Outback traducir turco
193 traducción paralela
Their signs outback show.
İzler uzaktan geldiklerini gösteriyordu.
You wouldn't know how our educational authorities get teachers for the outback?
Eğitim bakanlığındakilerin öğretmenleri taşraya nasıl gönderdiğini bilmiyor musun?
I was in the outback house.
Kulübedeydim.
I was traveling in the Australian outback.
- Avustralya'nın taşrasında yolculuk ediyordum.
I've been outback.
Ben taşradaydım.
We're 600 miles west of Sydney in the outback town of Gamulla, an aboriginal word that appropriately means intestine or gut, appropriate because Gamulla deals in an economy of flesh and blood.
Sidney'in 1000 km batısında, Gamulla isimli orta Avustralya kasabasındayız. Gamulla aborjin dilinde "bağırsak" anlamına geliyor. Zira, Gamulla'da et ve kan ekonomisi hüküm sürüyor.
In 1950, I was bitten by a snake in the outback.
1950'de, uzak bir köyde yılan sokmuştu.
So are you and your husband here on a little outback excursion?
Siz ve kocanız burada küçük kaçamak bir tatil mi yapıyorsunuz?
You'll find it's tough to keep secrets in the outback, miss.
Buralarda sır saklamak zordur, bunu siz de göreceksiniz, bayan.
A map's no good in the outback!
Buralarda haritalar işe yaramaz!
This is how we get around in the outback, Miss B.
İşte biz buralarda böyle yaparız, Bayan B.
It's home to the aboriginal people and the farmers of the Australian outback.
Aborjinlerin ve Avustralya'nın ücra köşelerindeki çiftçilerin evi.
- Metropolis isn't the outback.
Metropolis arka bahçemiz değil.
Mummy, maybe a trip to the Outback would help me get over this little phase I'm going through.
" Anneciğim belki de bu Avustralya yolculuğu içinde... ... bulunduğum bunal ımdan kurtuImama yardımcı olur.
What is this, Outback with Benny Hill?
Bu ne? Benny Hill'le Avustralya programı mı?
You mean, you really want to pass up three days in the Bajoran outback?
Bajor kırsalında üç gün geçirme fırsatını gerçekten geri tepmek mi istiyorsun?
He'd report us at once to some kind of outback nazi law enforcement agency... and they'll run us down like dogs.
Bizi daha önceden var olan bir tür nazi polisine şikayet edecek... ve onlarda bizi köpekler gibi koşturup yakalayacaklar.
I'm working on something that's set in the outback.
Arka planda yürüttüğüm bir projem var da.
In the middle of Australia "s Outback, it must eat whatever it can find be it road kill or Australia" s endangered wildlife.
Avustralya'nın vahşi yaşamında yitip gitmemek için... yolda bulduğu ölü hayvanları bile yiyor.
Searching for a cat in the Outback is like looking for a needle in a haystack.
Avustralya'nın kırsal kesiminde kedi aramak... samanlıkta iğne aramaya benzer.
Why would anyone put up a 150-mile fence in the middle of the Australian Outback?
Peki ama Avustralya kırsalında biri neden... 250 kilometre uzunluğunda bir dikenli tel çekmek istesin ki?
- Dammit, Cartman! You're supposed to be helping me get ready to fight Kyle, not playing Australian Outback Guy.
— Kahretsin Cartman, Avustralyalı dışlanmış adamı oynamak yerine beni Kyle'la kavgaya hazırlaman gerekir.
Vehicle on the move outback.
Hareketli bir araç yakaladım.
Yes, a'97 red Subaru Outback New York plates, AUZ416. Please
Evet,'97 kırmızı Subaru Outback New York plakalı, AUZ416.
They said he was the greatest boxer in the outback.
O zamanlar taşranın en baba boksörüymüş.
Tonight we're gonna try the oldest hotel in the outback.
Bu geceyi buraların en eski otelinde geçireceğiz.
I learned that in the Aussie outback.
Bunu Avustralya varoşlarında öğrendim.
- We are not in the outback, Candi.
- Avustralya da değiliz Candi.
Last chance for a coldie before we hit the outback.
Tura başlamatan önce, ihtiyaçlarınızı karşılayacak son nokta
You ever take your boy into the outback where you were? Down under?
Siz çocuğunuzla doğada hiç bulundunuz mu?
The Australian outback.
Avustralya belgeseli.
If the dry Outback is a land ocean these parallel sand dunes are its waves
Eğer çorak taşra bir okyanus karasıysa bu paralel kumul tepeleri de onun dalgaları olsa gerek.
The Outback as it is called covers most of the continent
Taşra olarak adlandırılan bu yer kıtanın büyük bir kısmını kaplar.
- Survival training in the outback?
Şehir dışındaki hayatta kalma eğitimi mi?
Four months in the outback, 110 degrees in the shade if you could find it, sleeping on the ground.
Şehir dışında dört ay, gölge'de 110 derece, o da bulabilirsen, yerde yatardık.
I saw on CNBC that Outback's profitability is- -
Televizyonda gördüm. Outback's'in kârı...
Contrary to later myth, the Anzacs weren't rough, tough diggers from the outback.
Anzaklar, sonradan uydurulan efsanelerin aksine, taşradan gelen dayanıklı tipler değillerdi.
- This is the Cadillac of the Outback.
. - Bu Outback "in Cadillac" ı.
I read that the kangaroos are the rodents of the Outback. We cool!
Kanguruların Outback " in kemirgenleri olduğunu okumuştum.
First-rate, expert Outback guide.
Birinci sını Outback rehberiyim.
My search for giants brings me to the Australian outback.
Dev böcek araştırmam beni Avustralya kırsalına sürükledi.
Away on, you two. Conquer the outback on your own before you have a ball and chain holding you back, hey? !
Ardınıza pranga takılmadan önce kurtarın kendinizi.
You can tell these were born and raised in the outback.
Bunların çiftlikte yetiştirildiğinden emin olabilirsin.
"Experience the dream journeys of the fabled Australian outback."
"Efsanevi Avustralya düzlüklerinde rüya gibi seyahatleri deneyin."
Hell, they don't even have an Outback Steakhouse down here.
Lanet olsun burada güzel et yemeği yenecek bir yer bile yok, değil mi?
You know he's hilarious. He's like one of those guys from the outback Australia shows.
Şamatacı biri. "Gezelim görelim" belgeselindeki tiplere benziyor.
Plenty of places like this all over the outback. Thousands of them.
Bir sürü yer var tıpkı böyle, binlercesi.
He claimed to be an orphan from Australia, and even checked out details of a small town in the Australian outback in order to sound convincing.
Kendini AVusturalyalı bir yetim gibi tanıttı, hatta kendisini inandırıcı kılabilmek için, oradaki küçük bir kasaba hakkında bilgiler bile edindi.
" Whales beach themselves in the Outback.
" Balinalar Avustralya çöllerinde karaya vurdu.
Until the cat is better understood, it will remain a fixture in the Outback.
Kedi, daha iyi anlaşılana kadar...
I wish you would've told me about it before I picked up the steaks from Outback.
- Keşke Outback's'ten biftekleri almadan önce söyleseydin.