English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Otb

Otb traducir turco

40 traducción paralela
You gonna bet some more horses at OTB?
Biraz daha atyarışırı mı oynayacaksın?
OTB opens in ten minutes.
Gitmem lazım. 10 dakika sonra bahisler açılır.
Let's go to the OTB, put money on the ponies.
Hipodrama gidelim, atlara para yatıralım.
- I can handle OTB, numbers, whatever.
- Her tür bahsi kabul ediyorum.
I was at o.T.B., and I just kept winning'- - trifectas, the exactas, a couple daily doubles.
OTB'deydim ve kazanıp durdum. Üçlüler, hatasız vuruşlar, birkaç çift...
You--you were at o.T.B. The whole time?
- Bunca zamandır OTB'de miydin?
- Where? To the OTB?
At yarışı bahislerinde mi?
Well, he's not at OTB or Nude Nudes.
Bahisçide ya da striptiz kulübünde değil.
Tommy Biondi from OTB came up with a name.
Göçmen Tommy Biondi bir isim bulmuş.
It's just a short hop from there to the OTB.
Oradan da yarışlara geçtin.
I got this from the 0TB.
Bunu OTB'den aldım.
You were at the OTB.
OTB'deydin.
She's the smart one until it comes to the OTB.
Bahis hariç her konuda kızım zeki olandır.
Since when does House hang out at OTB?
Hastayı, House atlara bahis oynarken mi bulmuş?
Hot OTB babe has grand MAL and inexplicable bruising.
Ateşli bahisçi bebeğin epilepsisi ve açıklanamayan çürükleri var.
Hot OTB babe?
Ateşli bahisçi bebek mi?
She's a regular at OTB.
Bahis gediklisi.
You know, I was gonna ask what a respectable doctor was doing at an OTB parlor.
Saygıdeğer bir doktorun bahis salonunda ne işi olduğunu soracaktım.
I'm meeting someone inside the OTB.
Tek İzli Bahis Yerinde biriyle buluşacağım.
I didn't know they had checking accounts at OTB.
OTB'de çek hesapları olduğunu bilmiyordum.
Palomar OTB.
Palomar OTB.
That's the results of the subpoena from Danny Roberts's account at Palomar OTB.
Danny Roberts'ın Palomar OTB'deki hesabının detayları.
So why place a bet through an online OTB when you could do it in person?
Şahsen yapabiliyorken, neden internet üzerinden oynayasın?
Danny Roberts'account at the OTB, they just got a hit.
OTB'deki hesabını izliyordu. - Yarım milyon dolarlık kupon, paraya çevrilmiş. Bir hareket var.
This space we're standing in right now, in three months'time will be the most-trafficked OTB in the city.
Bulunduğumuz yer üç ay içinde şehirdeki en yoğun kumar merkezi olacak.
OTB in Bethesda was about the only place I could ever count on finding him.
Bethesda'daki kumarhane onu bulmayı düşüneceğim tek yer.
He was outside of a liquor store, next to the OTB that Donnelly mentioned.
Donnelly'nin bahsettiği gibi kumarhanenin yanındaki içki dükkanının önünde.
He openly brings prostitutes into the hospital, and he gambles with bookies because he's too lazy to go to the OTB, and you're asking for...
Adam açık açık hastaneye telekız çağırıyor ve ganyan bayisine gitmeye üşendiği için bahisçiler ile kumar oynuyor. Sen de benden...
Maybe she has ADD. Yeah, or OTB.
- Belki dikkat eksikliği vardır.
She's always doing that because of my dad's otb addiction and because of her diabetes foot.
Babamın bahis bağımlılığından ve diyabetli ayağından dolayı sürekli okuyor bunları.
You go to 7-Eleven, you bet a horse and the state will take your money at the OTB.
7-Eleven e git, bir ata bahis yatır, devlet OTB deki paranı alacak.
OTB receipts in Gloria's purse put her betting on races until 10 : 00 p.m.
Gloria'nın çantasındaki bahis şirketi fişleri, saat 10'a kadar bahis yaptığını gösteriyor.
Uniforms showed her photo at the OTB, and a bartender there remembers seeing her at 11 : 15.
Birimler, bahis şirketinde fotoğrafını gösterince barmenlerden biri saat 11.15'de orada gördüğünü hatırlamış.
Alley behind the OTB.
OTB'nin arkasındaki sokakta.
You want to go see Raoul in the alley behind the OTB?
OTB'nin arka sokağına gidip Raoul'u görmek ister misin?
I'll call the office, check on the status of the subpoena for the OTB. All right.
Tamam.
Good luck.
Ofisi arayıp, OTB için mahkeme emri konusunu kontrol edeyim. İyi şanslar.
They picked up a guy matching that description outside an OTB. Why?
Niye?
OSI has jurisdiction over any case involving Air Force personnel.
Hava Kuvvetlerine bağlı bütün personeller ÖTB'nin yetkisi altındadır.
Lieutenant Norman Kemp, OSI.
Üsteğmen Norman Kemp, ÖTB.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]