Payment traducir turco
3,594 traducción paralela
Yeah, but why didn't you just give Manny his payment at the party?
- Neden Manny'nin ödemesini partide yapmadın?
Payment was not dependent - on distribution, was it, Anna?
- Ödemenin gösterimle ilgisi yok, öyle değil mi Anna?
The money was payment for illegal mercenary activities. Crimes that I doubt you were prepared to divulge to Agent Donnelly.
O para yasadışı paralı asker ödemesiydi ki bu suçtan Ajan Donnelly'e bahsedeceğine dair içimde şüphe var.
I'd say more like payment.
Geri ödeme olduğunu söyleyebilirim.
If he finds out, he'll sell his property. ... and give me my final payment.
Eğer bunu öğrenirse, elinde ne varsa satıp benim geri kalan paramı öder.
He agreed to make the payment when he sold his house.
O evinin satışından gelecek para için anlaştı.
Payment, no life-threat.
Para var, hayati risk yok.
And since Princess Kaguya, one of his concubines sorry, his wife, was here in this house we had no choice but to come here and ask her for payment.
Bizim de Miko-sama'nın metreslerinden biri olan çok pardon, eşi Kaguya Hime-sama'dan ödemeyi yapmasını istemekten başka bir seçeneğimiz kalmadığından, konağınıza geldik.
My assistant will explain the retainer and the payment schedule, and we will get back to you as soon as we've found something.
Asistanım size ön ödemeyi ve ödeme planını açıklayacak. Biz de bir şey bulur bulmaz size döneceğiz.
Me and Cindy, we just need 5 grand more to make the down payment, so we can move the hell out.
Bu iş olursa Cindy ve benim taşınmak için sadece 5000 dolara ihtiyacımız var.
If it makes you happy, that's all the payment that we desire.
Seni bir nebze de olsa mutlu edebiliyorsak,.. ... ödemelerin en büyüğünü aldık demektir.
Just a few bucks more on our monthly payment.
Aylık ödemeye birkaç dolar daha ekliyor.
This is the Widow Carr, and for some reason, it's my job to tell you that, since you never made payment, your house is being foreclosed.
Ben Bayan Carr. Neden bilmem ama bunu söylemek bana düştü. Hiç ödeme yapmadığınız için evinize el konulacak.
And after, secure that she had something with which to blackmail Perfecto, she sought out a late payment from the Love campaign at Cinco.
Sonrasında, Perfecto'ya şantaj yapmak için gerekli şeyi elde eden Maeby Cinco'da Love'dan gelecek gecikmiş bir ödemenin peşine düştü.
Our driver is on his way to meet Heidecker now. To deliver the payment.
Şoförümüz ödemeyi yapmak için Heidecker ile buluşmaya gidiyor.
I find Mr. Beciraj's payment acceptable.
Bay Beciraj'ın ödemesini kabul edilebilir buldum. Teşekkürler.
So, every day payment is delayed is another day that a child wakes up without a future.
Bu nedenle, geciken her ödeme demek bir çocuğun geleceksiz olarak uyanması demek.
Mr. Rajpal, your full and final payment.
Bay Rajpal, işte sizin tam paranız.
100,000 as down payment right now.
Şu anda peşinat olarak 100.000.
Find me a payment from Hollis to Becky, I can make this stick.
- Hollis'in Becky'ye yaptığı bir ödeme bulabilirseniz onu mahkum ettirebiliriz.
If Jesse used software to rig the election, working for Hollis... If we can get into Jesse's bank account, we can maybe see the payment Hollis made to him, and then see if he used the same account to pay Becky.
Jesse kullandığı yazılımla seçim sonuçlarını değiştirdiyse Jesse'nin banka hesabına girerek Hollis'in ona yaptığı ödemeyi görebilir, sonra da aynı hesaptan Becky'ye para gönderip göndermediğine bakabiliriz.
It will serve as payment from your soul.
ücret olarak iş görücektir, ruhun için.
Now... as any vendor from this world, I also need payment from your wallet.
Şimdi... satış için bu dünyadan, bir ücret daha almalıyım, cüzdanından.
When black magic gives you something, it always takes something else in payment.
Kara büyüler sana birşey kazandırdığında, Karşılığında bir şey kaybettirir.
Ah, so... There must be a second payment. The one where he pays her for shooting the president.
O halde Hollis, Becky'ye başkanı vurması için bir kez daha para göndermiş olmalı.
Your allocation of revenue... perspective payment for MS-DRGs versus capitation income?
Kâr dağılımınız devletin tanı ilişkili gruplar için yaptığı ödemelerin kişi başına düşen gelire oranı.
Payment in full.
Tam ödeme.
As a payment for saving his life, Baek San tips off Yoo Gun about a potential interference at the North-South unification talks which were to be held in Hungary.
Baek San hayatını kurtarmasının karşılığında Yoo Gun'a Budapeşte'de Kuzey ve Güney arasında gizli bir toplantı olacağını söyledi.
you pervert double payment for the used one.
Seni sapık. Bunun için iki katı ödeme yaptım.
Make sure of the payments late payment, no deal.
Ödemelerinizden emin olun. Geç ödeme, satmıyorum.
He was eager to boost cash flow and had us offer clients discounts for quicker payment.
Kendisi nakit akışını canladırmaya istekliydi,... ve çabuk ödemeler için müvekkillere indirimler teklif etmemizi istemişti.
So, what, payment for helping him grab Thomas?
Thomas'ı yakalamasına yardım ettiği için mi?
Now, his lab is affiliated with the National University, which means it's publically funded, and yet Dr. Moller recently put a down payment on a home on the Geiranger Fjord, which was once owned by the Norwegian royal family.
Laboratuvarı, üniversiteye bağlı olarak çalışıyor. Bu da demektir ki, finansmanı halk tarafından sağlanıyor, ama Dr. Moller yakın zamanda Geiranger Fjord'da Norveç kraliyet ailesine ait bir ev için peşinat ödemiş.
I can't believe my aunt would stop payment on that check.
Halamın çekin ödenmesini durdurduğuna inanamıyorum.
I'm trying to make a payment on my account.
- Hesabımdan bir ödeme yapmaya çalışıyorum.
I'm calling to try and out what the lowest payment I could make every month is...
- Aylık en düşük ödeme ücretiyle ilgili...
I just need to set up a payment plan or something?
- Bir ödeme planı uygulamaya koymam gerek?
The rendering of payment for crimes against the innocent.
Masuma karşı işlenen suçların karşılığını iade etmek.
And, you, I believe you owe me some payment in the form of ice cream.
Ve sen, sanırım bana borcunu dondurma şeklinde ödemen gerekecek.
Without full payment and penalty, I'll lose this house at the end of the month.
Ücreti ve cezayı ödemezsem ayın sonuna kadar evi kaybetmiş olacağım.
- Payment.
- Ödeme.
I'll ask how long they can give us and what scale of payment they'll accept.
Bize ne kadar zaman tanıyacaklarını ve ödemeyi nasıl kabul edecekleri sorarım.
And he'll have the rest of the payment before he's missed it.
Ödemenin geri kalanını da çok geçmeden alacaktır.
What payment?
- Ne ödemesi?
Payment in gold at $ 1,590 U.S. dollars an ounce.
Ödeme altınla yapılacak. 30 gramı 1590 ABD doları.
Okay, but I want a down payment first.
Tamam ama peşinat isterim.
So, Vaziri's guys just dropped off the down payment.
Veziri'nin adamları peşinatı bıraktı.
He demanded money from Roddy for payment for lost Barlow property.
Roddy'den kaybedilen Barlow mülkü için ödeme yapmasını istedi.
You hire us, we negotiate the ransom, make an untraceable payment, retrieve the victim safe and sound.
- Matematik mi? Sen bizi tutarsın, biz de fidye pazarlığı yaptıktan sonra parayı izi sürülemeyecek bir hesaptan gönderir ve kaçırılan kişiyi sağ salim evine getiririz.
July 21st, 3 days after the incident, he made a one-time $ 30,000 payment to a Clarence Tipton.
- 21 Temmuz, olaydan üç gün sonra bir seferde Clarence Tipton'a 30,000 dolar para ödemiş.
- It's a down payment on a house, Ava...
Bu para alacağımız evin parası, Ava.