Pasadena traducir turco
401 traducción paralela
They're some wealthy Pasadena family got property here.
Hayır. Burada malı olan Pasadenalı zengin bir aile.
- The family mansion is in Pasadena.
- Aile malikanesi Pasadena'da.
Then Santa Monica, Culver City, Burbank, Pasadena.
Sonra Santa Monica, Culver City, Burbank ve Pasadena.
We'll get rid of the car in Pasadena, get a taxi from there.
Pasadena'da araçtan kurtulur, bir taksi tutarız.
- Pasadena's out of its mind about it.
- Pasadena'dakiler ona bayıldılar.
Pasadena.
Pasadena.
Detective, Pasadena Police.
Detektif, Pasadena Polisi.
It belonged to a little old lady in Pasadena.
Pasadena'da yaşayan yaşlı bir kadına ait.
I believe you met her at the Ferguson place one night in Pasadena.
Onunla bir gece Pasadena'da Ferguson meydanında karşılaşmıştın, sanırım.
- Pasadena.
- Pasadena yani.
Besides, we had to go to this party in Pasadena, at the Taylors.
Hem Pasadena'daki Taylorların partisine gitmemiz gerekiyordu. Bayağı çılgıncaydı canım.
A mild earthquake was reported today in Pasadena by Caltech seismologists.
Caltech sismologları Pasadena'da hafif şiddette bir deprem saptadı.
We flew from Hollywood non-stop to Pasadena.
Hollywood'dan Pasadena'ya durmaksızın uçtuk.
He was writing obituaries for the Pasadena News when I found him, and I alone made him into a bestseller.
Onu bulduğumda Pasadena News'a ölüm ilanları yazıyordu, ve ben tek başıma onu en iyi satan bir yazar yaptım.
I was in my downtown office until 7 : 00... and then I drove to Pasadena.
Oh, inkar etme, Komiser. Sen küçük çok tüylü bir terrier gibisin, pantolunuma dişlerini geçirmiş, bırakmıyorsun.
The Pasadena, the Santa Ana and the Harbor.
Pasadena, Santa Ana ve Harbor.
You take the Pasadena on your left.
Pasadena'yı soluna al.
We'll grant you, Felix, this isn't Pasadena.
Emin ol ki burası Pasadena değil Felix.
This program, called META, is supported entirely by the Pasadena, California-based Planetary Society.
( Megachannel Extra-Terrestrial Assay ) olarak adlandırılan bu program tamamen,... Kaliforniya - Pasadena menşeli "Gezegen Gönüllüleri" tarafından destekleniyor.
Human voyages of exploration to the outer solar system are controlled, so far, from a single place on the planet Earth the Jet Propulsion Laboratory of the National Aeronautics and Space Administration in Pasadena, California.
Güneş sistemi dışına yapılan keşif seyahatleri bu güne kadar Pasadena Kaliforniya'daki Ulusal Havacılık ve Uzay Merkezinden ( NASA ) tek bir noktadan yönetildi.
Pasadena, and a lot of money.
Pasadena ve çok para. İstediğim şeyleri yapacak fırsatım olmadı.
I was out in Pasadena all day looking for Berrutti.
Hadi. Bütün gün Pasadena dışında Berrutti'yi aradım... - Berrutti mi?
- I ´ ll Pasadena, Ma.
- Benden pas anne.
we've got a slowdown on that south bound Pasadena freeway.
Pasadena otobanından biraz trafik yoğunluğu var.
I've just received a call from the J.P.L. in Pasadena.
Pasadena J.P.L.'den bir çağrı aldım.
There's a guy in Pasadena.
Pasadena'da biri var.
Engineers at the Jet Propulsion Laboratory in Pasadena think there might be another answer.
Pasadena'daki Jet motoru mühendisleri başka bir yanıt olabileceğini düşünüyorlar.
As in Pasadena?
Pasadena'dan mı?
He'll kick your ass all the way to Pasadena.
Pasadena'ya kadar seni fena pataklar.
Eight lanes of shimmering cement running from here to Pasadena.
Buradan Pasadena'ya kadar giden sekiz şeritli bir yol.
- She's from Pasadena.
- Pasadena'dan.
Did you see his Man of La Mancha last season at the Pasadena Playhouse?
Geçen sezon Pasedena Oyunevinde La Mancha'nın Adamı'nda onu izlemedin mi?
Oh, sorry. We're going to have a low coming in over Pasadena.
Yaklaşan bir alçak basınç sistemi var.
He went to the Rialto in Pasadena.
Pasadena'daki Rialto sinemasına.
You know, I cannot wait... to tell the world that when Griffin Mill can't cut the pressure at work... he drives out to Pasadena... to pick fights with writers.
Bilirsin, Tüm dünyaya Griffin Mill'in... ofisteki stresin üstesinden gelemeyip... Pasadena'da ortaya çıkıp... yazarlarla kavga çıkardığını söylemek için bekleyemiyorum.
Come to think of it, Pasadena's as good a place to die as any.
Bir de söyle bak, Pasadena ölmek için güzel bir yer.
Pasadena homicide doesn't think so.
Pasadena polisi öyle düşünmüyor.
Why'd you go all the way to Pasadena to meet him?
Onu görmek için Pasadena'ya kadar onca yolu neden gittin?
Mr. Mill, I'm Detective DeLongpre, Pasadena police.
Bay Mill, ben Dedektif De Longpre, Pasadena polisi.
- Will you follow me to Pasadena?
- Pasadena'ya kadar beni izler misiniz?
- Pasadena.
- Pasadena.
This is Pasadena.
Burası Pasadena.
If you went to Pasadena with intent to kill, you could go to the gas chamber.
Eğer Pasadena'ya öldürme niyetiyle gitseydin, gaz odasını boylamıştın.
I went to Pasadena with the intent to hire.
Pasadena'ya is vermek niyetiyle gittim.
You better be at the Pasadena police station in four hours.
4 saat içinde Pasadena karakolunda olsan iyi olur.
Pasadena?
Pasadena?
And our returning champion : .a rocket scientist from Pasadena, California, Richard Andrews.
Ve de son şampiyonumuz Pasadena, California'dan bir roket mühendisi, Richard Andrews.
It doesn't take all day to drive from Pasadena to Venice.
Pasadena'dan Venice'e gelmek bütün gün sürmez.
What were you doing in Pasadena, sir?
Komiser.
Sorry, that's Pasadena.
Pasadna...
We'll have a low here.
Pardon Pasadena.