Pentagon traducir turco
1,715 traducción paralela
His prints were found on classified Pentagon hardware recovered from the dead woman's home.
Ölen kadının evinde bulunan Pentagon'a ait gizli bir teçhizatta parmak izleri bulundu.
I'm gonna take a copy back and have my people- - lt's too late.
- Pentagon'a götürüp adamlarıma- - - Çok geç.
The Pentagon says it's for communication, but that's a lie.
Pentagon, uydularla iletişim kurmak için diyor, ama yalan.
The truth is, the Pentagon isn't willing to roll the dice on her.
Gerçek şu ki Pentagon onunla kumar oynamak istemiyor.
If I push this issue, and the Pentagon agrees to let her join you on off-world missions, then I'd be the one ultimately held accountable for her actions.
Eğer bu meseleyi zorlarsam ve Pentagon onun, dünyadışı görevlerinize katılmasına izin verirse o zaman onun hareketlerinden sorumlu tutulacak olan kişi olurum.
I've already advised the Pentagon that I'm heading off-world.
Pentagon'a dünyadışına çıktığım haberini verdim.
I've spoken with several people at the Pentagon.
Pentagon'daki birkaç kişiyle konuştum.
1 the Pentagon.
Biri Pentagon'a.
Pentagon's fixed.
Pentagon'da tadilat yapıldı.
I want the NSO, Pentagon, FBI, CIA, hell, everyone on ASAP. - On it.
- Hemen.
Okay, it's used by corporations, and by the Pentagon.
Bu ticari şirketler ve Pentagon tarafından kullanılıyor.
She's been cleared by the Pentagon, but she refuses to sign the confidentiality agreement.
Pentagon ona onay verdi, ama gizlilik anlaşmasını imzalamayı reddediyor.
Plus the Pentagon's saying it needs more for the military.
Ayrıca, Pentagon ordunun da ihtiyacı olduğunu söylemiş.
And one of the reasons that the American commitment to Israel is so strong, that it's not only reflecting the impact of well-organized, pro-lsraeli lobbies, but it also represents the views of the Pentagon, that sees Israel now as an indispensable strategic ally in the effort to control and exert influence throughout the region.
Amerika'nın İsrail'e verdiği taahhüdün oldukça istikrarlı olması iyi organize olmuş yandaş İsrail lobisiyle arasında çıkacak bir çatışmayı engellemekle kalmıyor, aynı zamanda, bölgeyi kontrol etme ve bölgede nüfusunu kullanma çabaları dahilinde İsrail'i artık elzem bir stratejik müttefik olarak gören Pentagon'un görüşlerini de temsil ediyor.
And someone at the Pentagon signed an order overriding us.
Ve Pentagon'da biri, bizi aşan bir emir çıkarttı.
The pentagon has commissioned a study on the membership and the origins of the nova group.
Pentagon, Nova Grubu'nun üyeleri ve kaynakları hakkında bir inceleme başlattı.
I agree, but the pentagon went around us on this one.
Katılıyorum ama Pentagon bu olay yüzünden başımızın etini yedi.
The Pentagon sees this, they're gonna jam us into production right away.
Pentagon'dakiler bunu görünce, bizi üretim için sıkıştıracaklar.
I'm not refusing, the Pentagon is.
Ben değil. Pentagon reddediyor.
Yeah, I got plenty of attitude, but what I don't have is a hyper-velocity, anti-missile shield array for the Pentagon test on Friday.
Evet, bolca tutum değiştirdim. Yine de cuma günkü yüksek hızda roketsavar koruyucu ışını Pentagon testi için hazır değil.
the pentagon?
Pentagon mu?
we'll discuss this further when i return from your pentagon.
Sizin Pentagon'dan döndüğümde bu konuyu tartışırız.
Pentagon officials continue to deny any security breach and any responsibility for the events of dark Thursday.
Pentagon yetkilileri herhangi bir güvenlik ihlali durumunu ve Kara Perşembe olaylarıyla ilgili sorumluluk almayı reddetmeye devam ediyor.
Considering what he stole from the pentagon, my initial reaction was the, uh... government, But after I spoke to my contacts in Washington, I don't think so.
Pentagon'dan çaldığı şeyi hesaba katarsak benim ilk tahminim hükümet olurdu... ama Washington'daki bağlantılarımla konuştuktan sonra, öyle olduğunu sanmıyorum.
We both know you were the one at the Pentagon, swatting away those bullets like they were mosquitoes... and not even a scratch.
Pentagon'a girenin, kurşunları... sinek öldürür gibi defeden ve çizik bile almayan kişinin sen olduğunu ikimizde biliyoruz.
We were told the Pentagon was hit by a hijacked plane as well but now look at this photo of the Pentagon.
Bize pentagonun kaçırılan bir uçak tarafından vurulduğu söylendi, Fakat şimdi Pentagonun şu fotoğrafına bakın.
Then flew two military jets into the World Trade Center filled with more explosives then shot down all the witnesses of Flight 93 with an F-15 after blowing up the Pentagon with a Cruise missile.
Sonra patlayıcılarla dolu dünya ticaret merkezine 2 askeri uçak kaldırdık, sonra uçuş 93 e ait bütün kanıtları bir f-15 ile patlattık sonra pentagonu bir Cruise füzesi ile vurduk.
Pentagon officials, senators, congressmen.
Pentagon çalışanları, senatörler, milletvekilleri.
Well, I don't know, Kara, I saw how fast you went... from computers 101 to hacking the Pentagon.
Bilemiyorum, Kara, Pentagon'a sızmak için bilgisayar başında neler yaptığını gördüm.
Well, when you've finished wrapping things up for the Pentagon, I want you at my house.
Pentagon işlerini bitirdiğinde seni evde istiyorum.
He's talking to Pentagon operations right now.
O adam bana karşı operasyon yapmak için Pentagon'la konuşuyor.
He's the director of advanced combat systems for the pentagon.
Pentagon'da Gelişmiş Savaş Sistemleri Müdürü.
I'm using facial recognition software to cross-reference your image with the Pentagon's ID database.
Pentagon'un kimlik veri tabanı ile sizin resmi "yüz tanıma programı" ile karşılaştırıyorum
It's the Pentagon bureaucracy.
Pentagon bürokrasisi.
The next day, American Airlines flight 77 crashed into the Pentagon, killing 184 people.
Ertesi gün, Amerikan Hava Yolları 77 nolu uçağı,... Pentagon'a çarparak 184 kişinin ölümüne yol açtı. 9 / 11 Şoku Bu saldırılardan sonraki hisleri düşünün.
If the Pentagon sticks to its card war pan, one day on march
Eğer, Pentagon bir gün savaş planını sunduğu zaman,
My father's job at the pentagon was in the field of arms control.
Babamın Pentagon'daki işi silah kontrolü sahasındaydı.
Not to pile on, but a friend of mine pulled his Pentagon file.
Abartmayayım ama bir arkadaşım onun Pentagon dosyasını çıkardı.
Stationed at the Pentagon.
Pentagon'da görevliymiş.
I'm getting stonewalled by the Pentagon.
Pentagon'dan bilgileri alamıyorum.
His job at the Pentagon makes it a matter of national security.
Pentagon'da çalıştığı için olay, milli güvenlik meselesi oldu.
I spoke with a cryptanalyst at the Pentagon.
Pentagon'daki bir şifre uzmanıyla konuştum.
Pentagon just sent Arnett's files.
Pentagon Arnett'in dosyalarını göndermiş.
Mid-Eastern ancestry. Arab-speaking. Naval Academy graduate.
Ailesi Ortadoğulu, Arapça biliyor, Deniz Harp Akademisi mezunu, Pentagon'da istihbarat subayı.
McGee found a bottle of lens solution in Arnett's Pentagon office desk.
McGee, Arnett'in Pentagon'daki çekmecesinde de lens suyu buldu.
The Pentagon is rock-walling me.
Pentagon işimi genelliyor.
Is it the Pentagon?
Bu işin arkasındaki Pentagon mu?
We have them, Pentagon has them.
Çalıştığımız o tip şirketler var, Pentagon'unda öyle.
"Why has the family of one of grandview's slain soldiers " petitioned the pentagon for an investigation into the incident? Stay tuned. "
"Neden katledilen Grandwiev askerlerin aileleri olay ile ilgili soruşturma açılmasını talep etti?" "Bizde okuyun."
No, at the Pentagon.
Hayır, Pentagon'da.
Something The Pentagon Cooked Up.
Pentagon'un icat ettiği bir şey.