Pacer traducir turco
78 traducción paralela
Roger, Pacer Leader. Descending to 6000.
Anlaşıldı, Filo lideri, 6000 e iniyorum.
Lucky's seventh and Pacer in the rear.
Şanslı yedili ve papaz kaçtı.
If your car is a Pacer, press 61.
Arabanız bir hız ayarlayıcısı ise, 61'i tuşlayın.
If your car is a Pacer, press 61.
Arabanız bir hız ayarlayıcısı ise, 1'i tuşlayın.
Pacer capture.
Pacer işe yarıyor.
- Give me a pacer. I'll overdrive him.
Pacer ver. İçeriden deneyeceğim.
- Pacer's not capturing.
Pacer işe yaramıyor.
- All right, pacer's in.
- Pekala, kalp pili hazır.
Tried the pacer, he went into V-fib.
Kalp pilini denedik, kalbi durdu.
Yes, I have a Gremlin and a Pacer an old yellow school bus with no brakes or no seat belts.
Evet. Bir Gremlim ve bir Pacer'ım var ayrıca frenleri ve emniyet kemeri olmayan eski sarı okul otobüsüm var.
He's got a pacer taking him back to normal rhythm.
Evet, ama kalp atışları normal ritmine dönüyor.
Pacer's capturing, vitals normal, tapered off the dopamine.
Kalp pilinin göstergesi var, ve dopamini kestik.
- I'm a good pacer.
- Aslına bakarsan iyi bir eşimdir.
- Pacer pads?
- Pacer pedleri?
Get the pacer -
Pacer'ı getir...
- Pacer pads ready.
- Defibrilatör kaşıklar hazır.
- Pacer's on.
- Kalp aygıtı devrede.
- They're finishing a pacer.
Acil durum. Birine pacemaker takıyorlarmış.
Me and my AMC Pacer. Oh, the Pacer!
Ben ve AMC Pacer'ım.
Oh, man!
- Pacer! Tanrım!
You drove an AMC Pacer when we met.
Tanıştığımızda AMC Pacer kullanıyordun sen.
Transcutaneous pacer isn't capturing.
TENS işe yaramıyor.
Rag-tag shit up on Pacer.
Pacer caddesindeki rag-tag boku.
Now, I got the block from Monroe all the way down to Pacer, so I got you covered from that side, but you gotta put lookouts in Franklintown to catch anybody
Monroe'dan Pacer'a kadar... tüm bölgede de ben varım. Yani ordan kimse gelemez. Ama diğer taraftan da sağlamda olmak istiyorsan,
- Start compressions, he needs to be paced.
Kalp masajına başlayın. Pacer takılması gerekiyor.
MY COUSIN JEFFREY USED TO DRIVE A PACER,
Kuzenim Jeffrey'nin eskiden Pacer marka arabası vardı.
You little pacer causer.
Seni küçük yosma.
we need to put an external pacer on just to make sure.
Ne yapacağımızdan emin olmak için ısıtıcı battaniyelere koymalıyız.
- External pacer?
- Dış gösterge?
I'm turning the pacer up to max.
Düzenleyiciyi sona aldım.
If there was any ounce of activity, the pacer would've picked it up.
En ufak bir hareket olsaydı, göstergeler yakalardı.
It is a pacer know Tyrel Tyrel
Sizinle tanışmak bir zevk Tyrel Tyrel
Every once in a while, just to make sure I don't skip a beat, the pacer kicks in, just like this one.
Arada sırada, bir atışı atlamayacağından emin olmak için... pil, aynı bundaki gibi devreye giriyor.
Well, obviously, they didn't die of pacer malfunction.
Pil arızası yüzünden ölmemişler gibi görünüyor.
Get me the transcutaneous pacer.
Transkütan pacemaker'ı getir.
So we put in a temporary pacer, it's not gonna...
Geçici bir hız ayarlayıcı koyarız.
I placed an external pacer, but I'm not getting capture.
Harici bir kalp pili yerleştirdim fakat işe yaramıyor.
Put in a pacer and start her on chemo and radiation.
Tebrikler. Kalp hızı ayarlayıcı verin, kemo ve radyasyona başlayın.
Even after a meg of atropine and pacer pads, she's not responding.
Bir mg atrophine ve hızlandırıcı pedlere rağmen cevap vermiyor.
Turn the pacer off.
Çağrı cihazı kapalı mı.
A Gremlin and a Pacer!
Bir Gremlin ve bir Pacer!
The Pacer from the party last night.
Dün geceki partideki Pacer.
Like'em Gremlins and Pacers we run into at the party and the race and the airport.
Tıpkı hava alanında kapıştığımız Gremlin'ler ve Pacer'lar gibi.
Gremlin, Pacer, Hugo and Trunkov never get together, but they are having a secret meeting in two days.
Gremlin, Pacer, Hugo ve Trunkov asla bir araya gelmezler, ama iki gün sonra gizli bir toplantıları var.
Temporary pacer ready.
- Geçici piller hazır.
It's all fine and dandy if you're up for one of them high-speed car chases, but I for one am not about to try to outrun an army of police cars in your run-down Pacer.
Çok hızlı arabalar tarafından takip edilmek güzel ve şıktır, ama eskimiş bir Pacer ile bir sürü polise karşı depar atmak istemiyorum.
We gave him the nickname "The Runner."
Ona "The Pacer" adını koyduk.
Grab the pacer pads.
Tamponları getirin.
Pacer pads, crash cart.
Tampon, acil müdahale arabası. - Anlaşıldı.
- Give me a pacer.
Pacer ver.
Pacer is capturing well.
Pacer tamam.