English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Pesto

Pesto traducir turco

178 traducción paralela
lasagna wit pesto in Portofino!
Portofino'da pestolu lazanya!
OH, MISS DIPESTO!
Oo, bayan Dıpesto!
MISS DIPESTO, HIT IT!
Bayan Dıpesto, çalınız!
MISS DIPESTO, COME ON DOWN!
Bayan Dıpesto, haydi durmayın!
MISS DIPESTO, ARE YOU READY?
Bayan Dıpesto, yapabilecek misiniz?
MISS DIPESTO, MR. ADDISON IN YET? NOT YET.
Bayan Dıpesto, Bay Addıson geldi mi?
I got the cold quail with pesto and cubed goat's cheese.
Kuşbaşı keçi peynirli ve pesto soslu bıldırcın aldım.
Miss Di Pesto, do we know why we're grinning at each other like a bunch of drooling jack-o'- lanterns?
Bayan DiPesto, neden birbirimizin suratına bakıp durmadan sırıtıyoruz?
I also wrote "Pesto is the quiche of the'80s."
Şunu da yazdım "Pesto, 80'lerin salçası".
As soon as I get some pesto sauce.
Ben pesto sosu alır almaz.
Al dente. A nice pesto.
Diri, pesto soslu.
- Why do I get pesto?
- Neden pesto aldım ki?
Everybody likes pesto.
Herkes pesto sever.
Pesto.
Pesto.
- I don't like pesto.
- Ben pesto sevmem.
- Where was pesto 1 0 years ago?
- 10 yıl önce neredeydi bu pesto?
It's the pesto of cities.
Şehirlerin pestosu orası.
Maybe I'll try that pesto.
Belki şu pestoyu denemeliyim.
This is the green one that my brother has made especially for you. This is Al pesto.
Bu yeşil olanı ağabeyim özel olarak senin için yaptı.
So far tonight I have had the prosciutto di Parma, the pesto Genovese and the Venetian sea bass.
Bu akşam "prosciutto di Parma", Ceneviz usulü pesto ve levrek yedim.
And could you get me the pesto?
Ve birazda salça getirebilir misin?
- You made pesto?
- Pesto mu yaptın?
Would you say your pesto is the best-o?
Senin pestonun en iyi pesto olduğunu söyleyebilir misin?
- Well, it's no pesto.
- Şey, pesto olayı kadar değil.
HUH? LUCKILY I RETRIEVED THEM, BEFORE THE PATINA OF MY PESTO FROM LAST NIGHT GOT ALL OVER THEM.
Şanslıyım ki akşamki pestonun küfü her tarafını sarmadan önce kurtarabildim.
Half Canadian bacon with pineapple... half artichoke with pesto, and light on the cheese.
Yarım Kanada pastırması, ananas yarım soslu enginar ve layt peynir.
Look at you eating your pesto.
Sosunu nasıl da yermiş.
She tried pesto for the first time.
Hayatında ilk defa "pesto" yedi.
Ninety-two years old, and she never tried pesto.
92 yaşında ve daha önce hiç "pesto" yememiş.
Lamb-and-artichoke stew, penne with pesto and potatoes... roasted garlic with rosemary focaccia... tomatoes stuffed with bread crumbs and goat cheese... and ricotta cheesecake... with amaretto cookies to go with your coffee.
- Kuzu ve enginar yahni,.. ... fesleğenli kalem makarna ve patates, fırında sarımsaklı ve biberiyeli ekmek, keçi peyniri ve ekmekli domates dolması ve kahvenin yanında gitmesi için amaretto ve ricotta peynirli kek. - Sen mükemmel erkeksin.
You've saved it, Anti-Pesto.
Onu kurtardınız, Anti-Pesto.
Bless you, Anti-Pesto.
Tanrı sizi korusun, Anti-Pesto.
Anti-Pesto Humane Pest Oontrol.
Anti-Pesto Haşerat Kontrol Ekibi.
Anti-Pesto, you're here.
Anti-Pesto, işte buradasınız.
The ingenious Anti-Pesto have completely dealt with my rabbit problem.
Marifetli Anti-Pesto tavşan problemimi kökünden halletti.
- Where were Anti-Pesto?
- Anti-Pesto neredeydi?
I say we give Anti-Pesto a second chance.
Bence Anti-Pesto'ya ikinci bir şans vermeliyiz.
Pesto.
Haşere.
I know your little secret, Pesto.
Küçük sırrını biliyorum, Haşere.
You're not going anywhere, Pesto.
Hiçbir yere gitmiyorsun, haşere.
- Anti-Pesto told me...
- Anti-Pesto bana...
Hurrah for Anti-Pesto!
Yaşasın Anti-Pesto!
It's... We made a terrible mistake. You commissioned me to rid you of Pesto, and that's just what I intend to do.
Sen bana bu Haşere'den kurtulmak istediğini söyledin, ben de dediğini yapıyorum.
Pesto?
Haşere mi?
You can hop, but you can't hide, Pesto.
Zıplayabilirin, ama saklanamazsın, Haşere.
Mix green salad and Spaghetti with Pesto.
- Mevsim salatası ve pestolu spagetti. - Başka bir şey yok mu?
Then can I have the mix green Salad and some Speghetti with pesto?
O halde, mevsim salatası ve pestlu spagetti alacağım.
He couldn't remember pesto and it pissed me off.
Pestoyu hatırlamayınca kızdım.
THANK YOU, MISS DIPESTO.
Teşekkürler, Bayan Dıpesto.
MISS DIPESTO, IS MR. ADDISON IN? NO.
Bayan Dıpesto, bay Addıson gelmedi mi?
I made four kinds of pesto and three different desserts.
Dört çeşit pesto ve üç çeşit tatlı yaptım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]