Or what's left of it traducir turco
110 traducción paralela
Steamboat Springs, Colorado, or what's left of it.
Veya geriye ne kaldıysa.
Or what's left of it.
Ya da geriye ne kaldıysa.
Or what's left of it.
Ya da onun kalıntılarında.
Keep yours, or what's left of it!
Kendine mani olmuş, sen önce kendine mani ol!
- My planet, my Earth or what's left of it, is down there beneath us.
- Gezegenim, yeryüzüm ya da ondan geriye ne kaldıysa, aşağımızda.
Here, the 15th Army, or what's left of it.
Burada, 15.Ordu, ya da ondan arta kalan ne varsa.
Or what's left of it.
Ya da geriye ne kaldıysa işte.
OR WHAT'S LEFT OF IT.
Sevgili yuttaşlarım.
Castiglione, or what Napoleon's left of it.
Castiglione, ya da Napolyon geriye ne bıraktıysa.
Or what's left of it.
Ya da restorandan geriye ne kaldıysa.
Or what's left of it.
Ya da ondan kalanlar.
No, I have to keep an eye on my girlish figure, or at least what's left of it.
Hayır, benim kadınsı vücut hatlarımı korumam gerekiyor, ya da ondan geriye kalanı...
Or what's left of it.
Ondan geriye kalan.
She calls me later to tell me that she did like your style... or whatever's left of it, and you know what you do?
Daha sonra beni arayıp, tarzından ya da geriye kalandan hoşlandığını söyledi. Peki sen ne yaptın biliyor musun?
The top guys of the movement or what's left of it...
Organizasyonun başındaki adamlar ya da diğer geri kalanlar...
He's the new owner of Belle Isle, or what's left of it.
Belle Ada'sının yeni sahibidir. Ya da kalanının.
The I Rplatoon, or what's left of it... will be living in luxury for a few days.
I-R müfrezesi veya ondan geriye ne kaldıysa birkaç gün lüks içinde yaşayacaktı.
I walked across the room, or what was left of it.
Odanın karşısına yürüdüm... ya da ondan geriye ne kalmışsa.
You only have to look at the body, or what's left of it.
Sadece vücuda bakmalısın, yada solunda ne olduğuna.
You better quit it right now, you worm, or I'm gonna take what's left of that magazine and stuff it right down your throat.
Şunu hemen kessen iyi olacak seni solucan, yoksa şu dergiden geri kalanı alacam... ve boğazına tıkacağım.
You can take your mind back, or at least what's left of it.
Kurtulabilirsin. Aklını geri alabilirsin.
Sir, we're approaching the outpost on Korma- - or what's left of it.
Efendim Korma'daki karakola yaklaşıyoruz, ya da ondan kalan her neyse.
Well, this is John Whitney's relic or what's left of it.
İşte bu, John Whitney'nin kalıntısı ya da ondan geriye kalan.
In fact, I seem to be looking straight through... to the osseous labyrinth, or what's left of it.
Aslında, osseous labirentinden geriye kalanlara bakıyormuşum gibi.
Tripolis... Or what's left of it.
- Trablusgarp... veya ondan geriye ne kaldıysa.
It's my partner, or at least what's left of him.
Bu benim ortağım, en azından ondan geri kalanlar.
Or what's left of it.
Ya da, ondan geriye kalan her neyse.
Tess found the old man's tree or what was left of it... and the diamonds, they were safe... safe behind the walls of a minimum - security prison.
- Tess babasının ağacını buldu. - Ya da geriye kalanları. Elmaslar güvendeydi.
It's like they're eating VX... or what's left of him.
Onlar sanki VX'i yiyiyorlar... yada ondan kalanları.
You're in the 31 st century, captain, or what's left of it.
Şu anda 31 inci yüzyıldasın Kaptan. yada ondan kalanda.
Or at least what's left of it?
Ya da ordan geriye kalanların?
And quite soon, this city, or what's left of it, will be mine.
Yakında bu şehir ve bıraktığım herşey yine benim olacak.
Or at least what's left of it.
Ya da ondan geriye kalanlar.
I just saw the body or what's left of it.
kadar sürüklenmiş. Daha demin cesedi gördüm veya ondan geriye kalanları.
Or what's left of it.
Gece dediğim ne kadar kaldıysa.
The Wicklow National Bank Building, or what's left of it.
Wicklow Milli Bankası ya da ondan kalanlar.
Or what's left of it.
Ya da ondan artakalanlara.
They'd ruin the industry, or what's left of it.
Endüstriyi ya da ondan ne kaldıysa perişan etmiş olurlar.
It's been a long time since she left, but I will never go after her, never try to find out what became of her or her parents.
Gideli çok uzun zaman oldu ama asla onun peşine takılmayacağım asla ona ya da ailesine ne olduğunu bulmaya çalışmayacağım.
This is the hind femur, or what's left of it.
Bu arka bacak. uç kısmı.
It's Larry, or what's left of him.
Bu Larry. Ya da ondan kalanlar.
I was really counting on the family, or what's left of it, being together.
Ben aile olarak vakit geçireceğimizi planlamıştım, ya da birlikte olacağımızı...
So please go out and enjoy your night, or what's left of it.
O yüzden lütfen dışarı çık ve gecenin keyfini çıkar ya da artık ne kaldıysa.
- The very first, or what's left of it.
- İlk prototip. Yani geriye kalanlar.
or what's left of it.
Ya da geriye ne kaldı ise.
We're in central London, or what's left of it.
Londra'nın merkezinde.
Or what's left of it anyway.
Ya da ondan geriye ne kalmışsa.
I can try to save our marriage or what's left of it, which,
Veya ondan geriye ne kaldiysa...
That's how they arrive. Or what's left of it.
Geldikleri şey bu, ya da ondan arta kalanlar.
You're looking at the x-48, or what's left of it.
x-48 e bakıyorsunuz, ya da ondan geriye kalanlara.
Or what's left of it.
Ya da ondan geriye ne kaldıysa.