Osprey traducir turco
45 traducción paralela
I prefer that one, with the osprey feathers.
Ben balık kartalı tüyü olan, bunu seçerdim.
Osprey, egrets, pelicans, ducks, cranes, geese.
Balık kartalları, sorguçlar, pelikanlar, turna kuşları tehdit altindalar.
To see just how important streamlining is, and how much energy it can save, just watch this osprey as it goes fishing.
aerodinamiğin ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar enerji tasarruf sağladığını görmek için balık yakalamaya giden şu balıkkartalını izleyin hele.
It creates so much drag that the osprey has great difficulty in making any headway at all.
O kadar fazla sürtünme yaratıyor ki, yolunu doğrultmada balıkkartalı oldukça güçlük çekiyor.
Now, using both feet, the bird changes the position of the fish so that it faces ahead and its streamlined shape reduces its drag so much that the osprey's wing-beats become almost leisurely.
Şimdi her iki ayağını kullanarak balığın konumunu öne bakacak şekilde değiştirir. Aerodinamik şekli sürtünmeyi o kadar azaltır ki balıkkartalının kanat çırpması neredeyse önemsiz hale gelir.
The chicks are always hungry so the adult osprey are always fishing
Yavrular sürekli aç. Ergin balık kartalı bu yüzden sürekli avlanıyor.
- Osprey needs to view the house urgently.
- Osprey'le acilen evde buluşmasını söyleyin.
Zone One flash from Osprey.
Osprey'den acil çağrı.
Osprey told me.
Osprey'le sabahleyin birebir konuştum.
- We have no one with Osprey's penetration?
O zaman Osprey'in nüfuzunda kimse yok.
Step up surveillance on Merseyside contacts, follow Osprey and her friends.
Merseyside üzerindeki bağlantıları takip edip, Osprey ve arkadaşlarını takip edelim.
You'll need someone on surveillance - seeing if Osprey's giving us the full picture.
Osprey'in açık verip vermeyeceğini görmek için, Liverpool'da takip işinde birilerine ihtiyacın olacak.
( MAN ON RADIO ) Osprey in sight. Sighted with a new face.
- Osprey, yanında diğer kişiyle görüş alanında.
( WOMAN ) Leave Osprey, follow Falco.
- Osprey'i boşver, Falco'yu takip et.
Osprey for Chris Patterson, coded.
Chris Patterson kodlu, Osprey.
Osprey's done some legwork. She got it wrong.
- Osprey bazı işler yapmış ama ters anlamış.
Apache, Black Hawk, Cobra, Osprey...
Apache, Blackhawk, Cobra, Osprey.
We talking Ospreys, Chinooks or Black Hawks?
Osprey mi, Chinook mu yoksa Black Hawk mu?
- I flew a V-22 Osprey once.
Ben bir V22 Osprey'le uçmuştum.
You didn't listen to me about the snail darter, you didn't listen to me about the osprey, and you didn't listen to me about the javelina.
Salyangoz satıcısı hakkında beni dinlenmediniz balık kartalları hakkında beni dinlemediniz ve pekariler hakkında da beni dinlemediniz.
This osprey has a brood to feed and will be back.
Bu balık kartalının doyurması gereken bir ailesi var. Geri gelecek.
Deploy a search team to see if anyone in the osprey survived the crash.
Çok iyi oldu
He works for Osprey Paper over in Throop, steals more clients from Dunder Mifflin than anyone.
Throop'taki Osprey Kâğıt'ta çalışıyor. Dunder-Mifflin'den en çok müşteri çalan o.
Danny Cordray, Osprey Paper.
- Danny Cordray, Osprey Kâğıt.
Osprey?
Osprey?
I think he'll be to Rome as is the osprey to the fish, who takes it by sovereignty of nature.
Balık kartalı, balığa ne yaparsa, o da Roma'ya aynısını yapacak. Doğal ayrıcalığı gereği alıp gidecek.
I think that's why they tested the V-22 Osprey there.
Sanırım V-22 Osprey'i bu yüzden orada test ediyorlar.
For the osprey, there's plenty more fish in the pond.
Balık Kartalı için gölette daha bol bol balık var.
The osprey's technique is spectacular and rarely fails.
Balık Kartalının tekniği nefes kesiyor ve nadiren hüsran yaratıyor.
Osprey wing, attack pattern 17.
Kartal kanadı, saldırı düzeni 17.
Look up there, it's the osprey.
Yukarı bakın. Bir balık kartalı.
They go out to osprey point in the morning to record the sea life.
Sabahları Osprey Point'e deniz yaşamını kayıt altına almaya giderler.
I was taking a walk up the cliff path out by Osprey Point, about 7 : 30 in the morning.
Uçurumdan Osprey Point'e doğru yürüyordum. Sabah 7 buçuk filandı.
We've canvassed every house with a view of Osprey Point.
Osprey Point'i gören her evi gezdik.
Harold Osprey.
Harold Osprey.
Everything checked out, Mr. Osprey,
Bir sıkıntı yokmuş Bay Osprey.
This is the Osprey.
Osprey bu.
Vestron Research Station calling for the Osprey.
Osprey'yi arayan Vestron Araştırma İstasyonu.
Yeah, I'm going back to the Osprey.
Evet, Osprey'e geri dönüyorum.
Osprey calling for Vestron.
Osprey, Vestron'u çağırıyor.
This is Vestron calling for Osprey.
Bu Vestron Osprey'yi çağırıyor.
Vestron Station, this is Shaw on the Osprey.
Vestron İstasyonu, Osprey'deki Shaw bu.
If we can get the iridium cases from the Osprey we're good to launch.
Eğer iridyum vakalarını Osprey'den alabilirsek fırlatmamız iyi.
Have you heard anything from Osprey?
Osprey'den bir şey duydunuz mu?
D.C., Nadia, you guys work from the Osprey.
D.C., Nadia, siz Osprey'den çalışın.