Paintings traducir turco
2,997 traducción paralela
If you align the teeth as his paintings...
Dişleri tablodaki gibi düzeltecekseniz..
And show them engravings of famous paintings.
- Onlara ünlü resimlerin oyma baskılarını göster.
He's so modest and I highly respect the paintings he has of himself as a centaur.
Çünkü çok mütevazi. İnsan başlı at şeklinde yaptırdığı tablolarına büyük saygı duyuyorum.
Cover a wall with paintings and words close to my heart.
Bir duvarı sevdiğim resimlerle ve sözcüklerle kaplamak.
He said he'd show me his paintings.
Resimlerini bana göstereceğini söyledi.
But some paintings soothe me and others upset me.
Ama bazı resimler beni sakinleştiriyor bazıları telaşlandırıyor.
- This is all her paintings.
Çizdiği bütün resimler burada.
'Cause the last couple of paintings I sold sold for a $ 120,
Çünkü son birkaç tabloyu 120 $'dan sattım.
I thought the emotional pain in those paintings looked familiar.
Resimlerdeki duygusal acının tanıdık geldiğini biliyordum.
Their streets were lined with multi-storey houses, decorated with elaborate wall paintings.
Caddeleri gösterişli duvar resimleriyle süslü çok katlı evlerle doluydu.
Do a search for famous shipwreck paintings.
Batan gemi temalı ünlü resimler içinde araştır bakalım.
But I've never seen any of her paintings.
Belki o zaman yaratıcı ilhamı geliyordur. Sanatçılar böyle tuhaf olur.
More a Mickey Hart fan when it comes to paintings. - More of a Mickey Hart fan than a Norman Rockwell fan? - What?
Çizim söz konusu oldu mu bence daha çok Mickey Hart'ı andırıyor.
I hope that you've enjoyed Amos's paintings.
Umarım Amos'un resimlerinden hoşlanmışsınızdır.
Amos has informed me that his paintings are not for sale, which is a shame.
Amos bana resimlerinin satılık olmadığını söyledi Bence bu bir ayıp.
Remember when you told me to call you the next time one of those paintings were being stolen?
- Bir daha tablo hırsızlığı olurken seni aramamı söylediğini hatırlıyor musun?
Maybe he wised up- - his paintings could be a warning to other artists.
Belki de öğrendi. Diğer sanatçıları uyarmak için yapıyor olabilir.
I may have discovered something in Jason's paintings.
Jason'ın resimlerinde bir şey keşfettim.
These are two paintings that form one larger painting.
Bunlar daha büyük bir resim oluşturan iki farklı resim.
He's got a large body of work, sketches, paintings, multimedia, most of it's abstract, expressionistic.
- Geniş bir çalışma alanı var karakalemler, yağlıboyalar, multimedya. Çoğunlukla abstrakt. Ekspresyonist.
Mmm-hmm. I searched for more paintings of Anna Malloy and I found this one, except Eric didn't paint it.
Anna Malloy'un başka resimlerini de aradım ve bunu buldum.
This is the great hall with all the ancestral paintings.
Burasi atalarimizin resimlerinin oldugu buyuk salon.
It would be possible with paintings.
Tablolarla mümkün olurdu.
Precious paintings would be perfect for bribery.
Değerli tablolar, rüşvet için mükemmel olurdu.
Kim Myung-kuk, the master of donkey paintings?
Kim Myung-kuk, Eşek tablosunun uzmanı mı?
Afterwards the lady helped me distinguish the authentic paintings.
Sonrasında hanımefendi bana otantik tabloları ayırt etmede yardımcı oldu.
Lim embezzled the funds to get the paintings then, used the painting to launder money.
Lim paraları, tabloları almak için zimmetine geçirdi.
Embezzled funds turned into paintings.
Zimmete geçirilen paralar tablolara dönüştürülmüş.
Minister Lim bought people off with those paintings.
Bakan Lim, insanları bu tablolarla satın aldı.
You know what he does with these paintings?
Sence bu resimleri ne yapacak?
You have to see her paintings.
Resimlerini görmelisin.
He's burst in wearing a clown mask, slashed a load of paintings with a flensing knife.
Palyaço maskesiyle mekana dalmış. Bir sürü resmi bıçakla kesmiş.
that is to say that day is not necessarily see a swan ah goes to send my horse in winter he is really like black ah and wanted to look at these winter horse paintings and photographs along with chat
Bu doğruysa, kuğuları izlemek için gitmemiş olabilir. Bu resmi bana Touma-kun vermişti. Kuro'yu gerçekten çok severdi.
Forget the paintings.
Bırak tabloları.
Cam, grab the paintings.
Cam, tabloları kap.
Nor, your wee moving paintings.
Ne de sizin sidikli hareket eden tablolarınıza.
Can you do the paintings that İbrahim Pasha asked for?
İbrahim Paşa'mızın istediği resimleri yapabilir misin?
By your leave, I would like to have him do some paintings on the walls of the palace.
Müsaade buyurursanız sarayın duvarlarına birkaç resim çizdirmek niyetindeyim.
But choose your paintings carefully or else Zembilli Hodja might lose some sleep.
Lakin resimlerini itinalı seç ki, Zembilli Hoca'nın uykuları kaçmasın.
Well, why can't we make fun of aunt Gayle's paintings?
Gayle teyzemin resimleriyle neden alay edemiyoruz?
We hung-hung her paintings!
Resimlerini astık.
I'm trying to think of worse paintings to hang in a restaurant. Um... nope, I can't think of any.
Restorana asılabilecek daha kötü resimler düşünüyorum ama aklıma hiçbir şey gelmiyor!
Gayle's paintings.
Gayle'ın resimlerinden.
Your mom will be so excited to see this stuff, she won't even notice that I took Gayle's paintings down.
Anneniz o kadar heyecanlanacak ki Gayle'ın resimlerini indirdiğimizi anlamayacak.
Where are my paintings?
Tablolarım nerede Bob?
Gayle, the thing about your paintings... Ah...
Gayle, tablolarındaki sorun...
Gene, Louise, go get the paintings.
Gene, Louise, resimleri getirin.
Gayle, I'm commissioning a new series of anus paintings.
Yeni bir makat resimleri serisine ben sponsor oluyorum Gayle.
I mean, have you ever seen her show any of her paintings?
Ama onun çizimlerini hiçbir yerde görmedim.
It's across five paintings.
Beş tablo boyunca.
You didn't like my paintings.
Ne?