Ornament traducir turco
309 traducción paralela
The brocade dress with purple flowers... the gold shoes, the lace shawl, gold hair ornament... and net and the jewel box.
Mor çiçeklerle işlenmiş olan elbise. Altın rengi ayakkabı, dantel şal altın rengi saç tokası, tül ve mücevher kutusu.
This ain't no ornament.
Süs diye taşımıyorum bunu!
It appears Mrs. Danvers has accused Robert... of stealing a valuable ornament from the morning room.
Öyle görünüyor ki, Bayan Danvers, Robert'ı sabah odasındaki değerli bir aksesuarı çalmakla suçluyor.
Is it possible to repair the ornament, madam?
Aksesuar onarılabilecek durumda mı, hanımefendi?
See, Mr. Spade, I'm trying to recover an ornament that, shall we say, has been mislaid.
Bakin Bay Spade, yanlislikla el degistirmis... bir süs esyasini geri almak pesindeyim.
The ornament is a statuette a black figure of a bird.
Bu süs esyasi bir heykelcik... siyah bir kus figürü.
You want to have some kind of a little ornament, haven't you?
Biraz süslenmek istedin değil mi?
All these broken plates, plaster ornament, bric-a-brac, why was all this china mashed and nothing else disturbed? Why?
Bütün bu kırılmış tabaklar, alçı süsler, biblolar, neden bütün bu porselenler paramparça da başka hiçbir şeye dokunulmamış?
What a beautiful ornament for your mantelpiece as a centerpiece on the dining room table.
Şömine rafına koyabileceğiniz ne güzel bir süs ya da yemek masasının ortasına yerleştirilebilecek bir parça.
You know, a touch of Greek ornament.
Bilirsin, Yunan süslemesi falan.
You wanted an ornament. Something nice-looking to go with the rest of the furniture.
Sen bir süs istiyordun, eşyalarına uyacak güzel bir şey.
And see, a book of prayer in his hand... true ornament to know a holy man.
Bakın, elinde de bir dua kitabı var. Gerçek dindarın arması bunlardır işte.
We our Uncle Aron celebrate And with our song Ornament his brow
Biz, Aron amcayı kutlar ve şarkımızla alnını süsleriz.
Are you an ornament?
Süs müsün sen?
That how you got that little ornament?
O küçük süs de öyle mi oldu?
And a cross around their necks is not an unusual ornament.
Ve boyunlarındaki kolyedeki haç, alışılmadık bir takı değildir
You are an ornament to France.
Sen Fransa'nın gururusun.
- As what? A hood ornament?
Vurdular onu!
Because, if you don't mind my noticing, you'd be an ornament in any office.
Çünkü fark etmemi maruz görün, ofiste sizden daha üstün bir güzellik bulunmaz!
It's nothing but a cheap ornament.
Bu ucuz gösterişten başka bir şey değil.
He has at his command, a material which can be moulded, drawn, hammered, cast, which can be made into a tool, an ornament, a vessel, and which can be thrown back into the fire and reshaped.
Artık elinde eritip, şekillendirip, eşyaya dönüştürebildiği,... ziynet eşyası, hatta karmaşık araçlar üretebildiği ve ateşe atarak yeniden şekil verebildiği bir malzeme vardı.
Do you realize that the first man who carved a wheel out of stone, used it as an ornament?
Taşı işleyerek tekerlek yapan ilk adamın, onu süs eşyası olarak kullandığını biliyor muydun?
Hood ornament 1981 Cadillac.
Kaput süsü. 1981 Cadillac.
What a pretty ornament you'll make up there.
Tepede asılı çok güzel bir süs olacaksın.
All the stones are cut or adorned with an ornament.
Bütün taşlar kesilmiş ve süsler işlenmiş.
We got the doughnuts and then Waxer he's up on the hood, he's stark naked with his arms out, posing like a hood ornament!
Çörekleri almıştık, sonra Cilacı kaputun üzerine çıkmıştı, anadan doğma kolları açık, kaput aksesuarı gibi poz vermişti!
It'd make a good hood ornament, don't you think?
Motor kapağı için güzel bir süs olurdu, değil mi?
The zodiacal signs used by astrologers even ornament this statue of Prometheus in New York City.
Burç işaretleri astrologlarca ve hatta, New York'taki Prometheus heykelinin süslerinde bile kullanılmıştır.
She's caught on the hood ornament.
Armaya takıldı.
Shakespeare is their ornament to prove "we're not as bad as you think".
Shakespeare onlar için "düşündüğünüz kadar kötü değiliz" i kanıtlayan bir süs.
- Broken hood ornament.
- Kırık kaput süsü.
- He said he had to measure me for a new dashboard ornament.
- Araba süsü için ölçü alması gerekiyormuş.
You are an ornament to our stage.
Sahnelerimizin gururusunuz.
That winged ornament is private property, and any damage you inflict... upon it is first-degree vandalism.
Bu Kanatlı Yaratık, Özel Mülkiyet ve Eğer Zarar Verirseniz, Suçlusu Siz Olursunuz... Bu Yaptığınız Birinci Dereceden Vandalizim Bu Aracı Hareket Ettirin!
I only have seven holes in my head now I'll make an eighth hole in my head and put an ornament in there and people will have to deal with me.
Şimdilik kafamda sadece yedi delik var sekizinciyi de açıp süsleyeyim, insanlar da kabullensin dedim.
So I drilled a hole in my ear, put an ornament in there and set about my tasks.
O yüzden kulağıma delik açıp süsledim, sonra da işime gücüme baktım.
Ever think about making a living as a hood ornament?
Kaput süsü olarak yaşamayı hiç düşündün mü?
You don't like ornament. All right.
Anlaşılan bezemeleri sevmiyorsunuz.
Quite a hood ornament you have there.
Müthiş bir şapka süsü olur.
You make a nice hood ornament, Sarge.
Arabanın tepesine pek yakıştın.
The hood ornament on his car is going to the D on a diaper truck.
Motor kapağı birden bir altbezi kamyonuna fırladı.
Think of it as an ornament.
Süs olduğunu farzet.
Don't go without my Rolls-Royce hood ornament.
Rolls-Royce kapak süsümü almadan gitme.
Pamela Morrison. Ornament.
- Pamela Morrison.
A hood ornament?
Motor kapağı süsü?
- Like a hood ornament.
Araba süsü gibi.
You got the ornament?
Aksesuarı aldınız mı?
You wanna ask me about the hood ornament?
Kaporta süsünü soracak mısın?
What about the hood ornament?
kaporta süsü neymiş?
Robby Krieger.
Ornament.
Eve wants you for an ornament, if you get the promotion.
Tabii terfi alırsan.