Peck traducir turco
860 traducción paralela
Then came jobs for the whole family in a show called Peck's Bad Boy.
Sonra tüm aile için Peck'in Kötü Çocuğu isimli gösteride iş çıktı.
The way he plays the part, every tough kid will want to take a punch at Peck's Bad Boy.
Kendi rolünü böyle oynamasıyla, tüm o serseri çocuklar Peck'in kötü çocuğuna vurmak isteyecekler.
From now on, I'm Peck's Bad Boy only from 8 : 30 till 11 in the evening.
Bundan böyle sadece akşam saat 8 : 30 ile 11 arası Peck'in kötü çocuğuyum.
Who do you think was Peck's Bad Boy?
Peck'in kötü oğlanı kim sanıyordunuz?
It's not every kid that gets a chance to play Peck's Bad Boy.
Peck'in Kötü Çocuğu'nu oynamak her çocuğa nasip olmaz.
A peck in the arm.
Kolumdan gagalandım.
If they don't get jammed under the brooder and smother... or drown in the drinking fountain or get coccidiosis... or peck each other to death, we... we may be in the chicken business yet.
Kuluçka makinesinde sıkışmazlarsa, havasızlıktan ya da su içerken boğulmazlarsa, hastalığa yakalanmazlarsa birbirlerini ölene dek gagalamazlarsa, tavuk işine girmiş sayılabiliriz.
We'd be in a peck of trouble if it wasn't for him.
O olmasa bir yığın dert almıştık başımıza.
- Everybody can't be Gregory Peck.
- Herkes Gregory Peck olamaz.
She can play Peck's Bad Boy all she wants and who's to stop her?
İsterse "Peck'in Kötü Çocuğu" nu oynar, onu kim durduracak?
The day I married Ellie, my position with the law firm of Bartham, Henderson and Peck was as nebulous...
Ellie ile evlendiğim günlerde Bartham Henderson ve Peck hukuk firmasındaki konumum...
Eight cents a peck.
Torbası sekiz sent.
- Half a peck.
- Yarım torba.
- Give her a peck on the cheek for me.
- Benim yerime yanağından öp.
He was a peck of fun.
Çok eğlenceli biriydi.
Face it, no pretty girl wants me, she wants Gregory Peck.
Kabullen, güzel kızlar beni istemez, Gregory Peck'i isterler.
You must be thinking of Gregory Peck.
- Gregory Peck'i düşünüyor olmalısın.
If I'd wanted Gregory Peck, I'd have married him.
Eğer Gregory Peck'i isteseydim, onunla evlenirdim.
Gregory Peck.
- Gregory Peck.
I can do the hunt-and-peck system. I'll pick it out myself.
Avla ve kap sistemini uygulayabilirim. onu kendim seçeceğim.
Listen here, Gregory Peck, I'm not getting any of this stuff.
Baksana Gregory Peck, neler olduğunu söyleyecek misin?
The story has to do with a young bank clerk who, for some unexplained and most uncanny reason, finds himself able to read other people's minds, and then finds that the power can get him into a peck of trouble and a bushel of travail.
Sonraları bu gücün, başına bir sürü dert açıp, sıkıntıya neden olabileceğini anlayacaktır. Programımızın adı "Düşüncen Ne?". Gelecek hafta, Alacakaranlık Kuşağında sizi bekliyor olacak.
And Gregory Peck, a nominee for his work this year as Atticus Finch in To Kill a Mockingbird.
Ve Bülbülü Öldürmek filmindeki Atticus Finch rolüyle bu yıl aday olan Gregory Peck.
Peck Peck, right?
Pouic-Pouic demek.
- Peck Peck. Isn't he beautiful?
Sevgili Pouic-Pouic'im, ne kadar da güzel, öyle değil mi?
Come, Peck Peck.
- Haydi gel, Pouic-Pouic.
Peck Peck, come here, bloody rooster.
Pouic-Pouic, buraya gel. Gerizekâlı hayvan.
I can hear Peck Peck on the radio.
Pouic-Pouic'in sesi radyodan nasıl geliyor?
I'll peck her eyes out.
Onun gözlerini oyacağım.
The ones that peck under Garibaldi's statue.
Garibaldi'nin heykeli altında yemleniyorum sanki.
Gregory, Rolman Peck.
Gregory, Rolman Peck.
Marlon Peck and Gregory White.
Marlon Peck ve Gregory White.
- I hunt and peck.
- 10 parmak.
- Sure he's on the peck.
- Kızması normal.
At the Kamo River bed crows peck at the bodies of those who starved to death
Kamo Gölü yatağında kargalar açlıktan ölmüş insanların leşlerini yiyorlar.
Flat field will be my house, grey cloud will be my ceiling, the eagle will peck my brown eyes out, the rains will wash my Cossack bones and the whirlwind will dry them!
Evim açık alan olacak, gri bulutlar çatım. Kartal gagasıyle gözlerimi oyacak, Yağmur kemiklerimi yıkayıp, rüzgar onları kurutacak.
Let's do Peter Piper picked a pickle... Peck a...
Hadi kartal kalkar oynayalım.
Peter Piper picked a peck of peckled...
Kartal kalkar dar salkal...
All you do is say, "Peter Piper picked a peck of pickled poopers".
Sadece "Kartal kalkar dar salkal" diyebiliyorsun.
Peter Piper picked a peck of pickled peppers.
Kartal kalkar dal sarkar, kartal kalkar.
Now, if Peter Piper picked a peck of pickled peppers, where is the peck of pickled peppers Peter picked?
Şimdi, kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar.
Peter Piper picked a peck of pickled peppers.
Kartal kalkar dal sarkar...
If Peter Piper picked a peck of pickled peppers, where's the peck of pickled peppers Peter picked?
Kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar.
Now, if Peter Piper picked a peck of pickled peppers, where is the peck of pickled peppers Peter picked?
Kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar.
Peter Piper picked a peck...
- Kartal kalkar...
Peter Piper picked a peck of pickled peppers.
- Kartal kalkar dal sarkar.
What about Gregory Peck?
Ya, Gregory Peck?
Peck Peck. What was that, peck peck?
- Pouic-Pouic mi?
Peter Piper picked a peck of...
- Kartal kalkar dal sarkar...
You can't even say a decent, "Peter Piper picked a peck of pickled peppers".
Sen doğru dürüst "Kartal kalkar dal sarkar, dal sarkar kartal kalkar." bile diyemiyorsun.
If Peter Piper picked a peck of pickled peppers...
Kartal kalkar dal sarkar...