Orus traducir turco
19 traducción paralela
It's the pedal on your right you son of a... sorry father.
Sağ taraftaki pedal gaz orus.. çocuğu... Özür dilerim peder.
Would that bring Orus back?
Orus'u geri getirecek mi?
Because Orus is dead... and father, destroyed.
Çünkü Orus öldü ve babam mahvoldu.
Orus is a fine boy.
Orus, oğlanın hası.
I'm surprised it's taken you this long to threaten me, Orus.
Beni tehdit etmenin bu kadar uzun sürmesine şaşırdım, Orus.
Then why, Orus, have they not arrived at a way station?
O zaman neden bir istasyona varmadılar, Orus?
Orus will be so pleased.
Orus çok memnun olacak.
Orus, get your things.
Orus, eşyalarını al.
But Orus?
Ama Orus?
Orus!
Orus!
Give it to Orus.
Orus olsun.
- Tell Orus... - I love him.
Orus'a onu sevdiğimi söyle.
- Orus.
Orus.
Orus, you half-wit.
Orus, gerzeğin tekisin.
I know you want to go home, Orus, but he needs us by his side.
Eve dönmek istediğini biliyorum, Orus ama onun bize ihtiyacı var.
If this is the way it is, whatever it is, Orus, we have to be there for him.
Eğer durum buysa, her ne olacaksa, Orus. Onun yanında olmalıyız.
And, Orus... indulge yourself.
Ve Orus istediğini yapabilirsin.
He's our cousin, Orus.
O bizim kuzenimiz, Orus.
What then, Orus?
Ne olur o zaman, Orus?