Perseverance traducir turco
231 traducción paralela
Another qualification is perseverance, and that youve certainly got.
Diğer bir nitelikte sabırdır ve kesinlikle sizde var.
I hereby invest you with the Royal Carpathian Order of Perseverance.
Seni Karpatya Kraliyet Üstün Hizmet Madalyasıyla taltif ediyorum.
Modesty, perseverance and efficiency.
- Alçak gönüllülük, sebat ve verimlilik.
Nature guards its secrets rather jealously, and only perseverance can wrench them from her grasp.
Doğa epey kıskançlıkla sırlarını koruyor ve yalnızca azim pençesinden zorla kurtarabiliyor.
It calls for perseverance
Karalılık meselesi.
They all started at the bottom, but they had perseverance and drive and vision.
Hepsi en alttan başladı. Ama hepsinin azmi, şevki ve ileriyi görme yeteneği vardı.
Perseverance and faith.
Azim ve inanç.
The Cardinal endures terrible suffering with admirable perseverance.
Kardinal takdire değer bir azimle korkunç acılara dayandı.
Perseverance brings danger.
İnat maraz doğurur...
But if you're determined... with perseverance, you will succeed.
Ama gerçekten kararlı isen... öğrenmemen için hiçbir engel olamaz
But Jimi had this perseverance to go on.
Ama Jimi devam etme konusunda azimliydi.
You'll need integrity, courage, honesty, compassion, courtesy, perseverance and patience.
Güvenilirlik, cesaret, dürüstlük merhamet, nezaket sebat ve sabrınızın olması gerekli.
Shows you what a little perseverance can do.
Küçük bir sabrın neler başarabileceğini gösteriyor.
Where will your perseverance go?
Direnişine ne olacak?
Perseverance to Buddhism Warrants his admittance
Gösterdiği azim kabul edilmesinin garantisidir.
Dharma also came to the east With such perseverance And laid the foundation of Shaolin
Dharma da ( erdem ) Doğu'ya böyle bir azim sayesinde geldi ve Shaolin'in temel taşı oldu.
P is for the Perseverance of the Saints.
A ise Azizlerin Korunması demek.
For all the possible vagaries of the message they will be sure that we were a species endowed with hope and perseverance, at least a little intelligence and a longing to make contact with the cosmos.
Mesaj nasıl anlaşılırsa anlaşılsın umut ve azimle kozmosla iletişim kurmaya çalışan zeki canlıların varlığından haberdar olacaklar.
Her natural speech was a great obstacle to get over... yet through diligence and perseverance... plus a rather special intimate knowledge... of many Broadway personalities... it was only a question of time... before she emerged a full-blown star.
Kendi doğal konuşması yenilemeyecek büyük bir engeldi.. Yine de bu çalışma ve azim artı, bir çok Broadway kişiliği hakkındaki hayli geniş çok özel bilgileri sonucunda artık komple bir yıldız olması an meselesiydi.
You will be made as comfortable as possible, and I thank you for your perseverance.
Rahat etmeniz sağlanacaktır. Buna katlanacağınız için size teşekkür ederim.
I admire his perseverance.
Adamın kararlılığını takdir ettim.
Anticipation, perseverance and inconspicuousness.
Öngörü, azim ve dikkat çekmemek.
I do admire his perseverance.
Azmine hayranım.
- Perseverance.
- Azimli
But today, your perseverance is over, my dear.
Ama bugün, eziyetin bitmiştir.
But ultimately it is perseverance that will turn a dream into a reality countries into world powers and your own Hiroshi Ashino into Matsamuda's insurance Underwriter of the Year.
Ama bu gayretler sonunda bir hayal gerçeğe,.. ... ülkeler dünya güçlerine dönüştü ve sizin Hiroşi Aşino'nuz Matsamuda Sigorta şirketinde yılın elemanı seçildi.
Perseverance is power. I'm impressed.
Azim güçtür.Etkilendim
I'm lucky that those hands belong to a true believer With the patience, endurance and perseverance that you learn you're the best person to carry out this job
Şanslıyım ki şu eller sabırla, tahammülle ve azimle öğrendiğiniz gibi gerçek bir mümine ait.
All right, then you see what perseverance- -
O zaman sebatımın ne kadar...
But that there's no substitute for perseverance and hard work... and teamwork.
Fakat azim, çalışkanlık ve takım çalışmasının yerine geçebilecek herhangi birşey yok.
Convincing the world to consider a new idea takes patience, perseverance and a willingness to fight the good fight in any media forum one can.
Yeni fikir ve teorilerin kanıtlanması için bütün dünyaya herhangi bir medya türüyle savaşması gerektiğini söylerler.
Because it takes twice as much hard work as perseverance.
Çünkü sıkı çalışmak azimden 2 kat daha önemlidir.
And while its grip seems endless our perseverance proves equal.
" Kış sonsuza dek sürecek gibi gözükse de aynı kararlılıkla dayanırız.
This takes... not only new ideas... but perseverance.
Bu... yalnız yeni fikirler değil,... sebat gerektirir.
Endurance, perseverance, spirit of sacrifice.
Dayanıklılık, azim ve kendini feda etme.
After years of battling against cultural and professional bigotry economic and emotional hardship, and the exhausting effort required to sustain the integrity of his art Lee's perseverance has finally been rewarded.
Bir yandan kültürel ve mesleki bağnazlıklar ve maddi manevi sıkıntılarla savaşıp bir yandan da sanatının bütünlüğünü korumak için harcadığı çabayla geçen yıllardan sonra Lee'nin sebatı sonunda ödüllendirilir.
The manner in which John ends this chapter, his emphasis is on teaching the church of Laodicea perseverance.
John'un bu bölümü bitirişindeki uslubu burada Laodicea kilisesinin azim öğretisini vurguluyor.
The perseverance of a dark man brings good fortune.
Kara bir adamın azmi iyi şans getiriyor.
Perseverance of the dark man... that's me.
- Kara bir adamın azmi... Bu benim.
And your diligence and your intelligence and perseverance.
Desteğine, zekâna ve algı yeteneğine.
All right, perseverance, Frasier.
- Azimli olalım Frasier.
We're picking out paint colors tonight... so it's gonna be hours of'yes, no, yes, no'... until my famous perseverance wears him down... and he ends up in a ball on the floor crying like a girl.
Bugün boya rengi seçeceğiz... Yani saatler boyu süren bir evet, hayır, evet, hayır muhabbeti olacak ta ki benim ona istediğimi kabul ettirene kadar... en sonunda küçük bir kız gibi yerde ağlıyor olacak.
As well as the diplomacy and perseverance.
ve diplomaside.
I know Islam teaches patience and perseverance but you can't keep giving up your food for others.
İslama göre sabır ve sebat göstermek gerektiğini biliyorum. Ama yine de yiyeceklerinizi diğerlerine vermeye devam edemezsiniz.
IT'S CALLED PERSEVERANCE.
Buna azim deniyor.
I used to think perseverance was an admirable quality.
Sözünden dönmemenin beğenilir bir özellik olduğunu sanırdım.
- You have to admired his perseverance
- Azmine hayranım - Hayır, ben değilim
Skill, perseverance...
Beceri, azim...
So it becomes about perseverance.
Her şey azme bağlı.
hard work, perseverance and hard work. - You said "hard work" twice!
- "sıkı çalışmak" ı 2 kere söyledin!
What happened to the perseverance that drove you to grab ten leaves?
destekçi olarak alman gereken tavır bu mu! ?