Overseer traducir turco
161 traducción paralela
He's the best overseer in the county.
Yöredeki en iyi kâhya ama.
She's settling accounts with the overseer, but she'll be along tonight.
Müfettişle beraber hesaplara bakıyorlar. Ama akşamki baloya yetişecek.
Well, I see'd that old no-count white-trash Wilkerson... that used to be Mr. Gerald's overseer here.
Şey, Bayan Scarlett, burada Bay Gerald'ın kâhyalığını yapan, şu beş para etmez nefesi kokmuş, beyaz Wilkerson'u gördüm.
You haven't forgotten your old overseer, have you?
Eski kâhyanı unutmadın ya?
Yes, he's the overseer there.
Evet orda çalışıyor.
You're Dathan, the Hebrew overseer.
Sen Dathan'sın, İbrani denetçi.
Chief Hebrew overseer, mighty one.
İbranilerin başmüfettişi efendim.
I wasn't a prisoner, I was an overseer
Mahkûm değildim, bir müfettiştim.
I, an SS Overseer, was as powerless as she was
Bir SS müfettişi olarak ben de onun kadar güçsüzdüm.
Overseer Weniger wishes to take command
Müfettiş Weniger komutayı eline almak istiyor.
Thank you, Madam Overseer, but it's impossible
Teşekkürler Müfettiş Hanım ama bu imkânsız.
Overseer... the Blockmaster would like you to come to the command
Müfettiş. Bina sorumlusu gelmenizi istiyor.
Perhaps Overseer Inga, then, because someone's confessed
Müfettiş Inge belki, çünkü biri itirafta bulundu.
But we shouldn't ask too much of the Overseer she's admitted enough
Ama Müfettiş'in üzerine bu kadar çok gitmemeliyiz, zaten yeterince itiraf etti.
Anyway, what is this recollection of a game between overseer and chosen prisoner?
Müfettiş ile seçilmiş bir mahkûm arasındaki bu oyunun hafızalardaki yeri ne olacak?
let's say I'm a sort of overseer.
İşi bilen biriyim diyelim.
My father was an overseer, a rather perilous job for himself and his family, until a short time ago.
Babam müfettişti bir süre öncesine kadar hem ailesi hem kendi için oldukça tehlikeli bir işti.
I should have made you an overseer
Seni kumandan yapmalıydım.
He was given the lowest position to be held by a citizen of Kuma, overseer to the Amahagger.
Kendisine bir Kuma vatandaşı olarak.. en düşük görev verildi, Amahagger'ları gözetmek.
- Overseer's cottage.
- Bekçi kulübesinde.
I'm only here as a formal overseer.
Ben buraya resmî gözlemci olarak geldim.
There had to be a White House overseer.
Bir Beyaz Saray denetçisi de olmalı.
So an overseer could come fetch me for you.
Bir kalfa sana beni getirsin diye.
So an overseer could say :
Şöyle diyebilsin diye :
- Maybe you could be an overseer.
- Belki de kalfa olabilirsin.
Well, I is the overseer.
Ben artık kalfayım.
Tom, what exactly is a overseer?
Tom, bir kalfa tam olarak nedir?
If George don't be overseer, maybe massa find someone who knows how.
Eğer George kalfa olmazsa, belki sahip işi bilen birini bulur.
You being overseer, you need a whip.
Kalfa olacaksan, kamçıya ihtiyacın var.
Like him or no, you're the overseer, he the slave.
Sev veya sevme, sen kalfasın, o da köle.
What we need, speaking as overseer is one of those new Whitney cotton gins.
Kalfanız olarak söylemeliyim ki, ihtiyacımız olan şey o yeni Whitney çırçırlarından. On tembel zencinin işini yapıyor.
If I stay here, the overseer get massa to sell me away from Mama Ada.
Burada kalırsam, kahya beni Ada Ana'dan uzağa sattırır.
Overseer be checking the wagons come to ship cotton.
Kayha pamuğu almak için gelen arabaları denetleyecek.
Overseer just waiting to find some reason to ship me off.
Kahya beni satmak için mazeret arıyor.
Well, overseer didn't miss him before we left.
Kahya, biz gitmeden önce kaçtığını anlamadı.
Yes, the overseer said I could leave
Evet, gözetmen ayrılabileceğimi söyledi.
Now I'll make you deputy overseer of... Any of the 35 chambers
Şimdi seni 35 aşamanın her birine gözetmen yardımcısı yapıyorum.
With his present skill He's qualified to be deputy overseer
Şu anki maharetiyle gözetmen yardımcılığı için çok uygun.
If he succeeds, he can be an overseer
Eğer başarırsa, bir gözetmen olabilir.
"What a strange thing." Said the overseer at the foundry.
Çavuş şöyle dedi dökümhane de "Güçlü olan şey nedir?".
But I liked it out there so I found myself a job as an overseer on an Indigo farm.
Ama orayı sevdim sonra da çivit tarlasında kendime gözetmenlik işi buldum.
There are stories of the Overseer, who could appear and disappear at will.
"Gözetmen" hakkında hikayeler var, istediği zaman gelip, ortadan kaybolabiliyormuş.
And couldn't this Overseer heal the dead?
Ve bu Gözetmen ölüleri bile diriltmiyor muydu?
I believe I have seen the Overseer.
Ben Gözetmen'i gördüğüme inanıyorum.
Is he one of the Overseer's servants?
O Gözlemci'nin hizmetkârlarından biri mi?
But if he is the servant of the Overseer, why was he in a cave?
Ama Gözlemci'nin hizmetkârlarından biriyse, neden bir mağaradaydı?
This talk of the Overseer, it's old superstitions.
Bu Gözlemci hakkındaki sözler, hepsi eski hurafeler.
It is said that the Overseer is all-powerful.
Gözlemci'nin her şeye kadir olduğu söylenir.
Riker and I do not believe in these fables about an Overseer.
Riker ve ben Gözlemci hakkındaki hikayelere inanmıyoruz.
Weren't there stories about the Overseer destroying those who offended him?
Gözlemci hakkındaki hikayeler... ona karşı gelenleri yok ettiğinden bahsetmiyor muydu?
A stonecutter struck the overseer.
- Bir taşçı, ustabaşına vurdu.