English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Patrice

Patrice traducir turco

449 traducción paralela
Patrice... millions of men... and women... were waiting for that song that you composed... for the Unification of Europe... which we all hope to celebrate soon.
Patrice, milyonlarca erkek ve kadın yakında kutlamayı umduğumuz Avrupa Birliği şenliği için bestelediği muhteşem eseri dinlemek için sabırsızlanıyordu.
Since I started working with Patrice.
Patrice'le çalışmaya başladığımdan beri.
The European Council asked you... to finish the score begun by Patrice de Courcy.
Avrupa Konseyi'nin sizden Patrice De Courcy'nin başladığı eseri bitirmenizi istediği biliniyor. Kabul ettim.
I'm working on it now... trying to understand what he was aiming for.
Patrice'in kafasında ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.
It's the first part of a major concerto Patrice composed... commissioned by the European Council.
Bu gördüğünüz, Avrupa Konseyi'nin talebi üzerine Patrice'in yazdığı konçertonun ilk bölümü.
They're photos and documents... I found in Patrice's desk at the Conservatory.
Bu fotoğraf ve kağıtları Patrice'in konservatuardaki masasında buldum.
I heard you're finishing Patrice's concerto.
- Patrice'in konserini bitireceğinizi duydum.
No.
Patrice'in size söylediğini sanıyordum.
In the photos on the program.
Fotoğraflardaki kız. Patrice'in yanındaki.
Once you asked me to take Patrice's papers.
Bir keresinde Patrice'in eşyalarını almamı istemiştiniz.
Patrice told me a lot about you.
- Patrice sizden çok söz ederdi. - Öyle mi?
She's called Patrice.
Adı Patrice.
By the imminent arrival of the monsoon storms. Patrice takes up the story.
Durum muson fırtınalarının gelmesiyle daha zorlaştı.
Born Frankfurt, Germany, 1946... educated Paris and Patrice Lumumba University, Moscow.
Frankfurt, Almanya'da 1946 da doğdu Paris'te ve Moskova Patrice Lumumba Üniversitesi'nde eğitim gördü.
This is my sister, Patrice.
Bu, kızkardeşim, Patrice.
Patrice will be there.
Patrice de orada olur.
What about Patrice?
Patrice ne olacak? .
I'm not interested in Patrice.
Patrice beni ilgilendirmiyor.
Patrice...
Patrice...
Yeah, hi, I'd like to speak to Patrice.
Evet, merhaba, Patrice ile konuşmak istiyorum.
- I'm going to a poetry reading with Patrice.
- Şiir dinletisine gideceğim Patrice ile.
Patrice, millions of men and women awaited the music you composed for the Unification of Europe,
Patrice, milyonlarca erkek ve kadın... çok umutlu olduğumuz Avrupa'nın bu büyük bayramı için
Since I started working with Patrice.
Patrice ile tanıştığımdan beri.
... the European Council asked you to finish the score begun by Patrice de Courcy.
AB'nin, Patrice de Courcy'nin başladığı esere sizin devam etmenizi istediği söyleniyor.
I'm working on it now... trying to understand what he was aiming for.
Halen eser üzerinde çalışıyorum. Patrice'in kafasında ne vardı onu anlamaya çalışıyorum.
It's the first part of a major concerto Patrice composed, commissioned by the European Council.
Bu AB'nin teklifiyle Patrice'in yazdığı konçertonun ilk bölümü.
Patrice was someone who... was secretive.
Patrice oldukça içine kapanık biriydi.
I found in Patrice's desk at the Conservatory.
Patrice'in çekmecesinde buldum.
I heard you're finishing Patrice's concerto.
Patrice'in konçertosunu tamamlamak istediğinizi duydum.
I thought Patrice had told you.
Patrice size bahsetmiştir diye düşündüm.
In the photos on the program. She was with Patrice.
Programdaki fotoğraflarda Patrice ile birlikte görülen kız.
They often met at the courts. She's a lawyer.
Patrice ile Adliye Sarayında görüşürlerdi.
Once you asked me to take Patrice's papers.
Bir keresinde benden Patrice'in dosyasını almamı istemiştiniz.
Patrice told me a lot about you.
Patrice bana sizden çok bahsetti.
Maris's lovely Aunt Patrice is in town visiting from Washington DC.
Birini tanıyorum! Maris'in sevgili Patrice Teyzesi Washington D.C'den ziyarete geldi.
When Aunt Patrice visits, Maris dives under the duvet with a two-week migraine, and I'm left holding the bag, literally and figuratively.
Frasier, bunu benim için yap. Patrice Teyze her geldiğinde Maris bir sürü plan yapar ve sonra iki hafta süren bir migren kriziyle yatağa düşer.
- At least say hello to Aunt Patrice.
Sen karışma. Tamam. En azından Patrice Teyzeye merhaba diyebilirsin.
You remember Aunt Patrice?
Frasier,. Patrice Teyzeyi hatırlıyor musun?
Of course, Aunt Patrice.
Elbette. Patrice Teyze, evet.
You bloodhound, you've treed another one.
Patrice., seni av köpeği. Bir tane daha buldun.
How are you, Patrice?
Nasılsın Patrice?
Patrice and I've had a great time.
Patrice tamamen bana kaldı ve çok iyi vakit geçirdik, değil mi?
- She trots it out at parties.
Bu Maris ve Patrice Teyzenin partilerde yapmayı sevdikleri bir şey..
When she went to hug you, you moved away.
Patrice sana sarıldığında uzaklaştın.
I'm Patrice.
Ben Patrice.
In January, 1961, did you aid Congo President Kasavuba... in the arrest and assassination of Patrice Lumumba?
1961 Ocak'ında Kongo Başkanı Kasavuba'ya Patrice Lumumba'nın tutuklanıp öldürülmesinde yardım ettiniz mi?
Patrice was someone who was secretive.
Patrice çok içine kapanık bir insandı.
I thought Patrice had told you.
Yunanca.
Well, we knew as well as anyone that the monsoons were due
Öyküye Patrice devam edecek.
I've met Aunt Patrice.
Hayır.
She's a loon.
Niles, Patrice Teyze ile tanıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]