English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / Overridden

Overridden traducir turco

66 traducción paralela
Just had the horses overridden.
Sadece atlar için geçerli.
Teletraan has overridden your reflexes, and my anti-matter's reaching ignition temperature.
Teletran senin reflekslerini yeniden programladı. Ve içimdeki anti-madde aşırı ısınmaya başladı.
Our mortality fail-safe has probably been overridden.
Ölüm-engelleyici sigortalarımız da büyük ihtimalle geçersiz kılınmıştır.
I have overridden Danar's bypass.
Dana'nın işleminin üzerinden geçtim.
- We've overridden their systems.
- Sistemlerini bozduk.
- The directive was overridden.
- Direktif geçersiz kılındı.
They were unarmed and nonaggressive, therefore the directive was overridden.
Savaşçıydılar. Silahsız oldukları için direktif geçersiz kılındı.
Directive 1138 just got itself overridden.
Direktif 1138 az önce geçersiz kılındı.
- Commands overridden!
- Komutlar aşıldı!
I've overridden your security, Two-Face.
Güvenliğini geçersiz kılıyorum, İki-Yüz.
Good. I've just about overridden all the lockout commands.
Güzel. Bende nerdeyse bütün komut kilitlerini geçersiz kılmak üzereyim.
Emergency shutdown overridden.
Acil kapatma aşılamaz.
I can't, sir. It's overridden.
Yapamam, efendim.
As if it was being overridden by another console.
Sanki başka bir konsoldan kontrol ediliyormuş gibi.
Restrictions overridden.
Kısıtlamalar geçersiz kılındı.
Security systems overridden.
Güvenlik sistemi aşıldı.
- Hopefully, the bugs haven't overridden it.
- Umut edelim ki böcekler onu bozmuş olmasınlar.
- They've overridden our controls.
- Uzaktan kontrolümüzü kapatmışlar.
- That may be the case, but there is one instance when the code can be overridden. - Sophie!
Öyle olabilir ama şifrenin iptal edilebileceği bir durum var.
However the parent's right... could, as common law, be overridden by statute.
Bununla beraber ebeveynin hakkı... genel hukuka göre elinden alınabilir.
Someone's overridden the system.
Birisi sistemi ele geçirmiş.
The Constitution says that the veto of a bill by a President... may be overridden by a two-thirds vote of the Congress.
Başkan'ın veto ettiği bir kararnâmenin, meclisin üçte iki çoğunluğunun oyu ile vetodan kurtulacağını söylüyor.
The controls have been overridden.
Kontroller ele geçirilmiş.
It's overridden.
İmha iptal edildi.
Only then can the fail-safes be overridden and the consciousness leave the system.
Sadece o zaman güvenlik önlemleri iptal edilebilir ve bilinç sistemi terk edebilir.
the intruder has overridden all manual systems.
İşgalci bütün manuel sistemleri aşırı yükledi.
Hungry as she is, the mother's urge to find food is overridden by her need to stay close to her helpless cubs.
Annenin, açlığından dolayı yiyecek bulmak zorunda olması çaresiz yavrularının yanında kalma zorunluluğunu önemsiz hale getiriyor.
We've been overridden.
Bizi alt ettiler.
The Daleks have overridden the lot.
Dalekler kilidi iptal etti.
The principle of exaggeration must be something that is hard-wired in the neural machinery of the visual pathways in the brains of every human being, When you speak of universals, you have to realise that what's universal is the propensity to do this, but this can be overridden by culture.
( RAMACHANDRAN ) Abartı prensibi sabit fikir haline gelmiştir her insanın görsel sinir sistemi için bu böyledir, genelden bahsederken, bunu yaptıran genel anlayışı anlamak zorundasınız, ama bu kültür tarafından görmezden gelinebilir.
I've overridden the distress line.
Acil durum hattını iptal ettim.
The two cellblocks have been manually overridden.
Ama iki hücre bloğu manüel olarak açıldı.
And that's how a presidential veto gets overridden.
Başkanlık vetosu işte bu şekilde iptal edilir.
They would have overridden our signals.
Bizim sinyalimizi kestiler.
Somehow, the onboard vectra system has overridden the remote pilot. I don't know.
Bilmiyorum.
They've overridden the system.
Sistemi etkisiz hale getirmişler.
Previous instructions overridden, danger!
Önceki bilgiler çiğnendi, tehlike!
- The software's been overridden. What?
- Yazılım baypas edilmiş.
What do you mean it's been overridden? - What does that mean?
Nasıl yani?
Most sedatives are designed to be overridden by adrenaline.
Çoğu yatıştırıcı adrenalin karşısında etkinsizleşmek üzere tasarlanmıştır.
The Skrulls must have overridden them.
- Skrull'lar onları geçersiz kılmışlardır.
Nine, eight, seven - self-destruct overridden.
Dokuz, sekiz, yedi... Kendini imha etme iptal edildi.
I'm afraid my protocols are being overridden.
Protokol kurallarım devre dışı ne yazık ki.
Tej, we're gonna need cars without computer chips that can be overridden.
Tej, devre dışı bırakılamayacak çipleri olan arabalara ihtiyacımız olacak.
Perhaps I, too, might have overridden the religious rights of this family, just like you did.
Belki ben de bu ailenin dini haklarını çiğneyebilirdim, aynı senin yaptığın gibi.
He's overridden the code.
- Şifreyi değiştirmiş.
Like, they're the ones who saw the problem, they're the ones who bury their own people, they're the ones who wanted to make a change and they've been totally ignored, overridden and having funding taken off by
Sanki onlar problemi görmüş gibi, sanki onlar kendi insanlarını gömmüş gibi, sanki onlar bir değişiklik yapmak istemiş ve tamamen göz ardı edilmiş, çiğnenmiş ve Federal ve Eyalet hükümetleri tarafından sağlanan destekleri kesilmiş ve
It's overridden the deletion sequence.
Silme dizisini geçersiz kıldı.
All controls are overridden.
Tüm kontrolleri ele geçirdiler.
Core overload. Emergency shutdown overridden.
Makina merkezi aşırı yüklü.
- I'm trying to figure out... how someone could've overridden control framework on the school server... in order to access everyone's password.
Yardım edebilir misiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]