English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Ooh ooh ooh

Ooh ooh ooh traducir turco

23,581 traducción paralela
Respect. Ooh.
Çok iyi be.
Ooh, yeah. Tomorrow?
Yarın?
- "Thrillseekers wanted." - Ooh.
"Maceraperestler aranıyor."
Look in here. - Ooh. - Probably in there.
Muhtemelen oradadır.
Ooh... Look who's here!
Bakın şu gelene!
Ooh, ooh.
Tallulah.
Ooh, yes, yes, yes.
- Evet ya, evet.
Ooh! We thought about this.
Biz düşündük.
Ooh, hang on.
Hey dur biraz.
Yeah. Ooh.
Evet.
I mean, she could wind up with a colostomy bag. - Ooh.
Ömür boyu kolostomi torbasıyla gezme ihtimali var.
- Ooh. But still, it'll be worth it.
Ama yine de değer.
- Ooh. - Are you okay?
İyi misin?
Ooh. They're all for Nan.
Hepsi anneanneme gelmiş.
- Ooh, we can't drink!
- İçemezmişiz!
Jillian Michaels. - Ooh, yeah.
Jillian Michaels.
Ooh, rebranding.
Yenileme.
Ooh, admitting failure.
Başarısızlığı kabul etmek.
Ooh, a promising magic trick.
Umut vadeden bir sihir numarası.
"Ooh, I saw my father decapitated by a grain harvester " and now I can't enjoy wheat. Boohoo. "
Babamın kafasının bir tırpanla kesildiğini gördüm ve artık buğday yemekten zevk alamıyorum.
Ooh, boy.
Tanrım.
Ow, the burn. Ooh!
Yanıyorum!
- Would it be insulting to ask for sugar? - Ooh.
- Şeker koysam hakaret olur mu?
Ooh, that does present a challenge. What with their being extinct.
Çok zor bir meydan okumaymış soylarının tükenmesi açısından.
- Ooh.
- Ooo.
Ooh...
Ooh...
Ooh-hoo-hoo-hoo!
Ooh-hoo-hoo-hoo!
Ooh, the truth comes out.
Ooh, gerçek doðru geliyor.
Ooh! So close.
Çok yaklaştın.
- Ooh-whee!
- Ooh-whee!
Ooh. Mm, you're considering it.
Düşünüyorsun.
Ooh, Dumpster dive.
Yere çakılma uçuşu.
Ooh, can I be your first Yelp review?
İlk Yelp incelemen olabilir miyim?
Ooh, I can't answer that.
Buna cevap veremem.
Ooh, sorry.
Af edersiniz.
Oh, look... look at that. Ooh, ooh, ooh.
Bak.. şuna bi bak..
Um, ooh, Sunday, right after church.
Pazar, kiliseden hemen sonra.
Ooh, okay.
Tamam tamam.
I live here now, and... Ooh.
Artık burada yaşıyorum ve...
Ooh, isn't that, um... interesting.
Şey... ilginç değil mi?
Ooh, that kid's guilty.
Çocuk suçlu.
Or- - Ooh, maybe it rhymes with "horn,"
Ya da boynuzla kafiyeli.
Because the Guardian protects the Librarians, - but who protects the Guardian? - Ooh.
Koruyucu, Kütüphaneciler'i koruyor ama Koruyucu'yu kim koruyacak?
Ooh, it worked. It's non-zap.
- İşe yaradı, çarpılmıyoruz.
Ooh!
Güzel!
Ooh, I'm excited.
Hey, çok heyecanlandım.
Ooh, whoa, whoa, whoa, child.
hey, hey, hey, çocuğum.
Ooh, hook me to the plow!
Ooh, sabana kadar kamçıla beni!
- Ooh, these Uber niggas is ruthless, boy.
- Şu Uber sürücüleri çok gaddar be!
Ooh, okay.
Tamam.
Okay, I'll see you in, ooh, 20 hours and ten minutes.
Tamam. Seni 20 saat 10 dakika sonra göreceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]