Or worse traducir turco
2,460 traducción paralela
If they catch you out there, you're gonna be suspended or worse.
Seni orada yakalarlarsa, görevden alınırsın ya da daha kötüsü.
In my house, with my wife, with my kids, for better or worse- -
Evimde, karım ve çocuklarımla beraber iyi ya da kötü -
Then you'll stop calling me Motu or worse Sethji.
O zaman bana Motu demeyi de, şişko demeyi de keseceksin.
And, what, I'm supposed to watch him go to jail or worse? No.
Ne yapmalıyım, hapse girmesini ya da daha kötüsünün olmasını mı izlemeliyim?
Do you, Hank, take this woman, Julia, from this day forward to have and to hold, for better or for worse, for richer or for poorer, to love and to cherish as long as you both may live?
Sen Hank Julia'yı bugünden itibaren sahiplenip iyi günde kötü günde varlık içinde ve yokluk içinde yaşadığın sürece sevgi ile başının tacı yapmayı kabul ediyor musun?
Do you, Julia, take this man, Hank, from this day forward for better or for worse, for richer or for poorer, to love and to cherish as long as you both may live?
Peki ya sen Juila bu adamı yani Hank'i bugünden sonra iyi günde kötü günde varlık içinde ve yokluk içinde yaşadığın süre boyunca sevip baş tacı etmeyi kabul ediyor musun?
What are we talking, PMS crazy or worse?
Adet dönemi öncesi gibi mi yoksa daha mı kötü?
Turns out, in the last five years, three of the people you work for ended up being sued, arrested, or worse.
Anlaşılan son 5 yılda yanında çalıştığın kişilerin 3'ü davalık olmuş, tutuklanmış ya da daha kötüsü olmuş.
For better or worse, you finished quick.
İyi mi kötü mü bilmem, çabuk kesilmişsin.
I'm a Wilcox, for better or worse.
Ben de bir Wilcox'um ne de olsa.
And I don't know if that's better or worse.
Bu durum daha mı iyi yoksa daha mı kötü bilemiyorum.
Only'cause I don't want to see him get emotionally creamed again... Or worse.
Bunu yalnızca duygu sömürgesini yeniden görmek istemediğim için yapıyorum ya da daha kötüsü.
You guys get caught, or worse, she gets pregnant, there's no telling how her family might handle that.
Eğer yakalanırsanız ya da daha kötüsü hamile kalırsa onun ailesinin bu işi nasıl idare edeceğini söylemeye gerek bile yok.
And anyone who does try to resist... sent straight to the brig or worse.
Direnmeye çalışanlar da doğruca hapse gönderiliyor ya da başlarına daha kötüsü geliyor.
Or worse, they would cope!
Veya daha kötüsü, başa çıkabilirlerdi!
Or worse.
Ya da daha kötüsü.
Or worse, you don't think death will ever catch you.
Ya da, daha kötüsü, hiç ölmeyeceğini sanıyorsun.
Watching everything unfold again, for better or worse. Watching every mistake I made play out again. I had to let terrible things happen, Will, and do nothing to change them.
İyi ya da kötü, göz önüne serilmiş, herşeyi izlerken, yaptığım her yanlışın yeniden oynamasını izlerken, korkunç şeylerin gerçekleşmesine izin verdim, Will, değiştirecek hiçbir şey yapmadım.
Or worse, they'll actually take you.
Daha kötüsü seni alırlar.
I'll only be in the way, or worse, get one of you killed.
Size engel olabilirim, daha kötüsü, birinizin ölümüne sebep olabilirim.
Or worse, infected.
Ya da daha kötüsü, zehirleneceğini.
Or worse, they could figure out that if they eat more truffles, they would become completely unstoppable.
Ya da daha kötüsü, eğer daha fazla mantar yerlerse, tamamen durdurulamaz hale geleceklerini anlayabilirler.
- Or worse.
- ya da daha kötüsü
If I help you, I could lose my job... or worse.
Sana yardım edersem, işimi kaybederim ya da daha da kötüsü.
Cut out our tongues, or worse.
Dillerimizi keserler, belki daha kötüsü.
- Or worse?
- Ya da daha kötüsü mü?
I could have an axe or worse.
Baltam veya daha kötü bir şeyim olabilirdi.
Forget about the fact that, if he stayed, you'd both be dead right now, or worse.
Kalsaydı şayet ikinizin de öleceğini ya da çok kötüsünün olacağını geçtim.
And for better or worse Riana and me are no longer husband and wife but just friends.
Ve, iyi mi kötü mü bilmiyorum ama.. ... Riana ve ben artık karı-koca değil, sadece arkadaşız..
Download that moron before he gets hurt Or worse. I get sued.
Şu salağı yaralanmadan indirin oradan veya kimse beni dava etmeden.
For better or for worse.
İyi ve kötü günler için.
And tomorrow, our lives are going to change, for better or for worse.
Yarın hayatımız değişecek, iyi ya da kötü yönde.
For better or for worse.
Daha iyisi veya daha kötüsü.
And look, for better or worse, Charlie, that's you.
Ve bana bak, iyi yada kötü, Charlie, bu sensin.
If Ms. Vasco is released, we have reason to believe that she will ensconce the child, or worse, harm him.
Tyler Kent hâlâ kayıp. Eğer Bayan Vasco serbest bırakılırsa çocuğu başka bir yere götürebilir daha da kötüsü ona zarar verebilir.
But she could put your old man away forever, or worse.
Ama senin ihtiyarı sonsuza kadar ortadan kaldırabilir ya da daha kötüsü olur.
We can't give you too much pain medication, or we'll make your condition worse.
Sana çok fazla ağrı kesici veremeyiz çünkü bu durumunu daha da kötüleştirir.
I wonder if it's worse being here or being there doing paperwork.
Burada olmak mı yoksa orada olup evrak işi yapmak mı daha kötü ona karar veremedim.
I've never had mine stolen - - or my purse, for that matter, which, for me, would be much worse.
Benim ki hiç çalınmadı, ya da cüzdanım, bu nedenle benim için çok daha kötü olurdu.
I don't know what's worse- - that he competes every Thanksgiving in a pie-eating contest, or that he's 9-time runner-up.
Hangisi daha kötü bilemiyorum. Her Şükran Günü'nü turta yeme yarışmasına çevirmesi mi yoksa dokuz kez ikinci gelmesi mi?
You this worse than a dog or pig the fellow.
"Köpek gibi çalışıyorsun!"
I don't know what's worse... being underground, or coming up and being under this.
Hangisi daha kötü bilmiyorum... Yerin altında olmak mı, yukarıya çıkıp bunun altında olmak mı?
People will think you're queer or Italian, which is worse!
İnsanlar seni kötü bir italyan olarak görür
Besides, you have to be a perfect citizen in order to be a senator, or at least pretend like you're one, which is even worse.
Ayrıca, bir senatör olmak için mükemmel bir vatandaş olmak zorunda olmak ya da en azından öyle davranmak, daha da kötü.
It's worse not knowing when there are things that you're holding back you won't say because you think I'm too fragile or whatever.
kırılgan ya da her neyse o olduğumu düşündüğün için, geri durup söylemediğin şeyleri bilmemek daha kötü.
All you do is fight, or you don't fight, which is even worse because it looks like you hate each other for weeks.
Tek yaptığınız kavga etmek ya da etmemek ki bu çok daha kötü çünkü haftalarca birbirinizden nefret ediyor gibi görünüyorsunuz.
And you right, that's gonna bring on a war or something worse, and we just gonna... we're gonna sit here and wait for it.
Haklısın, bu bize savaş ya da daha kötü bir şey getirecek. Ve biz sadece oturup bunun olmasını bekleyeceğiz.
And he's never been sicker or in worse fuckin'shape.
Hem de hiç olmadığı kadar hasta de.
Let's determine if it's a mix-up, a prank or something worse.
Öncelikle bu bir yanlış anlaşılma mı, şaka mı, yoksa daha kötü bir şey mi bunu bulmaya çalışalım.
He is the Romeo who was either extremely unlucky with women or something worse.
O ya kadınlar konusunda çok şanssız bir Romeo'ydu ya da daha kötüsü.
If you don't start posting them, they'll go back to Gossip Girl or someone worse.
Eğer bunları postalamaya başlamazsan, ya ona dönerler veya daha kötüsüne giderler.