Orleans traducir turco
2,527 traducción paralela
I'm going back to New Orleans.
New Orleans'a dönüyorum.
Go to New Orleans!
1-10 o tarafta! New Orleans'a git!
Gentlemen, New Orleans just had a one-murder Mardi Gras, and that happened after the parades and nowhere near the festivities.
Beyler, New Orleans tek cinayetli bir Mardi Gras geçirdi. Ve bu, geçit törenlerinden sonra ve kutlamaların uzağında oldu.
Good to see you, New Orleans.
Sizi görmek güzel, New Orleans.
New Orleans, I had some mighty high times here.
New Orleans, burada çok güzel zamanlar geçirdim.
"To the great people of New Orleans..."
- New Orleans'ın büyük halkına!
New Orleans music always held onto, probably'cause we so damn backward.
New Orleans müziğinde her zaman korunmuş olan bir şeyleri. Belki hep geri kaldığımız için.
It's not straight jazz and it's not straight New Orleans.
Sadece caz değil. Sadece New Orleans'tan değil.
Half in New York, half in New Orleans?
Yarısı New York'ta, yarısı New Orleans'ta. Amaç da bu, Mac.
They're Batistes, one of the first families in New Orleans music.
Onlar Batiste. New Orleans müziğinin ilk ailelerinden biriyiz biz.
They've been on me about a New Orleans album ever since the storm. There's gonna be a real advance.
Fırtınadan beri bana New Orleans albümü yapmam için baskı yapıyorlar.
Right, this is our contribution to a sampler which marks the debut of a new label here in New Orleans,
Bu, çıkaracağımız karma albüme bizden bir katkı. Bu aynı zamanda, New Orleans'ın yeni bir plak şirketinin ilk albümü olacak.
Um, and as you can tell by the title of the track, we're taking this whole New Orleans brass-funk-bounce thing - to a place it's never been before. - And that would be?
Şarkının adından da anlaşılacağı üzere New Orleans brass-funk-bounce müziğini daha önce hiç gitmediği bir yere götürüyoruz.
You're about to go to court in Jefferson parish, not Orleans.
Jefferson Bölgesi'nde mahkemeye çıkmak üzeresin. Orleans'ta değil.
Every New Orleans jazz musician came out of a school band.
Koşacağınız kulvar bu. New Orleans'ın bütün caz sevenleri bir okul bandosundan çıkmıştır.
- Yeah. " We got museums in New Orleans.
" New Orleans'ta da müzelerimiz var.
New Orleans is file gumbo. New Orleans is grits with easy over egg with brown gravy and liver smothered with onions with toast bread on a Sunday morning.
New Orleans pazar sabahı kızarmış ekmekle, yumurta üstünde kahverengi et sosu ve soğanda kavrulmuş ciğerle sunulan mısır ezmesidir.
New Orleans is "tu way pocky way."
New Orleans "sen yoluna, ben yoluma" dır.
New Orleans is "cotton eye Joe" early in the morning...
Nasılsın, dostum?
-... "Hu-na-nay," hopping and hollering. New Orleans is yours truly, Kermit Ruffins and the barbecue swingers, live at ray Ray's boom boom room.
New Orleans, bendeniz, Kermit Ruffins ve The Barbecue Swingers'tır.
And if y'all need to hear more about my crimes, y'all can just pick up your drinks and come on down the block to the blue nile right now and hear the soul apostles.
Suçlarımı biraz daha duymak istiyorsanız içkilerinizi alıp şimdi hemen Blue Nile'a gelin ve The Soul Apostles'ı dinleyin. Evet. burası New Orleans.
Yeah, this is New Orleans. All you gotta do is put it in the go-cup and come on down the banquette.
Yapacağınız tek şey içkinizi plastik bardağa doldurtup yan tarafa geçmek.
- ♪ and I'm hoping that you... ♪ - That's straight New Orleans right there.
Al sana gerçek New Orleans.
That's New Orleans too.
Bu da New Orleans.
So, um, there was a homicide convention in New Orleans.
Bir gün New Orleans'ta cinayetle ilgili bir seminer vardı.
Well, you should have let us relocate you to Arizona instead of New Orleans.
Madem öyle, sen de New Orleans yerine Arizona'ya yerleşseydin.
- 867 Magnolia Terrace, New Orleans.
867, Magnolia Terrace, New Orleans.
The New Orleans Museum of Art.
New Orleans Sanat Müzesi.
Well, Redwood Junior High School loves New Orleans.
Eh, Redwood ortaokul Ioves New Orleans.
Well, they're scheduled to arrive at the New Orleans Museum of Art at 11 : 00 then on to a tour of the French Quarter and then on to the Satchmo Music Festival this evening.
Eh, varmak üzere zamanlanmış New Orleans Sanat Müzesi'nde 11 : 00......then bir tur için Fransız Mahallesinin......ve ardından için Satchmo Müzik Festivali bu akşam.
And in that cemetery, we're gonna visit the tomb of Marie Laveau the voodoo queen of New Orleans.
Ve bu Mezarlığı, we're ziyaret Marie Laveau türbesi......bir voodoo queen of New Orleans.
Well, New Orleans is a cool city, so let me check online.
Peki, New Orleans, serin bir şehirdir, Böylece Iet beni kontrol online.
He's out in New Orleans somewhere with his daughter probably maybe robbing a bank.
O New Orleans bir yere çıktı kızı ile......probably belki bir banka soymaktan.
The fourth suspect, Ray-Ray Bradstone, is believed to be in New Orleans after hijacking a Redwood Junior High School bus on its way to a field trip.
Dördüncü şüpheli, Ray-Ray Bradstone, New Orleans inanılıyor......after kaçırma Redwood ortaokul otobüs......sistem yolunda bir eğitim gezisi.
New Orleans.
- New Orleans.
New Orleans has been good for you, huh?
- New Orleans yaramış sana.
Oh. Back in uh, New Orleans.
New Orleans'ta.
I'm goin'back to N'Orleans.
New Orleans'a döneceğim.
You didn't drive all the way from New Orleans just to tell me to go fuck myself.
New Orleans'dan o kadar yolu bana siktir git demek için gelmedin.
I mean, back to New Orleans?
New Orleans'a?
Orleans and Westborough.
Orleans ve Westborough.
We'll do the Phoenix trip on Tuesday.
Phoenix gezisini salı günü yapacağız. Dönüşte St.Louis ile New Orleans'a uğrarız.
On the way back, we'll do St. Louis and New Orleans. Are you sure you want to do the St. Louis trip?
- St.Louis gezisinden emin misiniz?
She's in New Orleans, sir.
- New Orleans'ta efendim.
We finally decided on New Orleans.
Sonunda New Orleans'ta karar kıldık.
You know, Mardi Gras didn't actually start in New Orleans.
Biliyorsun, Mardi Gras New Orleans'ta başlamadı aslında.
I realized that I am a problem and that I never should have come so you can just go to New Orleans with everybody else in your posse and just have fun or whatever. I don't even care anymore.
Bir sorun olduğumu ve hiç gelmemem gerektiğini fark ettim böylece ekibindeki herkesle New Orleans'a gidebilirsin eğlenebilirsin ya da ne olursa artık.
- New Orleans beads. No Mardi Gras beads.
New Orieans kolyesi!
New Orleans is...
Ray Rayın Boom Boom Room'unda canlı konserimizde!
No no, we gotta take this whole thing down to New Orleans.
Hayır her şeyi New Orleans'a taşıyacağız.
Louis d'Orléans asks for peace.
Papanın hekimi için Roma'ya haber gönderebiliriz.