Overreact traducir turco
334 traducción paralela
Don't overreact. You got it?
Çizgiyi aşma, tamam mı?
Come on, Irene, ease up a bit, don't overreact.
Yapma Irene, sakin ol. Biraz abartmıyor musun?
Don't overreact, old man.
Aşırı tepki verme kocacığım, aşırı tepki verme.
I don't want you to overreact.
Aşırı tepki vermeni istemiyorum.
It's led her to overreact to this situation which she has not consciously faced.
Kasten karşılaşmadığı bu olay onun... aşırı tepki vermesine neden oluyor.
It's only natural that there'd be some interpersonal conflicts to work through, but now it's cool. Well, at first, she tended to overreact.
- Başlarda, aşırı tepki verme eğilimindeydi.
Don't overreact.
Bu kadar büyütme.
- Overreact a little.
- Biraz aşırı tepki gösteriyorum.
When you overreact, it makes what happened much too important.
Aşırı tepki gösterirsen olayları gereğinden fazla abartmış olursun.
No need to overreact!
- Aşırı tepkiye gerek yok.
Dorothy, don't overreact.
Dorothy aşırı tepki verme.
But when things aren't working at home, you overreact to things on the street.
Ama evde bir sorun olduğu zaman sen bunu çıkıp sokaklara taşıyorsun.
Right, well, the truth is, Doctor - now, don't get cross, don't overreact - the truth is :
Pekala, gerçek şu Doktor... ama, sakın küsmeyin, sakın ola aşırı tepki göstermeyin... gerçek şu ki :
So I guess this guy didn't overreact.
Öyleyse o herif aşırı tepki vermemiş.
- Don't overreact, Ted. You're fired.
- Aşırı tepki gösterme Ted.
- You always overreact.
- Sen hep abartırsın.
Let's not overreact.
Aşırı tepki göstermeye gerek yok.
She has a tendency to overreact.
Aşırı tepki göstermeye meyillidir zaten.
- Don't overreact now.
- Aşırı tepki verme. - "Aşırı tepki" mi?
- Don't overreact? I won't overreact!
Aşırı tepki vermeyeceğim!
Overreact? You do this again, I'll throw you off the fuckin'train!
Bunu bir daha yaparsan seni trenden aşağı atarım!
Come on, now, don't overreact.
Hadi ama Iütfen abartmayalım.
I mustn't overreact.
Tepki göstermemeliyim.
- Don't overreact.
Aşırı tepki verme sütü ben alırım.
Perhaps Mr. Bryles did overreact.
Belki de Bay Bryles fazla tepki vermiştir.
And passionate people tend to overreact at time.
Tutkulu insanlar da ara sıra abartılı tepkiler verirler.
Don't overreact.
Aşırı tepki verme.
Hi, did I overreact?
Merhaba, aşırı tepki mi gösterdim?
- He thinks you'll overreact.
- Fazla tepki göstereceğini düşünüyor.
Don't overreact.
Abartma.
- You're gonna overreact on this.
- Buna aşırı tepki gösterebilirsin.
- I knew you'd overreact.
- Aşırı tepki göstereceğini biliyordum.
- Overreact?
- Aşırı tepki mi! Sen deli misin?
I like your mother but she tends to overreact.
Anneni severim ama aşırı tepki göstermeye meyillidir.
– Now, Dougal, don't overreact.
- Dinle Dougal, aşırı tepki verme.
Detective, I don't think we need to overreact.
Dedektif, aşırı tepki göstermemize gerek yok.
Mel! Don't overreact,
Mel, aşırı tepki gösterme.
- I did not overreact, Eddie! - Well, you said in front of- - why am I wearing handcuffs in the middle of a jail? If I overreacted...
- Aşırı tepki vermedim Eddie!
That is when there is an actual bomb on the plane. Otherwise they tend to overreact.
Flaş haber, bir uçakta bomba tehlikesi olduğunu söylemenin tek nedeni gerçekten uçakta bomba olmasıdır.
Don't overreact like all those idiots.
Olayı büyütmek gereksiz. O aptallar gibi davranmayacaksın, değil mi?
Sometimes you overreact when it comes to matters of the heart. - Thank you.
Bence, gönül işleri ile ilgili sorunlar söz konusu olduğunda aşırı tepki göstermeye eğilimlisin.
"overreact"?
"Abartma" lafını hiç duydun mu?
Let me address it. Kids being kids have a tendency to overreact.
Çocuklar, çocuk olduklarından aşırı tepki gösterme eğilimlidirler.
- Let's overreact!
- Aşırı tepki gösterelim, olur mu?
- Have you seen how he looks at you? - You overreact.
- Sana nasıl baktığını gördün mü?
I overreact sometimes, right?
Bazen kendimden çıkıyorum.
Let's not overreact.
Aşırı tepkiden kaçınalım.
Yeah, you did overreact, didn't you?
Evet, aşırı tepki verdin, değil mi?
And I said, " Why would I overreact?
Benim ailemde kimse abartmaz.
Just a momentary lapse. No need to overreact.
Sadece geçici bir durum.
I did not overreact.
- Ben şunu yapmadım ; şu şeyi. - Aşırı tepki göstermedim.