Overdramatic traducir turco
49 traducción paralela
A little overdramatic, my character would never react in such a way.
Biraz fazla dramatik oldu, benim rolüm asla böyle bir tepki göstermez.
Let's not get overdramatic.
Fazla dramatikleşmeyelim.
Don't be overdramatic, young lady.
O kadar abartma hanım kızım.
Don't be so overdramatic.
Bu kadar dramatik olma.
Okay, yeah, she's a bit overdramatic, a-a bit socially overwhelming.
Tamam, evet, biraz fazla heyecanlı, sosyal olaylara karşı fazla duygusal.
As a group, we tend to be overdramatic.
Grup olarak, fazla dramatik davranırız.
You know. I just get a little overdramatic sometimes.
Bazen olayları azıcık abartıyorum.
Let's not be overdramatic, guys.
- Abartmayalım çocuklar. Bence harika bir gitarist.
- You're just overdramatic.
- Fazla dramatikleşiyorsun.
You're being a little overdramatic.
Yapma, Cordy. Biraz abartıyorsun.
- That's so overdramatic.
- Bu aşırı dramatik.
- Aren't you being overdramatic?
- Fazla dramatik olmuyor musun?
I think you're being a little overdramatic.
Bence biraz fazla abartıyorsun.
a little overdramatic for local politics, isn't it?
Yerel politika için biraz fazla dramatik, değil mi?
Ridiculous Sarah Bernhardt overdramatic- -
Sarah Bernhardt.
Mr. Overdramatic. What's up, Kev?
Bay Dramatik gelmiş Ne var ne yok, Kev?
A little overdramatic.
Biraz fazla acıklı oldu.
Isn't that a little overdramatic?
Ne duygusuzsun?
Don't get overdramatic
Konuyu dramatikleştirme.
You're being overdramatic.
Olayı fazla dramatikleştirmiyor musun?
I got a little overdramatic.
Aşırı dramatik davrandım biliyorum.
Oh, it's a bit overdramatic, wouldn't you say?
Bunun çok dramatik olduğunu sen söylemedin mi?
Stop being so overdramatic.
Bu kadar abartmayı bırak.
And I don't want to seem hysterical or overdramatic...
Kontrolsüz veya aşırı dramatik görünmek istemem ama...
I don't want to be overdramatic, but today felt like 100 years in hell and the absolute worst day of my life.
Çok dramatik olmak istemiyorum, ama bugün cehennemde 100 yıI kalmış gibiyim ve hayatımın kesinlikle en kötü günüydü.
Don't be overdramatic, jilly bean.
Olayı dramatikleştirme Jilly bebeğim.
Alex, I think you're a bit overdramatic.
Alex, fazla tepki veriyorsun.
- Bit overdramatic, it's only a bollock.
- Biraz aşırı tepki verdi, sonuçta sadece bir taşşak.
Well, that's a little overdramatic.
Biraz fazla dramatikleşti.
Piggy, why do you have to always be so overdramatic about things?
Piggy, Her zaman her şeyi drama çevirmek zorunda mısın?
Adam, don't be so overdramatic.
Adam, bu kadar dramatik davranma.
Mother, you needn't be so overdramatic.
Anne, bu kadar dramatikleştirmene gerek yok.
Okay, I know I can be overprotective and overinvolved and overdramatic, but that's only because I over-care.
Tamam, biliyorum aşırı koruyucu ve aşırı burnunu sokan ve aşırı heyecanlıyımdır, ama tek nedeni aşırı önem vermemdendir.
You're so overdramatic.
durumu çok dramatikleştirdin.
Don't be so overdramatic.
- Kendini kaptırma.
Overdramatic?
Kendini kaptırma mı?
I don't want to seem overdramatic, but this is literally a battle for April's soul.
Aşırı dramatik gözükmek istemem, ama bu gerçek anlamda April'in ruhu için bir savaş.
I don't want to seem overdramatic, but I don't really care what happens here.
Aşırı dramatik gözükmek istemem, ama burada olanlar pek umrumda değil.
Oh, don't be so overdramatic.
- Olayı bu kadar büyütme.
OH, DON'T BE SO OVERDRAMATIC.
Olayı bu kadar büyütme.
She's so overdramatic.
Aşırı dramatik ya.
A little bit overdramatic, isn't it?
Fazla dramatik oldu sanki, değil mi?
I'm not being overdramatic when I say that I would rather sit naked on a hot grill than wear something off the rack.
Hazır kıyafet giymektense kızgın bir ızgaraya çıplak otururum derken abartmıyorum.
That's a little overdramatic, even for you.
Biraz abartılı oldu, senin için bile. Çünkü daha beterini söyleyecektim ama kalbini kırmak istemedim. Öyle mi?
Again, I think you're being a little overdramatic. Okay.
Yine, biraz abartılı davranıyorsun bence.
Let's not be overdramatic.
Hemen duygusala bağlamayalım.
Well... I wouldn't want to be overdramatic.
Duygusala bağlamak istemem.
You guys are so overdramatic.
Hemen arabeske bağladınız.
Don't be overdramatic, sam.
Abartma, Sam.