English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Parting

Parting traducir turco

709 traducción paralela
The Shaman said, even though you feel like you can't handle the pain of parting ways, but that you'll live on that strength.
Şamanla konuşmuştum. Kalbin ayrılığın acısına dayanamayacağını sansan da o güç seni yaşatırmış.
Then came the parting of the ways,
Yollarının ayrılma zamanı geldi.
- Quite a wrench parting from it.
- Ondan ayrılıyor olmak iç burkuyordur.
Sway up on them halyards and you needn't be afeared of parting them.
Asılın şu yelken iplerine... koparırız diye de hiç korkmayın.
I just thought I'd take a parting shot before I left.
Sadece gitmeden önce son bir kez deneyeyim demiştim.
You ain't got no business parting from this watch now.
Ama bu saatten başka birşeyiniz yok, Bayan Scarlett.
It's as easy as parting your hair.
Bu, tereyağından kıl çeker gibi olacak.
Because every parting from you... is like a little eternity.
Senden her ayrılış, ufak bir sonsuzluğa benziyor.
Every parting has its own fears and anxieties.
Her ayrılış insanı gerer ve korkutur.
The more sadness in parting, the more joy in the reunion.
Ayrılık ne kadar hüzün verirse kavuşma o kadar mutlu olur.
♪ Tears and parting ♪
Göz yaşları ve ayrılıklar
Our first parting.
İlk ayrılığımız.
One parting thought, Neale :
Bir veda nasihati Neale :
- Parting is such sweet sorrow.
- Ayrılık ne tatlı bir keder!
I couldn't help noticing your tender parting from Julia.
Julia'dan sıcak ayrılışınızı fark etmeden geçemedim.
It took you five years to forgive that parting look.
Bu bakışı affetmen 5 yıl sürdü.
When we see each other... maybe we won't exchange even a single word before parting again.
Birbirimizi gördüğümüzde yeniden ayrılana kadar birbirimize tek bir kelime bile etmeyebiliriz.
The wine of parting is bitter, Samson.
- Ayrılık şarabı acıdır Samson.
We're parting company.
Ayrılıyoruz.
We're parting ways, but we'll be together again.
Yollara ayrılıyoruz, ama tekrar beraber olacağız.
Let's see how you look with a centre parting
Bakalım ortadan ayırınca nasıl oluyor.
If the Christians are right, Ttis will be but a brief parting.
Hristiyanlar haklıysa eğer, bu kısa bir ayrılıktan ibaret olacak.
They're not parting us.
Bizi ayıramazlar!
It's the biggest story since the parting of the Red Sea.
Kızıl deniz ikiye ayrıldığından bu yana en iyi hikaye bu.
This parting, Miss Cardew, is very painful.
Bu ayrılık çok acı verici.
Or it's for a parting gift
Ya da sadece bir veda hediyesi.
If that parting be offense
Bu ayrılık kırıcı gelirse de
If not, why then, this parting was well made.
Buluşamazsak da güle güle ayrılmış oluruz.
If not,'tis true this parting was well made.
Buluşamazsak da güzel ayrılıyoruz gerçekten.
- Why don't we have a parting drink?
- Neden bu vedaya içmiyoruz?
- The parting will be sad, my friend
- Ayrılıklar hüzünlü olur dostum.
'Some say too the custom of parting the bride's hair with a spear was in token of...'
"Bazılarına göre de gelinin saçlarını bir mızrakla ayırma geleneği- -"
And now you must really forgive me... but have you and Kenneth come to a parting of the ways?
Affet beni ama.. ... Kenneth'le ayrılıyor musunuz yoksa?
Forever true their parting glance.
Ayrılık bakışları doğrudur daima.
- A small parting gift.
- Ayrılık hediyesi.
After all, we're not parting quite yet, my darling Grand Duke.
Ne de olsa hemen ayrılmıyoruz sevgili Grandük.
What about my parting present?
Veda hediyem ne olacak?
Say goodbye to her for me and give her this small parting gift.
Ona veda dileklerimi ve şu küçük hediyeyi iletin.
Could I have my parting present now, please?
Veda hediyemi şimdi alabilir miyim, lütfen?
A comb is the symbol of parting.
Tarak ayrılığın sembolüdür.
Give you our parting curse and see what our new ma looks like.
Veda lanetimizi okumak ve yeni annemizi görmek için.
And when the guests are parting having drunk their fill
Ve çağrılılar ayrılırken, Tıka basa içtikten sonra...
Parting with his mother is difficult for the son
# Annesinden ayrılmak bir evlat için zordur
And now let's get out the cups and have a parting drink.
Artık bardakları çıkarıp, ayrı bardaklarda içebiliriz.
I wonder if I might have a few words of parting with you, sir?
Gitmeden önce sizinle son bir kez konuşabilir miyim?
Master, as we're parting ways, let's at least have a good send-off.
Üstad. Hadi biraz neşelenelim.
I remembered our parting.
Ayrılma anımız geldi aklıma.
We're parting forever.
Sonsuza kadar veda ediyoruz.
That we've found each other after a long parting.
Uzun bir ayrılık sonrası, birbirimizi bulduk.
But I'd hoped for a more favourable parting.
Birbirimizi iyi hatırlayalım istemiştim.
We are not parting forever.
Ebediyen ayrılmıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]