alacağız.
But there is one thing for sure : His brain didn't.
Ama kesin olan bir şey var, o da beyni dayanmamış.
Of course, everyone's gonna die anyway, but one thing's for sure is I ain't no weapons master.
Elbette herkes bir şekilde ölecek... fakat emin olduğum bir şey varsa o da benim bir silah uzmanı olmadığım.
Maybe it's important for us to talk I do not like the taste of it One thing I am sure, God is the reason why now father is not here now
Bize konuşmak için Belki önemlidir ben bunun tadını sevmiyorum eminim Bir şey, Allah nedeni budur şimdi baba anda burada değil
There's one thing I know for sure in this case and that's that Mulder is after this boy Gibson Praise.
Bu olayda kesin olarak bildiğim tek şey bu. Mulder. Bu çocuğun yani Gibson Praise'nin peşinde.
But I can tell you one thing for sure- - there is definitely uranium on your murder weapon.
Ama kesin olan bir şey var. Cinayet silahının üstünde kesinlikle uranyum var.
One thing i know for sure is that dick loved this house.
Salonda oturalım. Hayır, evet.
The one thing I can say for sure, is that she tricked me - the Fullmetal Alchemist.
Beni aldattı... Tüm Metal Simaycı'yı.
What ever is going on in there, one thing's for sure : It can't be good.
Orada olanların iyi olduğunu sanmıyorum.
But one thing for sure is that it's not from the US Mint.
Ama kesin olan tek bir şey var. ABD darphanesinde basılmamış.
I may have only been a father for a few months... but one thing I am dead sure about... is that fatherhood's not about proving to your family... that you've got steel balls.
Birkaç aylık baba olabilirim... ama emin olduğum birşey var. Babalık, ailene çelik gibi sağlam testislerin olduğunu... kanıtlamak değildir.
Well I only know one thing for sure, and that is flying darkness that eats energy, can only be very, very bad.
Bildiğimden emin olduğum tek şey bu, ve uçan bir karanlık olduğu enerji yiyor ve bu çok çok kötü olabilir.
The one thing we know for sure is if Jack's alive, he'll find a way to contact us.
- Evet. Emin olduğumuz tek şey ; eğer Jack hayattaysa bizimle bağlantıya geçmenin bir yolunu bulacaktır.
One thing is for sure, young lady.
Sey.. Bir şey kesin, genç bayan.
The one thing I know for sure is that by the end of the day you are either gonna be helping me with the truth or you are going to be behind bars.
Tek bir şeyden eminim. Günün sonunda ya bana gerçeği anlatacaksın ya da parmaklıkların ardında olacaksın.
Well, no one really knows for sure, but I like to think the first thing that happens in heaven is that you get to watch your whole life on TV.
Aslına bakarsan kimse emin değil ama benim cennette olacak şeylerin başında en çok seveceğim şey bütün hayatım boyunca televizyon izleyecek olmamdır.
Okay. The one thing we know for sure is she was not living in the children's shelter in Ridgeland.
Tamam, kızın çocuk barınağında yaşamadığından eminiz.
There is one thing I do know for sure.
Emin olduğum tek şey var.
The one thing that we know for sure is it's happening tonight.
Emin olduğumuz tek şey satışın bu gece olacağı.
One thing's for sure... more blood will be spilled before this is over.
Kesin olan bir şey var bu iş bitene kadar çok kan dökülecek.
I say that it is sad for me to be the one I finish human police in active control. But I say the following thing : With those faces there, it would not feel sure if it was a criminal.
Bakın ne diycem bu adamlar suçlu.
One thing's for sure - This is only the dumpsite.
Kesin olan şey şu, burası sadece cesedin atıldığı yer.
One thing's for sure... That son of a bitch is out there somewhere.
Kesin olan şu ki, bu adi yaratık buralarda bir yerde.
for one thing, we're not even sure this is an undercover operation.
Bunun gizli bir operasyon olduğundan emin bile değiliz.